VİROLOJİ 1 DERS NOTLARI FİNAL
VİROLOJİ FİNAL
PLAK TİTRASYON
-
Virusların izolasyon ve saflaştırılmasında da
kullanılır. Enjekte hücre kültürlerinde virüs çoğalması nedeniyle oluşan etrafı
sınırlı boşluklara plak denir.
-
Her virüs plak oluşturması , bu özelliği antijenik karakteri ile
ilişkilidir.
PLAK OLUŞUMLARINA
GÖRE :
a)
Litik ( ortaları boş )
b)
Dejeneratif ( Ortaları dejenere olmuş hücrelerle
dolu )
c)
Proliferatif ( ortalarında yoğun hücre
proliferasyonu vardır. )
PLAK TEST KRİTERLERİ
1-
Enjekte edilmemiş kontrolde plak oluşmamalıdır.
2-
İnokulüe edilen virüs’un plak meydana getirme
özelliği olmalıdır.
3-
Plak sayısı virüs dozu ile paralel olarak artış
göstermelidir.
4-
Plak oluşumları spesifik immun serum ile
durdurabilmektedir.
5-
Aynı virüs ile yapılan , aynı plak testler
aynısı sonucu vermektedir.
PLAK TİTRASYON TESTİ
1-
Virüs log10 tabanına göre sulandırılır.
2-
Hücre sulandırma için petri kutularında üretimi
olan hücrelerden 2 adet işaretlenir.
3-
Bu petri kutularında ki hücrelere adsorbsiyonlu
yöntemle ekimler yapılır.
4-
İnkubasyon sonrası 2x early – 1,2 -2’lik noble
agar karışımı virüs üretme vasatı olarak kullanılır.
5-
CO2’li 37C’lik etüvlere konup plak oluşumları
gözlemlenir.
6-
Plakların daha iyi görünmesi için bazen nötral
red ile boyama yapılır.
7-
Plak sayıları plak formasyon unit ile
hesaplanır.
Sulan
dırma
|
10-1
|
10-2
|
10-3
|
10-4
|
10-5
|
10-6
|
10-7
|
10-8
|
|
Plak
sayısı
|
Çok
|
Çok
|
Çok
|
Çok
|
100’den
fazla
|
81
|
2
|
0
|
|
PFV : 81/10-6 hesaplamada 10’nu
geçtikten sonraki ilk sulandırma yeri alınır. Ve sulandırma faktörü ile
çarpılır.
VİRAL ENFEKSİYONDA TEŞHİS
1- Direkt yöntemle enjeksiyon teşhisi :
a)
Virüs
tespiti :
-
Virüs partiküllerinin tespiti : EM(elektron
mikroskobu ) ve HA
-
Serolojik yöntemlerle antijenlerin tespiti
-
Enfeksiyöz virüsün in vivo ve in vitro
sistemlerde üretilmesi.
b)
Virüs
antijen tespiti :
-
Organ ekstreleri ve doku kesitlerinden
immunpresipitasyon , KF , IF , immun enzim reaksiyonları ile antijenlerin
tespiti yapılır.
c)
Hemadsorbsiyon
d)
Oligonükleotid
dizisinin saptanması
2- İndirekt yöntemlerle enfeksiyonun tespiti :
a)
Virüs antijeni ( tümör spesifik yüzeysel antijen
)
b)
Virüs spesifik antikor ( nötralizan , presipitan )
c)
enzim
d)
histopatolojik değişiklikler
VİRUS
ENFEKSİYONLARINDA TEŞHİS
1- Direkt teşhis(virüs/antijen tespiti)
a) Virus üretmeksizin:
-
Morfolojik tanı (EM)
-
Histopatoloji
-
PCR
-
Bilinen immun serum kullanarak Ag tespiti
b) Virus üreterek:
-
Virusun eldesi
-
Tiplendirme : Fiziksel, kimyasal
-
Biyolojik özellikleri: (HA,H spektrumu)
2- İndirekt teşhis (antikor tespiti)
-
AGIP
-
KFT
-
SN(nötralizasyon)
-
NIF , RIA
VİRÜSLERİN
İDENTİFİKASYONUNDA KULLANILAN FİZİKSEL VE KİMYASAL KRİTERLER
1-
Nükleik asit tayini ( DNA-RNA)
2-
Filtrasyon ile yaklaşık virüs büyüklüğünün
tespiti.
3-
Isı hassasiyet testi
4-
Tripsin hassasiyet testi
5-
pH hassasiyet testi
6-
çift değerli koyanlarla muamele ( DNA ve RNA
üremesine katkı sağlamak için kullanılır.)
7-
Lipit eritici maddelerle muamele
8-
Hemaglutinin tespiti
9-
Elektronikrolobu
VİRÜSLERİN
FİLTRASYONU
1-
CPE yapan virüsler kullanılır.
2-
Virüslerin büyüklüğünün tespiti ve bakterilerden
ayırt edilmesinde kullanılır.
3-
Değişik büyüklükteki enjektör ve porselen
filtreden süzülen virüs doku kültürüne ekilir.
4-
Değerlendirme : CPE ( - ) ise filtreden geçmedi
, CPE ( +) ise filtreden geçti. Dolayısıyla büyüklüğü tespit edilmiş olur.
Virüslerin ayrımında bakterilerden 220nm , mikroplasmalardan ise 50-100nm por
büyüklüğüne sahip filtrelerine sahiptir.
NÖTRALİZASYON TESTİ
Enfeksiyon meydana getirme gücüne
sahip olan bir virüs’un , in vivo ve in vitro sistemlerde homoloğu olan
antikorlar tarafından enfeksiyözitelerinin bloke edilmesi’dir.
NÖTRALİZASYON TESTİNİN KULLANIM ALANLARI
1-
Tek bir hayvandan veya sürüden alınan kan
örneklerinde antikorların tespitinde ;
a)
Epidemiyolojik kontrollerde ( hayvan
popülasyonunda ki antikorların prevalans’ı ve dağılımını belirler.)
b)
Çift serum numunesinden enfeksiyonun tespiti
amacıyla.
c)
Serolojik seleksiyon amacıyla.
d)
Aşı antijeninin tespit edilmesi amacıyla
e)
Aşılama sonrası antikor düzeyinin saptanması
f)
Karantina merkezlerinde araştırma için.
2-
Araştırılan materyalindeki virüs izolatının
serolojik olarak tiplendirilmesi ve identifikasyonu.
*NÖTRALİZASYON TEMEL
BASAMAKLARI
1-
Serum sulandırma
2-
100 DKID50 virüs ekle
3-
İnkübasyon
4-
Hücre ekleme
5-
2.inkübasyon
6-
Pleyt okuma
Pozitif serum : tek
bir hastalık için uygun antikor yönünden pozitif olması.
Negatif serum : Tek
bir hastalık için uygun antikor yönünden negatif olması.
Hiperimmun serum :
Tip spesifik serum : etken
virüs’un serotiplere karşı spesifik antikor yönünden pozitif olması.
Not : 100 DKID50
kullanılmasının nedeni virüs girdiği her yerde CPE oluşturmasını istediğimiz
için.
NÖTRALİZASYON
SULANDIRMA
1-
Log2 tabanında sulandırma yapılıyor.
2-
Serum sulandırmak için kullanılır.
Testin yapılışı : 6 adet tüp alıyoruz ve bu tüplerin 1.
Tüpümüz serum bulunuyor bundan alınan 1 ml içerik diğer 2.tüpe aktarılıyor
ondan alınan ise 3 e 4-5-6 diye devam ediyor ve sulandırma işlemimiz
tamamlanıyor
1.
Tüp : serum
2.
Tüp : ½ oranında sulandırma
3.
Tüp : ¼ oranında
4.
Tüp : 1/8 oranında
5.
Tüp : 1/16 oranında
6.
Tüp : 1/32 oranında sulandırma yapılıyor.
İlk önce gözlere sulandırdığımız serum konulur. Daha sonra
eşit hacimli virüs ve serum bir araya getirilerek nötralizasyon gerçekleşmesi
beklenir. ( 0,05ml virüs + 0,05ml serum ) ( 37 C’de 1 saat inkübasyon
yapılır.) daha sonra pleytlerdeki
CPE’lerine bakarak okuma yapıyoruz. SN50 değeri oluşan CPE yarısı olduğu zaman
alarak kabul ediyoruz.
SERUM SULANDIRMA
|
CPE
|
NÖTRALİZASYON
|
½
|
0/4
|
+
|
¼
|
0/4
|
+
|
1/8
|
0/4
|
+
|
1/16
|
0/4
|
+
|
1/32
|
2/4
|
+ ( SN50) DEĞERİ
|
1/64
|
4/4
|
-
|
HK
|
0/4
|
0,1 serumlu HÜV
|
VK
|
4/4
|
0,05 ml virüs + 0,05
PBS
|
Komplement : antikor-
antijen kompleksine bağlanan protein yapılı stoliz yapan bir oluşumdur. Isıya
çok duyarlıdır.
Konjugat : işaretli
bir antikordur ( IF , IP , ELİSA ) testlerinde kullanılır. Ortamda CPE
oluşturmayan virüslerin olup olmadığını kontröl etmek için kullanılır.
Amboseptör : bir
hemolitik sisteme özgü olan eritrosite spesifik antikorlara verilen isimdir.
Stebilize eritrosit :
Bazı kimyasallarla muamale edilen eritrosite antijen ( virüs ) girer ve
içinde kalır. Bu tarz eritrositlere denir.
HEMAGLUTİNASYON TESTİ
-
Bazı virüslerin insan yada hayvan eritrositleri
ile karşılaştıklarında süspansiyon halinde bulunan bu eritrositlerin bir birine
yapıştırarak onların çökertmesi olayıdır. ( bu antijen – antikor reaksiyonu
değildir. )
-
Bazı virüslerde bulunan hemaglutininlerin
eritrositlerdeki reseptörlere yapışması ve onları çöktürmesi prensibine
dayanır.
1.
Tip HA : hemaglutinin
eritrosit ile birleştikten sonra tekrar ayrılabiliyor
2.
Tip HA : Hemaglutinin
virüs zarına sağlam bağlı olmadığından eritrosit ile birleşip ayrıldıktan sonra
bir daha hemaglutinasyon yapamaz.
3.
Tip HA : geri dönüşümsüzdür.
-
HA iki şekilde yapılır ;
1-
Çabuk HA ( Kalitatif )
2-
Yavaş HA ( Kantitatif )
-
HA’da sulandırma Log2 tabanında yapılır.
-
HA’da birim olarak HB ( Hemaglutinin birimi
kullanılır. )
HA testinde
kullanılcak eritrosit süspansiyonunun hazırlanması :
1-
EDTA’lı tüpe kan alınır.
2-
Santrifüj 2000rpm ‘de 5 dk , en alt kısıma çöken
eritrositler alınır.
3-
%0,85 FTS ile bu eritrositler 3 kez yıkanır ,
santrifüj 2000rpm de 5 dk.
4-
Son yıkamadan sonra dipteki çöküntü %100
eritrosit kabul edilir.( +4 C ‘de 8 gün saklanabilir. ) ve kullanılacağı zaman
PBS ve FTS ile %0,5 sulandırılarak kullanılır.
NOT : Yer çekimi etkisiyle eritrositler çöktüğü zaman düğme
şeklinde olur hemaglutinasyon var demektir.
ÇABUK HA TESTİNİN
UYGULANMASI
1-
Testi yapmak için hazırlanmış eritrosit
süspansiyonu , şüpheli virüs materyali.
2-
Yaparken şüpheli virüs materyalinden 1 damla (
amaç eşit miktar) lam üzerine konur. Sonra eritrosit süspansiyonundan 1 damla
konur. Daha sonra bunlar karıştırılır.
3-
Karıştırdıktan sonra eğer eritrosit çökerse
(aglutine eder ) etken var kabul edilir.
YAVAŞ HA TESTİ
UYGULAMASI
1-
Teste başlamadan önce etkenin aglütinasyon
(çöktürme) özelliği olup olmadığına bakılır.
2-
Eğer aglütinasyon özelliği var ise Log2
tabanında sulandırma yapılır.
3-
Tüplerde yada tablet gözlerinde virüs
sulandırmaları ile eritrosit eşit hacimde birleştirilir.
4-
Uygun ısıda inkübasyona bırakılır. (CO’da +4 C’de veya 37 C )
5-
Sonuç tüplerin yada tablet gözlerinin dibindeki
görüntüye göre değerlendirilir.
6-
Tüpteki gözlerde eritrositlerdeki virüs
tarafından değilde yer çekimi ile çöktüğü sulandırma basamağından önceki
basamak yani etrafında aglütinasyon görmüdüğümüz son basamak bizim için HB
olarak kabul edilir.
HEMAGLUTİNASYON
İNHİBİSYON TESTİ ( HI )
Virüs’un HA yeteneğinin spesifik serum ile ortadan
kaldırılması prensibine dayanır.
2 şekilde yapılır ;
a)
Serum sulandırma metodu ( Log2 )
b)
Virüs sulandırma metodu ( Log2)
-
HA ölçülmüş , titresi belli ise etken vardır.
-
HI titresi hesaplanırken 4 HB kullanılır. CBU
birim ortamda ne kadar eritrosit varsa hepsini çökeltebilir , yani 100DKID50
ile aynı mantıktır.
Not : temel
mantık nötralizasyon ile aynıdır.
Yapılışı
-
3 adet bileşen vardır ; şüpheli serum ( etken
virüsa karşı antikor şüpheli ) , titresi hesaplanmış virüs ve eritrosit
süspansiyonu.
-
Şüpheli serum 6 basamak ( Log2 tabanında )
sulandırılır. Daha sonra sulandırılan gözlere titresi bilinen virüs eşit
hacimlerde aktarılır.
-
İnkübasyona bırakılır ( 1 saat 37 C’de )
-
Sonra üzerine eritrosit süspansiyonu eklenir.
Eğer serum içinde virüsa karşı antikor var ise eritrositlerin hemaglutinasyon
olmadan doğal şekilde çöktürülür.
-
Sulandırma basamakları ilerledikçe serumda ki
antikor miktarı azalır.
-
Öyle bir basamak gelecek ve virüs eritrositleri
hemaglutine edecektir. İşte bu
inhibisyonu ( yani HI’unu ) gördüğümüz son basamak HIB ( Hemaglutinasyon
inhibisyon birimi ) adını alır.
AGAR SEL
PRESİPİKASYON TESTİ ( AGPT )
Agar içerisinde antikor ile antijenin birbirine doğru
sızarak optimal miktarlarının karşılaştığı noktalarda bir çöküntü meydana
gelmesi esasına dayanır.
Presipitojen : antijene
verilen isim.
Presipitin : antikora
verilen isimdir.
Presipitat : çöküntüye
( antikor + antijen birleşmesi ) verilen isimdir.
-
Test’de pH 7,0 -8,0 olan %1’lik noble agar veya
agaroz kullanılır.
-
2 bileşiğe ihtiyaç vardır ; noble agar veya
agaroz teste özel delici.
Uygulanışı
-
Agar otoklav edildikten sonra petri kutularına
aktarılır ve ağarın donması için beklenir.
-
Özel delici kullanarak , merkezde bir ve bunun
çevresinde merkeze eşit uzaklıkta 6 göz açılır.
-
Amaca göre bilinen materyal merkeze , şüpheli
materyaller periferdeki gözlere ilave edilir ve 48 – 72 saat nemli ortamda inkübasyonu
takiben ışık kaynağı karşısında sonuçlar değerlendirilir.
-
Temel mantık antijen ve antikorun yarı katı
ortamda difüzyon yaparak birleşirlerse ortaya gelen antikor antijen kompleksini
ışık altında gözle görülmesi.
-
Bilinen ve şüpheli materyalin yerleştiği gözler
arasında presipitat oluşumu(+) ( bant şekli oluşur) reaksiyon olarak
değerlendirilir. ( eğer antikor antijene göre fazla ise merkeze yakın
presipitat oluşur. Kan antijen fazla ise dış kuyucuklara yakın yerde presipitat
oluşur.)
KOMPLEMENT FİKSASYON
TESTİ ( KFT )
2 sistem ortak olarak çalışır ;
-
Hemolitik
sistem ( görüntülüme sistemi) :
a) Amboseptör
( anti koyun eritrositleri serumu )
b) Yıkanmış
koyun eritrositleri
-
Antijen –
antikor sistemi(sorgulama testi) :
a) Antijen
( bilinen veya şüpheli )
b) Antikor
( bilinen veya şüpheli )
c) Komplement
Komplementi tespit eden antikorlar spesif virüsla bağlanarak
komplementi sarf ederler. Eğer
komplement sarf edilmez ise amboseptör , komplement vasıtasıyla eritrositlerde
hemoliz oluşturur. Testin temelinde bu reaksiyon tespiti vardır. Yani şüpheli
bir serumumuz , bilinen virüsümüz ve birde komplement vardır. Bunları eşit
hacimde bir araya getirirsek eğer şüpheli serum içinde bilinen virüsa karşı
spesifik antikor ( homolog ) var ise bir antijen- antikor kompleksi oluşur.
Bunu gören komplement’de bu komplekse bağlanır ve ortamdaki komplement
tüketilir. Eğer görüntüleme sistemi olan hemolitik sistem bunların üzerine
ilave edilirse ortamda komplement olmadığı için hemoliz gözlenmez. Tam tersinde
yani şüpheli serumda bilinen virüsa karşı spesifik antikor yok ise kompleks
oluşumayacağı için ortamda komplement harcanmaz. Hemolitik sistem konuluncada
hemoliz oluşur.
PLAK REDÜKSİYON TESTİ
-
Plak oluşturan virüsların bu özelliklerinden
faydalanarak interferon , antikor ve virüsların saptanması temeline dayanır.
-
İnterferon tespitinde : hücreler önce
interferonla karşılaştırılır , daha sonra plak oluşturma yeteneğine sahip
bilinen virüsla muamale edilerek plak oluşup oluşmadığı kontrol edilir.

-
Antikor
tespitinde : şüpheli serum önce plak oluşturma yeteneğine sahip bilinen
virüsla muamele edilerek bu karışım hücre hültürüne eklenir ve plak oluşup
oluşmadığı kontrol edilir.
-
Virüs
tespitinde : petri kutusundaki hücreler önce immun serum ile daha sonra
şüpheli virüs ile muamele edilerek virüs varlığı tespit edilir.
-
Sulandırma Log10 tabanında yapılır.
Sulandırmalar
|
VK
|
İnterferon
|
10-1
|
125 plak
|
50 plak
|
10-2
|
75 plak
|
25 plak
|
10-3
|
30 plak
|
10 plak
|
10-4
|
10 plak
|
Plak yok
|
10-5
|
5 plak
|
Plak yok
|
-
İnterferon ile muamele edilen hücrelerdeki plak
sayısı interferon ile muamele edilmeyen hücrelerdeki plak sayısından daha az ise test (+). Yani interferon
çalışarak plak oluşumunu engellemiştir.
İMMUN PLAK TESTİ
Plak test ve immun peroksidaz testinin kombinasyonu ile
geliştirilmiş , hücre kültüründe yapılan
bir testtir. Özellikle BVD virüs’unun cpe ve ncpe tiplerinin tespitinde
kullanılır.


-
Plak oluşumları farklıdır. Nonstopatolojik etki
gösterenlerde plakta orta kısımında hücreler tamamıyla görünürken stopatolojik
etki gösteren plaklarda orta kısımda boşluk etrafında çember görünür.
SİNGLE RADİAL
HEMOLİSİS TESTİ
Testin prensibi : agaroz
ile oluşturulan yarı katı ortam içinde antijen ile duyarlaştırılmış
eritrositlerle antikorun birleşmesi ve komplementtin bu komplekse bağlanması
sonucu hemoliz halkalarının görülmesi esasına dayanır.
Sensibilize eritrosit
: bir takım kimyasal maddeler ( kromklorür ( CrCl2) ,
potasyumperiodat ( KIO2) ) aracılığı ile antijen ve eritrositlerin
birleştirilip antijen özelliğinin eritrositlere geçirilmesi esasına dayanarak
elde edilir. Bu sensibilize eritrositler hem antijen karakteri taşırlar hem de
kan hücresi olması özelliğini korurlar. Bu testte virüs kullanılmaz , onun
yerine antijen olarak sensibilize eritrositler kullanılır.
Yapılışı :
-
Su banyosu 45 C ‘ye ayarlanır.
-
2,8 ml agaroz 100 C’de eritilip 10 dk 45 C’deki
su banyosuna konulur.
-
0,1 ml komplement 45 C su banyosuna konulur.
-
Sensinbilize eritrositlerde bu ortama eklenir.
-
Bu 3 madde karıştırılıp petri kutusuna dökülür
ve +4 C ‘de 1 gece bekleterek donması sağlanır.
-
Ertesi gün agar üzerine delikler açılarak
bunlara emici kağıtlar yerleştirilir.
-
Bu deliklere şüpheli serum , - kontrol , +
kontrol serumlar damlatılır.
-
+4 C’de 16-17 saat bekletilir. ( bu süre içinde
serumlar agar içinde yayılır.)
-
Süre sonunda buzdolabından çıkarılan petriler 37
C’de 3 saat bekletilir. Bu süre içinde
eğer homolog iseler – antikor ile sensibilize eritrositler komplement eşliğinde
birleşecekler ve hemoliz şekillenecektir.
HEMADSORBSİYON TESTİ
-
Virüsla enfekte hücre kültürlerinde
eritrositlerin adsorbsiyonudur.
-
Eritrositler virüs spesifik hemaglutinin
reseptörlerine adsorbe olurlar. Hemaglutinasyon yeteneğine sahip virüslarla
enfekte edilmiş doku kültürlerine %0,5’lik eritrosit ilave edildiği zaman
hemadsorbsiyon oluşur.
-
Çoğunlukla CPE yapmayan virüsların tespitinde
kullanılır.
-
Değerlendirmede : şüpheli marazi maddede CPE
oluşturan veya oluşturmayan bir virüs varsa bulunduğu yerlerde eritrositler
kümelenecektir. Yani kümeleşmede test ( +) ‘dir.
FLORESAN ANTİKOR
TESTİ
-
Florasan bileşikleri ile işaretli antikor yada
anti-antikor ( konjugat ) kullanılarak , şüpheli materyaldeki antijen yada
antikorların tespitini sağlayan , direkt teşhisi çok çabuk sonuç veren bir
yöntemdir. 3 şekilde yapılır ;
a) Direkt immun floresan testi ( antijene (
virüs’a ) yönelik bir tarama yapılır. )
b) İndirekt immun floresan testi ( burda ise
antikora yönelik bir tarama yapılır. )
c) Nötralizasyon immun floresan testi (
serumdaki antikor varlığını sorgular.)
Not : organizmaya
bir antijen verildiğinde bu antijene karşı bir antikor sentezlenir. Bu antikor
primer antikor denir. Eğer bu antikor işaretlenirse etkene karşı tarama
yapılabilir. Ama eğer serolojik bir tarama yapılacaksa antikora karşı antikor
sentezletilir. Sentezletilen antikora anti-antikor denir. ( sekunder antikor ).
Konjugat hazırlanması
:
-
Teşhisi yapılacak virüslere karşı deneme
hayvanlarından hiperimmun serumlar elde edilir.
-
Bu serumlar safodex kalanlarından süzülerek IgG
‘leri ayrılır.
-
Bu IgG’ler floresein isotieosyonat ( FITS) ile muamele edilip boyanır.
-
Nonspesifik boyamaları önlemek için tekrar
süzülür.
-
Konjugatın titresi belirlenir.
Direkt immun floresan
testi
-
Kullanılcak olan konjugata floresein
isotieosyonat ile işaretli virüs’a spesifik antikorlardır.
1-
Şüpheli virüs Dk ekilir.
2-
37 C’de 48 saat virüs’un üremesi beklenir.
3-
Hücrelerin yüzeyine konjugat eklenerek 37 C’de 1
saat nemli ortamda beklenir.
4-
Floresan mikroskopta sonuçlar değerlendirilir.
Değerlendirme : virüs
var ise ( kendi proteinlerini hücre zarında sentezletir. Antikorda gidip buralara
bağlanır ve burada kalır. ) konjugatla birleşir ve enfekte hücrelerde yeşil
floresan ışıldama meydana gelir. Yeşil ışıldama var ise test ( +) ‘tir.
İndirekt immun
floresan testi :
-
Kullanılan konjugat bir canlı türüne ait
antikorlara karşı hazırlanan anti-globilinlerin floresan birleşikleri ile
bağlanması ile hazırlanır.
1-
Bilinen virüs Dk ekilir.
2-
37 C’de 48 Saat virüs üremesi beklenir.
3-
Süre sonunda hücre yüzeyleri PBS ile yıkanır ve
şüpheli serum ilave edilir.
4-
37 C’de 1 saat beklenir ve PBS ile yıkanır.
5-
Konjugat eklenerek 37 C’de 1 saat nemli ortamda beklenir.
( kullanılan konjugat şüpheli serumun alındığı hayvan türünün IgG’lerine karşı
elde edilmiş IgG’lerin floresan boyalarla işaretlenmiş şeklidir.)
6-
Süre sonunda floresan mikroskopta değerlendirme
yapılır.
Değerlendirme : Konjugat
antikora karşı hazırlanmış olduğundan , antikor ile antijen birleşmişse
konjugatta bunlarla birleşmeyeceğinden yeşil ışıldama meydana gelecektir. Yani
yeşil ışıldama + ise IF + ‘dır.
NÖTRALİZASYON İMMUN
FLORESAN TESTİ
-
100 DKID50’si bilinen virüs ile
şüpheli serum bir tüp içerisinde eşit oranda karıştılır.
-
Nötralizasyon olması için 37 C’de 1 saat inkübasyona
bırakılır.
-
Süre sonunda bu karışımlar lamellerde üretilmiş
DK ekim yapılır.
-
37 C’de 48 saat bekletildikten sonra lameller 10
dk aseton ile fikse edilip her lamele birkaç damla konjugat ( bilinen virüs’a
karşı hazırlanmış işaretli antikor )
konulur.
-
37 C’de 1 saat inkübasyona bırakılır.
-
Floresan mikroskopta sonuçlar değerlendirilir.
Değerlendirme : bilinen
virüsla şüpheli serum birleşirse konjugat virüsa bağlanamayacağından yeşil
ışıldama oluşmaz dolayısıyla yeşil ışıldama görülmüyorsa NIF testi (+) ‘dır.
Buda bize şüpheli serumun bilinen seruma karşı antikor taşıdığını gösterir.
IMMUNPEROKSİDAZ
TEKNİĞİ
-
Antijen ve antikorların peroksidaz enzimi
kullanarak görülebilir hale getirilmesi esasına dayanır.
Testin temel prensibi
: öncellikle serolojik bir reaksiyonun oluşmasıdır. Substrat hücre yüzeyine
verildğinde burada bulunan peroksidaza bağlı antijen antikor kompleksi ile
aralarında bağlanma olarak subsrat’ın oksidasyonu meydana gelmektedir. Bu
oluşumda rengin sarıdan kahverengiye dönüşümü ile kendini belli eder.
Tanım : enzim ile
işaretli antikorlar ve substrat kullanarak , şüpheli materyalde bulunan etken (
yada Ag ) yada bunlara karşı oluşmuş antikor varlığının araştırıldığı
immunostokimyasal bir yöntemdir.
·
Kullanım
amaçları **:
-
Marazi madde inokule edilen hücrelerde antijen
tespiti.
-
Doğal enfekte hücrelerde antijen tespiti
-
Antikor tespiti
İmmunperoksidaz testi
için gerekenler : H. Kültürü , konjugat , substrat , virüs , serum , invert
mikroskop test , tablet ve solüsyonları.
Konjugat : enzim
ile işaretli antikor. İşaretleyici madde olarak peroksidaz ( ençok )
glucosoxidaese , B-galaktosidoz kullanılır.
Substrat : enzimi
ile reaksiyona girerek immun kompleksin varlığını ortaya koyan maddedir.
Enzim-substrat ilişkisi sonucunda viral antijenin bulunduğu bölgelerde boyanma
oluşur.
·
Genel mantık immunfloresan testi ile aynı ,
bunda sadece işaretleme enzim ile yapılır olmasıdır.
TEST YÖNTEMLERİ
1-
Direkt immun peroksidaz testi ( Antijen tespiti
için)
2-
İndirekt immun peroksidaz testi ( antijen yada
antikor tesbiti için )
3-
Nötralizasyon peroksidaz testi ( antikor tespiti
için )
DİREKT İMMUN
PEROKSİDAZ TESTİ
1-
Dk’leri hücre kültürü pleytlerinde üretilir.
2-
Şüpheli materyallerin her birisi için bir göze
adsorbsiyona bağlı yöntemlerle ekim yapılır.
3-
37 C’de 1 saat inkübasyona bırakılır ve daha
sonra yıkama yapılır.
4-
Peroksidaz enzim ile işaretlenmiş spesifik
antikorlar ( konjugat ) ilave edilir. ( 1 saat 37C’de inkübasyon)
5-
Yıkama işlemi yapılır.
6-
Substrat ilave edilir.
7-
Renk değişikliğine göre değerlendirme yapılır.
Değerlendirme : Hücre içinin
kahverengi renk oluşumu (+) gösterilir.
ELISA TESTİ
-
Direkt ve indirekt teşhis amacıyla kullanılır.
-
Testin prensibi : şüpheli antijen veya
antikorların homoloğu olan ve enzimle işaretlenmiş bir konjugata bağlanması ve
bu bağlantının substrat ile renk oluşturarak gözükür hale gelmesi esasına
dayanır.
-
Hücre kültürü kullanılmasına gerek yoktur.
DİREKT ELİSA TESTİ (
ANTİJEN VARLIĞI ARANIR)
1- Elisa
pleytleri Coating buffer yardımıyla yardımıyla bilinen antikor ile kaplanır. (
yani aradığım antijene spesifik antikor )
2- Antikor
kaplı bu gözlere şüpheli virüs konularak 37C’de 1saat inkübasyon ve yıkama
uygulanır.
3- Süre
sonunda gözlere konjugat ilave edilir. Tekrar 37 C’de 1 saat inkübasyon ve yıkama
uygulanır.
4- Konjugat
; aranan antijen homoloğu olan enzimle işaretli antikor.
5- Sonuçların
okunabilmesi için bütün gözlere substrat ilave edilir.
6- Belli
bir müddet sonra reaksiyon durdurulur.
7- Renk
değişiklikleri gözle veya spektrofotometreik saptanıp değerlendirilir.
Değerlendirme : şüpheli marazi
maddede virüs varsa konjugat ve substrat
ile birleşerek ve renkli ürünler meydana getirecektir. Yani renk (+) ise
virüs vardır.
Not : elektroforez
testi PCR’ın devamı olarakta kullanılabilir.
ELEKTROFOREZ TESTİ
-
Elektiriksel bir alanın tesiri altında kolloid
dispers fazlarının taşıdıkları elektiriksel yükün aksi kutuba doğru göç
etmeleri olarak tanımlanır.
-
Moleküllerin bulunduğu ortama elektrik alanı
uygulaması moleküller üzerinde elektrik alanı gücü ve miktarına uygun bir
kuvvet oluşturur. İşte bu kuvvet moleküllerin taşınmasına ve kısa bir sürede
belli hizalaşmalarına sebep olur. Bu ortak ilerletici güç ile taşınan
partiküller , sürtünmeye bağlı direnç dengelendiği anda sabitleşme meydana gelir
ve protein bantları oluşur.
Elektroforez tankı : katodal
ve anodal olmak üzere iki bölüm içerir.
Güç kaynağı : Elektriksel
gücü üretir.
Tampon solüsyonları :
elektrik akımını iletmek ve pH değişikliklerini tamponlamak.
Elektroforez
pleytleri : zeminde kullanılan film tabakaları veya cam pleytler
Destek matrix : agaroz
jel , kollogen veya poliakrilamidfaj
Boyalar : Preparatların
gözle görülmesi için kullanılır.
POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU
Tanım : test hedef DNA ya da RNA
dizilerinin in vitro olarak çoğaltılması ve daha sonra NA varlığının
saptanmasıdır.
PCR aşamaları
1-
Amplifikasyon : hedef NA’nın çoğaltılmasıdır.
2-
Nükleik asit tespiti – elektroforez
Not : PCR’da çoğaltmak için seçeceğimiz
nükleik asit parçasını seçerken çalışmak istediğimiz virüsa spesifik olmalıdır.
Amplifikasyon aşamaları
a) Denaturasyon (95C) : Çift iplikçikleri
DNA tek iplikciğe ayrılır. Yani denatüre edilir.
b) Hibridizasyon (50C) : denatüre olmuş
dna tek iplikciklerinin uçlarına sentetik oligonükleotidler primerler bağlanır.
c) Polimerizasyon (60C) : taq polimeraz
etkisiyle 3 ucundan bağlanan primer basamak ve tek iplikcik kalıp olarak
kullanırak , çift iplikcik DNA oluşur.
PCR AVANTAJLARI :
1-
Kısa sürelerde sonuca ulaşılır.
2-
Çok az miktardaki DNA ve RNA partikülü
çoğaltılıp görmeyi sağlayabilir.
DEZAVANTAJLARI
1-
Materyaldeki az miktardaki NA saptanabilir hale
getirildiğinden duyarlılığı yüksektir.
2-
Ortama giren tek bir kontaminat DNA (hedef DNA
ile aynı sekansa sahip ) aynı ölçüde çoğalarak , yanlış pozitif sonuca neden
olabilir.
3-
Pahalıdır.
İMMUN SİSTEM
HÜCRELERİ
1-
B lenfositleri
2-
T lenfositleri : yardımcı ve sitotoksik
3-
Monositler ( makrofajlar vs.)
4-
Doğal katil hücreler ( NK)
VİRAL ENFEKSİYONLARDA
İMMUN YANIT
1-
Virüs partiküllerinin organizmaya girmesi ve
enfeksiyonun başlamasını takiben ilk savunma reaksiyonunu gösteren hücreler
makrofajlardır.
2-
Makrofajlar virüsü hedef dokulara ulaşmadan
elimine etmeye çalışır. Ayrıca fagosite ettiği virüsü parçalayarak T
hücrelerine antijen sunma işlemi yapar.
3-
Yardımcı t lenfositlerde bulunan CD4 molekülü makrofajların
yüzeyinde bulunan NHC-2 cervical antijen kompleksine bağlanır. Th1 lenfositler
çoğalarak lenfokinleri salınımına başlar.
4-
Th1 lenfositlerden interleukin-2 ( IL-2) , IL-3
ve gama interferon lenfokinleri salınır. Bunların etkisiyle monositler enfeksiyon
bölgesine göç eder ve makrofajlara dönüşürler.
5-
Aktive olan makrofajlar kemotaksis , fagositik
özellik ve antijen parçalama yeteneği gösterirler.
6-
Th2 lenfositlerinden (IL-4 , IL-5 VE IL-6 )
lenfokinleri salınır. Bunların etkisiyle B lenfositler çoğalarak antikor
sentezleyen plazma hücrelerine dönüşür.
7-
Humoral yanıtın ilk evrelerinde oluşan plazma
hücreleri kısa ömürlüdür ve IgM sınıfı antikor sentezler.
8-
Daha sonraki uzun ömürlü plazma hücreleri ( IgG
sentezler ) ve bellek hücreleri şekillenir.
9-
Serumdaki antikor titresi enfeksiyonu takiben
2-3. Haftalarda en yüksek düzeyde iken 4-6 hafta sonra düşmeye başlar.
ENFEKSİYONU TAKİBEN
ORGANİZMADA ŞEKİLLENEN İMMUNOLOJİK YANIT
SÜRESİ
1- İlk 24 saat : makrofajlar aktivitesi :
fagositoz ve T hücrelerine antijen sunma
2-
1-2.gün
: doğal katil hücreleri ( NK) fagositik aktivite
3-
2-5.gün
: İnterferon
4-
7.gün
: Yardımcı ve sitotoksik T lenfosit etkinliği B hücrelerinin aktivasyonu
ile antikor üretiminin başlaması ve enfekte hücrelerin elimine edilmesi
5-
2-3.hafta
: Antikor üretimi ve T hücre yanıtının ortamdan kalkması.
VİRÜS ENFEKTE HÜCRELERİN ELİMİNASYONU
1-
DOĞAL
KATİL HÜCRELERDE LİZİS : konak hücrede üremesi sonucu MHC-1 protein sentezi
yıkımlanır ve buna bağlı olarak NK hücreleri virüsla enfekte hücreyi tanıyıp
yıkımlar.
2-
SİTOTOKSİK
T LENFOSİTLERDE LİZİS : sitotoksik t lenfositleri üzerinde bulunan CD8
molekülü makrofajların yüzeyinde bulunan MHC-1 ve viral antijen kompleksine
bağlanır. Sitotoksik t hücresinin sitoplazmasında bulunan granüllerden salınan
perforin , enfekte hücrelerin plazma membranında por oluşturur ve hücre
lizisini başlatır. Ayrıca sitotoksik t lenfositi ve doğal katil gücreleri
esteraz salarak enfekte hücrelerin apoptozie uğramasını sağlar.
3-
ANTİKOR
BAĞIMLI – HÜCRE ARACIKLIKLI LİZİS : genellikle
IgG sınıfı antikorlar hedef hücre yüzeyindeki viral antijenlere bağlanarak
hücre yüzeyini kaplarlar. Sitotoksik t lenfositleri ve NK hücreleri fc
reseptörleri ile bu bu antikorlara bağlanarak enfekte hücreyi lize ederler.
4-
KOMPLEMENT
ARACILIKLI LİZİS : zarlı virüslarda membrana tek kompleksli lipid bilayer
hücre membranına sokularak perforinde olduğu gibi membran üzerinde por
açılmasına ve hücrelerin lizisine yol açar.
MATERYAL İMMUNİTE
1-
YAPAY
PASİF İMMUNİTE : başka bir bireyden alınan veya deneysel koşullarda
üretilen antikorların lokal veya parenterol olarak uygulanmasıdır.
2-
DOĞAL
PASİF İMMUNİTE :
1-
Kanatlılarda yumurta sarısıyla memelilerde ise
plasental veya kolostral yolla antikorların aktarılmasıdır.
2-
Çiftlik hayvanlarında ( sığır , koyun , at ,
keçi ) sadece kolostral yolla materyal bağışıklılık sağlanır. Çünkü bunların
plasentasından antikorlar geçemez.
3-
Kedi ve köpeklerde düşük düzeyde plasenta ile
IgG aktarılır.
MONOKLONAL ANTİKORLAR ( MKA) : bir immunojen’in antijenik
determinatları tarafından uyarılmış her bir B hücresi , vücuttan ayrılarak
üretilirse , bir hücreden köken alan hücre topluluğu tarafından oluşturulan
antikorlara denir.

C reseptörüne bağlanan : IgG ( c)
D reseptörüne bağlanan IgG ( d)
NOT : yani her
bir antijenin determinantına ait olan antikorlar vardır.
MKA KULLANIM AMAÇLARI
Teşhis : Elisa (
P ve IF için konjugat hazırlanmasında , izolatların tip-alttip ayırımında
Seroprofileksi : pasif
bağışıklılık temini
Sağaltım : akut
hastalık ve kanser tedavisinde
Aşı için immunojen
seçiminde kullanılırlar.
POLİKLONAL ANTİKORLAR
-
Bir etkenin farklı epitopları tarafından
uyarılan ayrı ayrı B lenfositlerin farklılaşarak plazma hücrelerine dönüşmesi
sonucunda farklılaşan hücrelerin uyarıldığı epitoplara spesifik olarak
salgıladığı antikorların bütünüdür.

Buradaki bütün reseptörelere bağlanabilen yani IgG ( a+b+c+d
). Yani bütün determinantları içeren
antikor.
Harun Kaya – Recep
Özkaya – Onur Çakmak.
-
Mustafa
Has’a teşekkürler J
Yorumlar
Yorum Gönder