PROTOZOOLOJİ DERS NOTLARI FİNAL
NEOSPORA
-
Etken neospora caninum’dur.
-
Ookist , taşizoit , bradizoit formları vardır.
-
Takizoit’ler akut dönemde tüm organlarda
bulunur.
-
Doku kistleri ( Bradizoitler ) Kronik dönemde
sadece sinir dokusunda bulunur.
YAŞAM ÇEMBERİ : Kesin
konak olan köpekler arakonaklarda bulunan doku kistlerini sindirim yolu ile
alır. Ara konak ( sığır , at , koyun..) sporlanmamış ookistler dışkı ile dışarı
atılır. Bu sporlanmamış ookistlerin bir kısımını gıda , su veya topraktan
arakonaklar alır. Bir kısımıda kontamine yem ve sularla gebe inekler tarafından
alınır. Taşizoitler plasenta ile yavruya geçebilir. MSS’ye yerleşir ve infekte
fötüs oluşur.
EPİDEMİYOLOJİ : Taşizoitler
enfekte anneden transplasental yolla yavruya bulaşabilir. Enfekte inekler ve köpekler
daha sonraki gebeliklerindede abort yaparlar yada enfekte yavru doğururlar.
Abort ineklerde hem merada ve hem de kuru yem yiyen hayvanlarda
gözlemlenmiştir. Kuru yem yiyenlerde daha fazladır.
**KÖPEKLERDE KLİNİK
VE PATOLOJİK BELİRTİLER: hem yavrular hem de erişkinler etkilenir. Yavrular
klinik belirtileri 5 haftalık yaşa ulaştığında gösterir. Şiddetli seyreder.
Bazı yavrularda ve yaşça daha büyük köpeklerde hastalık generalize olur. Bu
durumda MSS’de multifokal yangılar , polimyozitis , myokarditis , hepatitis ,
pnömoni ve dermatitis görülür.
İNEKLERDE KLİNİK VE
PATOLOJİK BELİRTİLER : tek klinik belirti aborttur. Abort olmuş inek
fötüsundeki lezyonlar ; çoğu kez fötus otalize veya mumifiye olduğundan
lezyonlar görülmeye bilir. En sık rastlanan lezyonlar nonsuppuratif ,ensefalit,
meningitis ve myokarditis’dir. Ayrıca myozitis , hepatitis , plasentitis görülür.
BUZAĞILARDA
KONGENİTAL NEOSPOROZİS KLİNİK VE PATOLOJİK BELİRTİLER : hastalık esas
olarak MSS bozukluklarına ilişkilidir. Doğum ağırlığı normalin altındadır. Arka
veya ön her iki ayağı gerili veya bükülü olarak şiddetli kasılır. Nörolojik
bozukluklar ; ataksi , patella refleks’inde azalma , yürürken ve dururken denfe
bozukluğu. Sırt omurlarına yumuşama , deviasyon ve daralma. Ekzoftalmi
veya gözlerde asimetri olabilir.
TOXOPLASMATİDAE ( BESNOİTİA , HAMMONDİA )
SOY : BESNOİTİA
-
Fil deri hastalığıdır.
-
Son konak yabani kedigillerdir. Ara konak ise
rum,equi’de , kemiricilerdir.
-
Etkenler ;
·
sığırlarda – besnoitia besnoiti
·
keçilerde –besnoitia carpe
·
equide – B.bennetti
-
Toxoplasmaya benzer bir gelişme gösterir. Fakat
taşizoit ve doku kistlerinin bulunduğu yerler farklıdır.
YAŞAM ÇEMBERİ : Son
konakta etkenler şizogoni ve gametogoni geçirir singami gerçekleşir. Daha sonra
sporlanmamış ookistler dışarı atılır. Dışarda sporgoni geçirir , ara konaklar
sporlanmış ookistleri alır. Alınan sporlanmış ookist açıldıktan sonra
sporozoitler oluşur lenf yumrusu , dolaşım sistemi ile çeşitli organlara
yayılır , taşizoitler bağ doku
fibroblastlarında ( toxoplasma ile farkı )bradizoitlere dönüşerek doku
kistlerini oluşturur. Kediler fibroblastlardaki bradizoit içeren doku
kistlerini az pismiş veya çiğ olarak tüketerek alırlar.
-
En yaygın bulunduğu yer deridir.
SIĞIRLARDA ; klinik
belirti 3 devrede gözlemlenir.
a)
1.Devre(Ateş safhası ) : 6-10 günlük inkübasyon
süresinde 5-10 gün ateş , konjuktivada 1mm büyüklüğünde kistler patognomiktir.
Boyun altı ödem ve fotofobi gözlemlenir.
b)
2.Devre ( Tüy dökme safhası ) : 2-4 hafta sürer
, deri kalınlaşır tüyler dökülür deride kıvrımlar şekillenir.
c)
3.Devre ( kuru sebore safhası ) : Deri sertleşir
, çatlaklar oluşur. Uyuz benzeri görünüm vardır ve fil derisi görüntüsü bu
evrede oluşur. Scrotum etkilenirse kısırlık yapar.
TANI : akut
dönemde kan ve lenf sıvısında merozoit aranır , kronik dönemde ise doku kisti
aranır. Deri biopsisi , gözde konjuktiva ve skleradan alınan kistler incelenir.
Serolojik olarak İFAT kullanılır.
KORUNMA : Son
konak olan kedilerin enfekte dokuları yemesi engellenmelidir. Tedavide
sülfanamid kullanılır.
SOY: HAMMONDİA
-
Hammondia hammondi
·
Son konak kedi ara konak ev faresidir.
-
Hammondia heydorni
·
Son konak köpek ara konak ruminantlardır.
YAŞAM ÇEMBERİ
Biyolojik çember toxoplasmada olduğu gibidir. Son konakta
şizogoni ve gametogoni ve singami sonunda sporlanmamış ookist oluşur ve dışarı
atılır. Dışarda sporogoni geçirerek sporlanmış ookistleri arakonaklar alır ,
mezenterial lenf peyer plaklarında ( taşizoitler ) içe tomurcuklanma şeklinde çoğalır. İskelet ve kalpte bradizoitler
şekillenir bunları son konak alarak tekrar çember başlar.
SARCOCYSTİDAE ( SARCOCYSTİS )
-
Fakültatif veya zorunlu heteroxene gelişim
vardır.
-
Ara konakta doku kisti oluşturur.
-
Ookistler ince cidarlı olduğu için atılmadan
çatlar ( rektuma yakın kısımda ). Dışarıda sporokist görülür. ( ookist içindeki
)
Sarcocystis :
-
Son konak Car. ( bazen insan ) , ara konak
Rum’dur.
-
Av-avcı döngüsü vardır.
-
Çekirdek etrafında granül vardır.
-
Bradizoit , kas kistlerini patojen türlerde
genellikle makrokist olarak görülür. Apotojen türlerde ise mikrokist olarak
görülür.
-
Sahada veteriner hekim mezbaha muaynesinde
makrokistler açısından dikkatle incelenmelidir.
-
Çizgili kaslarda veya özefagusta
yaygındır.(makrokist)
YAŞAM ÇEMBERİ : (
Toxoplasma’dan farkı şizogoni ) Car dokularında mikro ve makrokist bulunan
etleri az pişmiş ( 70 Derece Altında ) veya pişmemiş olan etleri yemesi ile
bradizoitler serbest hale gelir. Direkt gametogoni evresi gerçekleşir. ( Son
konak ) Peşine singami ve ookist oluşur. Ookist cidarı çatlar dışkı ile
sporokistlerin belirli bir kısımı sporlanmış olarak atılabilir. Bağırsakta
sporogoni dönemi görülebilir. Bunun dışında doğada da görülür. Dışkı ile
atılmış sporlanmış ookistleri oral yolla arakonağın almasıyla başlar. Sindirim
sisteminde çatlar sporozoitler açığa çıkar. Sporozoitler 3 dönem şizogoni
yapar. 1. Şizogoni mezenterial arterlerin endotel tabakasında , 2.şizogoni
kapillar damar endotelinde , 3.şizogoni mononükleer kistlerde gerçekleşir. Bu 3
dönem akut sarcocytis dönemdir. 3.dönem merozitler kalp , iskelet veya sinir
dokuya giderek bradizoit dönemi gerçekleşir. Son konak doku kistlerini yiyerek
enfekte olur.
KLİNİK BELİRTİLER : Son
konakta asemptomatik seyreder fakat karın ağrısı , ishal , mide bulantısı
görülür. Ara konakta ise ateş verim kayıbı ve sığırlarda abort yapabilir.
Kronik enfeksiyonlarda çene altı ödem myositis , abort oluşabilir.
TANI : dışkıda
sporokist görülmesi ile yapılır. Nekropside makro ve mikrokist , PCR.
-
Not : Arakonakta verim kayıbı , abortlara yol
açar sarcocystis, mezospora , toxoplasma , aborta neden olur.
SIĞIRLARDA
|
ARAKONAK
|
SONKONAK
|
S.cruzi(S.bovicanis)
|
Sığır
|
Köpek
|
S.hirsuta(S.bovifelis)
|
Sığır
|
Kedi
|
S.hominis(s.bovihominis)
|
Sığır
|
İnsan
|
·
Doku kisti mikroskobiktir.
·
S.cruzi en patojen türdür. Dalmeny hastalığı
yapar. İntersitisyel ateş , dispne , anemi , verim kayıbı ve hipersalivasyon.
KOYUN
|
ARAKONAK
|
SONKONAK
|
S.tenella(S.ovicanis)
|
Koyun
|
Köpek
|
S.arieticanis
|
Koyun
|
Köpek
|
S.gigantae(S.ovifelis)
|
Koyun
|
Kedi
|
·
Doku kisti mikroskobiktir.
DOMUZ
|
GÖRÜNÜM
|
ARAKONAK
|
SONKONAK
|
S.parcifelis
|
Mikroskobik
|
Domuz
|
kedi
|
S.suihomis(S.Parcihominis)
|
Makroskobik
|
Domuz
|
İnsan
|
·
Kilo kayıbı , topallama , solunum güçlüğü
görülür.
AT
|
ARAKONAK
|
SONKONAK
|
S.fayeri(apotojen)
|
At
|
Köpek
|
S.bertrami(s.equicanis)
|
At
|
Köpek
|
S.neurona
|
At
|
Opossum
|
**TANI
-
Son konakta sporokist
-
Ara konakta makro ve mikrokist
-
Serolojik olarak İFAT
-
Nekropside Füşe preparat ( hemofoksilen Feozin
ile boyanır. )
-
Mikrokisti görmek için özefagus laboratuvar
ortamında tripsin kullanılarak eritilerek santrifüj ile çöktürülür. Üstteki
sıvı atılır , dipteki çözelti lam üzerinde incelenir.
TEDAVİ : Sülfanamid
KONTROL : Mezbaha
muaynesinde şüpheli etleri 70C üzerinde pişirmek şüpheli etlerin köpeklere ve
kedilere verilmemesi.
EPM ( Equine
protozoal myoloensefalitis ) :
-
Etkenler S.neunora ve S.falcatula ‘dır.
-
MSS veya kaslara yerleşir. ( Sarcoproidiozis )
-
Atlar direkt ara konakçı değildir , atipik
arakonakçıdır , son konak opossum’dur.
-
Klinik
belirti : MSS ve kaslarda sıkıntı , sallantılı yürüyüş , topallık , kas atrofisi ve kısmi felç görülür.
-
Teşhis : Seroprospinal
sıvı ve serum incelenir. Serolojik test yapılır. Histopatolojik testlerde etken gül benzeri görülür.
FRANKELİA
-
Son konak şahin , yırtıcı kuş’tur.
-
Ara konak fare ve kemiricilerdir.
-
KC’de taşizoit ve şizogoni görülür.
-
Doku kisti MSS’de görülür.
HEAMOSPORİNA
PLASMODİDAE AİLESİ
Türler :
1-
Plasmodium : insan , maymun , kanatlı
2-
Leucocytozoon : kanatlı
3-
Haemoproteus : kanatlı
-
Gelişmelerinde merogoni , gametogoni , sporogoni
aşamaları vardır.
-
Tamamı kan emen sineklerle nakil edilir.
-
Türe özgüdür.
-
İnsanlara özgü 4 türü vardır. Malarya sıtma
etkenidir.
-
Zoonoz değildir. Maymun türleri hariç.
-
Vektörü sivri sineklerdir (culicidae).
-
Ülkemizde akdeniz ve doğu anadoludan (
p.vivax yaygındır. )
İnsan : P.falciporum
, P.vivax , P.maleria , P.ovale
Maymun : P.knowlesi
, P.cynomolgi , P.simium , P.coetreyi
Kanatlı : P.gallinaeceum
, P.cathemerium , P.relictum , P.durae , P.juxtanucteare
Kemirici : P.berghei
Yaşam döngüsü :
1- Omurgalı konakta ;
-
Merogoni
: iç organlarda ( KC : ekzoeritrositer merogoni )
-
Merozoitler ( kriptozoit , metakritozoit , hipnozoit )
-
Eritrositlerde eritrositer merogoni vardır.
-
Gametogoni
: eritrositlerde gerçekleşir. Mikro ve makro gametler oluşur.
2- Vektörlerde ( culicidae : anopheles ) :
-
Singami :
bağırsak boşluğunda hareketli ( kamçılı ) ookinetler oluşur.
-
Sporogoni
: bağırsak serözası altında sporozoit oluşur. Sporozoitler hemolenfle
tükürük bezlerine giderler.
GELİŞME : dişi
sivrisineklerin tükrük bezlerindeki sporozoitler kan emme esnasında omurgalı
konağa veriliyor. Sporozoitlerin insanda 2 farklı siklusu vardır. 1. Siklus ekzoeritrositer
KC’de gerçekleşir. Sporozoitler önce KC’ye gider. Şizogoni şeklinde
çoğalır. Şizogoni sonucu dağılan şizontlardaki ekzoeritrositer merozoit yada
şizozoitler kan dolaşımında eritrositlerde gelişmeye başlar buna eritrositer
şizogoni denir. 2.siklus , eritrositlerin
içinde önce trophozoitler ( en kolay tanıyı burada yaparız ) oluşur.
Eritrositlerde şizogoni gerçekleştikten sonra eritrositer şizogoni sonucu
oluşan merozoitler yine eritrositlerde gametogoni dönemi başlayarak
gametositleri oluşturur. (Omurgalı konak
) insanda kan periferinden alınır parmak ucundan trophozoit , şizont ,
gametosit görünmesi ile tanı yapılmaktadır.
-
Dişi sivrisinek enfeksiyonu insandan kan emerken
gametosit formu alır. Sivrisineğin midesinde gametogoniden sonra singami olayı
gerçekleşir. Mikro , makroyu döller ve ookinetler oluşur. ( hareketli ) sindirim
sisteminde ookist oluşur. Ookist’in içinde sporogoni başlar. Sporogoni ile
sporozoitler oluşur. Bu sporozoitler tükrük bezlerine giderek enf. Dönemine
geçerler. ( vektörde).
-
** P.falciparum en patojen türdür. Afrika
kıtasında KC’de eritrosit dışı gelişmesi vardır. Şizogoni sonucu oluşan
merozoit yada şizozoit’ler kriptozoit adı verilen form’a dönüşürler. Buna kış
uykusu denir ve KC’de pasif olarak kalırlar. Yaklaşık 5 yıl kadar canlı
kalabilirler. İmmun sistem çöktüğü zaman aktif hale gelirler ve biyolojik
çember aynı şekilde devam eder.
EPİDEMİYOLOJİ
-
Endemik
stabilite ( endemik malarya ) ( türkiye ) :
1- Etken
prevalansı yüksektir.
2- Popülasyonun
büyük bir kısımı enfektedir.
3- Bağışıklılık
ve hastalık direnci yüksektir.
-
Epdemik
instabilite ( epidemik malarya ) ( afrika) :
1- Ani
epidemiler gözlemlenir.
2- Popülasyonun
yarısı enfekte değildir.
3- Yüksek
oranda hastalık ve ölüm gözlemlenir.
İNSANLARDA MALARYA :
-
P.falciporum
: en patojen tür olup kötü huylu tertion malarya’dır.
-
P.vivax , P.ovale : iyi huyludurlar. Tertion (3 gündür) malarya.
-
P.maleria
: iyi huylu kuartan ( 4 gün ) malarya.
Patogenez ve klinik
belirtiler :
-
Üşüme
evresi : Aşırı üşüme , titreme ve 15-60 dk kasılmalar gözlemlenir.
-
Ateşli
dönem : 2-6 saat baş ağrısı
-
Terleme
dönemi : ateş düşer , 2-4 saat nöbetler sürmektedir.
-
Terleme döneminden sonra klinik belirtiler
gözlemlenmez. Eritrositer şizogoni
dönemindeyken etkenler omurgalı konakçıda paraziter hemoglobin’den beslenir.
Hemoglobin Hem ve globülin kısımı vardır. Globulin kısımı parazitler sindirir. Hem’i
sindiremez , pigmente dönüşür. ( hematin ) hematin pigmenti toksik maddedir.
Eritrositer şizogoni sonucu eritrositler parçalanır hematin pigmeti kana
karışır. Hematin kana karıştığı zaman nöbetler başlar.
-
P.vivax ,
P.ovale : eritrositer şizogoni 3 günde bir tamamlanır. 72 saat sonra
eritrositler parçalanmaya başlar. Hematin pigmenti kana karışır bu nöbet bitimi
hasta 3 gün kendini iyi hisseder.
-
P.malarya
‘da ise : 4 günde bir nöbetler tekrarlanır.
-
P.
Falciparum : cerebral malarya ( beyin kapillarındaki tıkanmaya bağlıdır.) beyinde ödem ve anoksi şekillenir.
-
Anemi , ikterus , KC ve dalakta büyüme ,
hemoglobinüri , sıtma nöbetleri , cereblar bozukluklar ( P.falciparum ) ,
böbrek ve AC sorunları.
TANI : perifer
kan frotisi : trophozit(taşlı yüzük formu ile kolay teşhis yapılır) , şizont ,
makro ve mikro gametlerin görülmesi ile yapılır.
TEDAVİ : quinine
tuzları , C holoroquine , doxycycline
KORUMA : sivrisinek
temasını engellemek. Bataklık kurutması ( diğer canlılara zarar vermeden ) .
bacillus turiens toz haline getirilerek larvalara serpilmesi ile onları ortadan
kaldırır. Koruyucu elbiseler kullanılabilir. Vektör mücadelesi ( insektisit –
larvasit ) , taşıyıcı bireyler tedavi olmalıdır. Kinin preparatları ile koruma.
KANATLILARDA MALARYA
-
Gametositleri düzensiz veya yuvarlak olan
türler. Eritrositlerin çekirdeğinin yerinin değişmesine neden olur. (
P.relictum , P.cathmerium , P.gallineceum , P.juxtanucleare )
-
Gametositleri uzunca olan türleri eritrositlerin
çekirdeğini genellikle değiştirmezler. ( P.elengatum, P.vaughani , P.circumflexum )
-
Vektörü :
aedes ve cules sivrisinekleridir.
-
( insanda anopheles )
-
Ekzoeritrositik
şizogoni damar endotel hücrelerini ve lenfoid makrofaj sistemi hücrelerinin
içine girer. ( insanda KC ) P.elengatum ve P.vaughani de ise kemik
iliğinde kan yapan primidif hücrelerde gerçekleşir.
Patolojik ve klinik
belirtiler : anemi ( hemolitik ve aplasitik ) , ateş
Teşhis : kan
frotisi , haemoproteus ile ayrımı yapılmalıdır. Şizont ve merozoitlerden ayrım
yapılır. Gametositlerden ayrım yapılmaz.
HAEMOPROTEUS
-
Kanatlılarda gözlemlenir.
-
Konakta endotel hücrelerinde şizogoni döneminde
, eritrositlerde gametogoni dönemi gözlemlenir makro ve mikro gametler oluşur.
-
Eritrositik şizogoni görülmez. (plazmodium ile
önemli bir farkı )
-
Vektör : hippoboscidae
veya culicoides ( atlarda yaz dermatitis’i yapar )
-
Gametositleri çekirdeğin etrafını ve eritrositin
tamamını kaplayacak şekilde sosis benzeri yapıya benzer. Granülleri vardır.
Hematin pigmentinden oluşan plasmodium’a benzer ama ayrımı şizont vs. gibi
yapılmaktadır.
Haemoproteus
columbae ( güvercin ) :
-
Vektör : pseudolynchia
canariensis’tir.
-
Sporozoitler kanatlıya verildikten sonra AC , KC
, dalakta endotel hücrelerin içinde şizogoniyle çoğalırlar. Oluşan merozoitler
eritrositlere giderler. Gametogoni
dönemi başlar. Gametositler oluşur. Vektör kan emerken gametositleri alarak
vektörde singami gerçekleşir. Mikro-makro gameti döller. Ookinet , ookist oluşur. Sporogoni dönemi
gerçekleşen vektörün tükrük bezlerinde sporozoitler şekiller.
Klinik ve patolojik
-
Genelde hafif seyreder.
-
İştahsızlık
-
Parazitemi kış sonu ve ilk baharda artar.
-
Nekropside Kc ve dalak büyümüştür.
teşhis : kan frotisinde gametositlerin görülmesi , AC , KC , Dalak
şizont dönemlerinin görülmesi.
LEUCOCYTOZOON
1- L.simondi : ördeklerde gözlemlenir.
Arakonakları ise similium’dur. Toplu halde uçuşurlar ve ağız , burun boşluğuna
girerek solunum sisteminde güçlüğe neden olurlar.
2- L.smithi : hindilerde gözlemlenir.
Arakonakları similium’dur.
3- L.caulleryi : tavuklarda gözlemlenir.
Arakonakları ise culicoides sineklerdir.
-
Kanatlılarda kc , ac , beyinde ekzoeritrositik
sizogoni dönemi vardır.
-
Hepatosit – eritrositlerde yuvarlak gametosit
dönemi söz konusudur.
-
Lenfositlerde uzun gametositler vardır.
-
Eritrositlerde bulunan gametositler hematin
pigmenti yapmazlar. Haemoproteus ve plasmodium’un farkıdır.
-
Eritrosit ve lökosit gametositler iki ucu
incelmiş iğ şeklindetipiktir.
Klinik ve patolojik
-
Gençlerde patojendir.
-
Solunum güçlüğü , anemi , konvulsiyonlar ,
kc-dalakta büyüme , dejenerasyon , kanamalar.
Teşhis : perifer
kan frotisi , gametositlerin görülmesi , KC’de şizontların görülmesi ,
Tedavi : holofuginane
, Clopidal. Sinek mücadelesi.
BABESİİDAE
-
Memeli hayvanların eritrositlerinde bulunur.
-
2’ye bölünerek çoğalır ( şizont yoktur)
-
Merozoit’ler ( çift armut görüntülüdür.)**
-
Vektör ixoides kenelerdir.
-
Transtadial nakil ile larva döneminde etken
alınmışsa nimf döneminde , nimf döneminde alınmışsa erişkin döneminde etkeni
vermesi durumuna denir.
-
Transovarial nakilde kenenin etkeni bir sonraki
generasyonuna nakil etmesidir.
-
Kenelerin ; bağırsaklarında gametogoni , tükrük
bezlerinde sporogoni evresini geçirir.
KONAKLAR
|
1,0-2,5 MİKRON
|
2,5-5,0 MİKRON
|
GÖRÜNÜM
|
BÜYÜK AÇILIDIR.
|
KÜÇÜK AÇILIDIR.
|
SIĞIR
|
B.bovis,
B.divergens
|
B.bigemina,
B.major
|
Equide
|
B.equi
|
B.coballi
|
Koyun
|
B.ovis
|
B.matasi
|
Köpek
|
B.canis
|
-
|
Kedi
|
-
|
-
|
YAŞAM ÇEMBERİ : Kenenin
tükrük bezinde bulunan sporozoitler kan emme esnasında omurgalı konağa verilir
ve omurgalı konağın eritrositlerin içine gelerek 2 ye bölünüp çoğalırlar çift
armut formunu alırlar. Merogoni dönemi geçirirler ( sizogoni dönemi yoktur.)
daha sonra arakonak olan kene kan emme esnasında etkeni alırlar. Etken kenenin
bağırsaklarında gametogoni geçirir ve tükrük bezine kinetler göç eder. Orada
sporogoni geçirirler. ( transovarial çoğalanlarda ovarium’da sporogoni
geçirirler.)
PATOGENEZ : 2
şekilde incelenir.
1-
Damarlardaki değişiklikler
-
Kinin ve kollikrein düzeyinde artma kininojen
düzeyinde azalmaya yol açar. Bunun sonucunda damarlarda dilatasyon , kan
akışında yavaşlama , ödem ve mukozalarda kanama gerçekleşir.
-
Konglutinin ve fibronectin düzeyinde azalma
sonucu eritrositlerde kümelenme( kapillar damarlarda tıkanma , şok ve ölüm ,
B.bovis-Cerebellar babesiosis) ve
fibrinojen artar. Daha sonra plazminojen azalması sonucu koaglasyon bozukluğu
görülür.
2-
İntravasküler hemoliz : Parazitlerin çoğalması ,
fagositozis , kinin vb. maddelerin artması sonucu eritrosit miktarında azalma
oluşur.
-
Hemolitik anemi , ikterus , hemoglobinüri ,
Hemoglobinemi.
KLİNİK BELİRTİ : Yüksek
ateş , iştahsızlık , ikterus , hemolitik anemi , hemoglobinüri.
EPİDEMİYOLOJİ
-
Kuzu ve köpekler hariç 1 yaş altı hayvanlar
dirençlidir.
-
İthal ırklı sığırlarda da görülebilir. Nedeni
ise şuş farkı yada etken ile daha önce karşılaşmamış olmamasıdır.
NEKROPSİ
-
Deri altı anemik ve ikterus görülür.
-
Seröz zarlarda peteşiyel kanama
-
Vücut boşluklarında sıvı toplanması
-
KC ve dalak büyümesi
-
Beyin kapillar damarlarda kanama
-
Kan sulu ve incedir.
EPİDEMİYOLOJİ
-
Bazı ırklarda dayanıklılık gözlemlenebilir.
-
(
zebu’lar dayanıklıdır derileri kalın olduğu için)
-
Yaş direnci
-
Kolostrum önemi
-
Enfeksiyon sonrası bağışıklılık(2 yıl bağışık)
-
Stres
-
Çapraz bağışıklılık yoktur.
-
Antikor önemi
-
Dalak önemi
·
Premünisyon
: eritrositlerde B.bigemina etkeni tedavi sonrası kalmışsa tekrar aynı
etken ile karşılaşırsa bağışıklık göstermesine denir.
SIĞIRLARDA BABESİOZİS
-
B.bigemina :
·
Etken büyük ve dar açılıdır. Bouphilus annulatus
ile kışında aktiftir. Transovarial nakil gözlemlenir. En çok görülen etkendir.
-
B.bovis :
·
Küçük etkendir. Geniş açılıdır. Mikroskopta
gözlüğe benzer. Bouphilus annulatus ara konağıdır. Avusturalya ve israilde
canlı aşı uygulaması vardır.
-
B.divergens
·
Küçük etkendir olup geniş açılıdır. Eritrosit
cidarına yerleşir. İxoides ricunus insanlarda Lyme hastalığı yapar. Ormanlık
alanlarda çok bulunur.
-
B.major
·
B.bigemina’ya benzer.
EPİDEMİYOLOJİ ve KORUMA :
-
Mevsimsel hastalıktır ve vektör kenelerde
popülasyon dinamiği önemlidir.
-
**Enzootik stabilite = Ortamda etken hastalık
oluşturmayacak kadar var ise bu bölgeye denir. Bu bölgeye hasta hayvan girerse
ve hastalığa duyarlı bir hayvan girerse ve kene popülasyonunda artma olursa
bölge bozulur.
-
Korumada kontrollü hayvan girişi ve kene sayısı
kontrolü yapılmalıdır.
KLİNİK
BELİRTİLER
-
Yüksek ateş , ikterus , hemolitik anemi ,
hemoglobinüri.
-
Başta ishal ve sonrasında kabızlık gözlemlenir.
-
Cerebellar babesiozis gözlemlenir. ( B.bovis)
TANI
-
Tanı yaparken klinik belirtiler , mevsim ve kene
enfestasyon durumuna dikkat edilmelidir.
-
Kesin tanı perifer kan frotisi ( kuyruk ucu )
‘nde çift armut formu görülmesi ile olur.
-
PCR,Serolojik test.
TEDAVİ
: İnnidocorp dipropionate ve tetrasiklin antibiyotik’ler kullanılmalıdır.
KOYUN VE KEÇİLERDE
BABESİOZİS
Etkenler ;
-
B.matasi : Büyük etkendir , daha patojendir.
-
B.ovis : Küçük etkendir , gözlük formundadır.
·
Rh.bursa vektör kenedir. Klinik belirti
sığırlardaki gibidir.
·
Tanı için kulaktan perifer kan frotisi yapılır.
·
Tedavi sığırdaki gibidir.
EQUİDE’DE BABESİOZİS
Etkenler :
-
B.caballi : Dar açılır , büyüktür.
-
B.equi : Tipik dörtlü bölünme formları vardır.
Malta haçına benzer.
·
Dermocentor vektör kenedir.
·
Klinik belirtiler : Aynı fakat gastro-enteritis
ve arka bacaklarda felç görülür.
·
Tanıda : perifer kan frotisi kulaktan alınan kan
ile yapılır.
·
Tedavi aynıdır.
DOMUZLARDA BABESİOZİS
Etkenler :
-
B.trautmonni : Büyük ve dar açılıdır.
-
B.perroncitoi : küçük geniş açılıdır.
·
Herşey aynıdır fakat abortusa sebep olabilir.
KÖPEKLERDE BABESİOZİS
Etkenler :
-
B.canis : Büyük etkendir , dar açılıdır.
·
B.canis canis : Ağır enf. ( Dermocentor
reticulatus vektör)
·
B.canis vageli : Orta şiddetli enf.( Rhi.
Songvineus )
·
B.canis rossi : Çok ağır enf. (Heamophilus )
-
B.gipsoni : küçük etkendir ve geniş açılıdır.
-
Enfeksiyon küçük köpeklerde parazitin türüne ve
diğer enf. Varlığına göre değişebilir.
Perakut
|
Akut
|
Kronik
|
Şok
|
Ateş
|
Aralıklı ateş
|
Hemolitik anemi
|
Anemi ve ikterus
|
Zayıflık
|
Ölüm
|
İştahsızlık
|
Kusma
|
·
Tanıda : ehrlichiozis’ten ayrılmalıdır.
THEİLERİA-THEİLERİOSİS
-
Kan protozoonudur. Çiflik hayvanlarında
özellikle sığırlarda önemli hastalıklardan birisidir.
-
Vektörleri ixodid ve hyolomma cinsi kenelerdir.
-
Transtadiyel bulaşma vardır.
-
Mevsimsel hastalıklara yol açar.
-
Morfoloji: proplasm formlar 0,5 -1 * 1,5-2
mikron’dur.
YAŞAM ÇEMBERİ : Parazitlerin
hayat siklusu ixodid keneler ile sığır , koyun , keçi gibi çeşitli memeli
hayvanlar arasında geçer. Larva ve nimf safhasında enfekte hayvandan kan emen
keneler kan ile birlikte eritrositler içerisindeki etkenleride alır.
Eritrositlerin içerisindeki bu etkenler proplasm olarak isimlendirilir.
Kenelerin bağırsağında parazitlerin bir birini takip eden gametogoni ve
sporogoni gelişimleri vardır. Theileria etkenleri keneler tarafından
transtadiyal nakil edilirler. Transtadiyel nakil arakonak kenenin biyolojik
özelliğine göre ya larva safhasından nimf safhasına veya nimf safhasından
erişkin safhaya olmaktadır. Erişkin safhadan theileria ile enfekte konaktan kan
emen kene bu etkenleri başka bir konağı emerken nakledemez. Theileria
etkenlerinde transovarial nakil olmaz , bu nedenle erişkin keneler enfekte
hayvanlardan kan emse dahi hastalığı nakledenemez. Larva ve nimfler transtadial
olarak nakleder. Kene konağa tutunduktan 2 gün sonra sporozoitler oluşur.
Bunlara en erken 5-8 gün sonra lenf düğümlerinde lenfosit sitoplazmasında
rastlanır.
SIĞIRLARDA
THEİLERİOSİS
Etkenler ;
-
T.annulata
-
T.parva
-
T.mutans
-
T.lawrencei
-
T.orientalis
·
Ülkemizde bu türlerden T.annulata karadeniz
kıyısı şeridi hariç diğer bölgelerde yaygın olarak görülmektedir. Bügünlerde
tedavisi %90 başarılıdır.
·
Hyolomma türleri ile nakil ediliyor ; Hyalomma anatolicum anatolicum , Hyalomma
detritum.
THEİLERİA MORFOLOJİSİ
: T.annulata’da eritrositer formların %80’i yuvarlak annular şeklindedir.
T.parvada ise eritrositik formların çoğu çomak şeklindedir.
BİYOLOJİK ÇEMBERİ: Enfekte
kenenin tükrük bezlerinde ki sporozoitler kenenin omurgalı konaktan kan emmesi
esnasında omurgalı konakçıya verilir. Sporozoitler direkt lenfositlere gidiyor
Lenfositlerde şizogoni evresi gerçekleşiyor. 2 aşamalı şizogoni vardır ilk
oluşanlara makroşizont adı verilir makroşizontlar tekrar şizogoni aşamasına
girer yeni oluşanlara ise mikroşizont adı verilir. Bu şekilde evre lenfositlerde
tamamlanmış olur. Mikroşizontlardan ayrılan merozoitler eritrositlerin
içerisine girerler. Eritrositlerin içerisinde tomurcuklanma yolu ile çoğalır.
Buna proplasmik form adı verilir. Proplasmik formlar babesia’dan farklıdır. 1
eritrositin içerisinde 1-7 proplasm oluşur. Kene konaktan kan emme esnasında
merozoiteri alır. Merozoitlerin bazıları gametogoni evresini başlatmış
olabilir. Bu yüzden bunlara gametosit isimini verebiliriz. Alınan etkenler
kenenin bağırsağında gamet halini alır ve bundan mikro ve makrogametler oluşur
bunların singami olayının sonucunda zigot bağırsakta oluşur. Oluşan zigotlara
kinet yada ookinet adı verilir bunlar tükrük bezlerine hareket ederek gelirler.
Burada sporogoni şekillenir. Son enfektif ürün olan sporozoitler burada
şekillenerek biyolik çember tamamlanır.
PATOLOJİK VE KLİNİK
BELİRTİLER
1-
Hastalık genellikle 1-2 yaşından büyük
hayvanlarda problem olur.
2-
Endemik bölgedeki genç erişkinlere göre daha az
duyarlıdır.
3-
İthal hayvanlar daha duyarlıdırlar.
4-
Patogenez büyük ölçüde lenfositler içindeki
şizogoni dönemi ile kısmende eritrosit formlarla ilgilidir. Hastalık perakut ,
akut , subakut veya kronik seyirlidir.
5-
Mortalite oranı endemik instabil bölgelerde
%90’lar düzeyinde olabilir.
6-
Stabil yörelerde ise bu oran daha düşüktür.
KLİNİK BELİRTİLER:
İlk belirtiler :
-
Sürekli yüksek ateş 42C’dir.
-
Tek taraflı lenfadenopati. ( babesiadan farkı
lenf yumrusu şişkinliği )
-
İştahsızlık
-
Mukozal akıntı ( göz , burun , ağız ) genel
durgunluk
İkinci dönem belirtiler:
-
Kaşeksi
-
Bilurubinemi ve bilirubinüri ( kan işeme )
-
Sarılık
-
Konjuktivalarda peteşi
-
Tüm lenf yumruları şişer
-
İshal
3.dönem belirtiler ( Prognoz Kötüdür.)
-
Kanlı mukuslu ishal
-
Yerden kalkamama ve aşırı kaşeksi
-
Mukoza ve deride peteşiyel kanamalar
-
Anemi ve akciğer ödemi
-
Ölüm
NEKROPSİ VE PATOLOJİK
BULGULAR
-
Lenf yumruları şişkindir , KC ve özellikle dalak
büyümüştür.
-
Böbreklerde beyaz boz infarktus odakları vardır.
-
AC’ler genellikle konjesyonlu ve ödemlidir.
-
Abomazumda
etrafları yangılı ve şiş , kırmızı olan 2-12 mm çapında zımba deliği gibi
ülserler vardır.
-
Seröz zarlarda ve özellikle perikardiyumda
peteşiyel kanamalar vardır.
-
Dalakta , hemorajik infarktus , trombozis ve
hipertrofi gözlenir.
-
AC’ler genişlemiş ödematöz intersititial pnömoni
vardır.
BAĞIŞIKLIK :
-
Enfeksiyonu atlatanlar reenfeksiyonlara karşı
bağışıktırlar.
-
T.annulata’da premünüsyon görülür. ( çok az
sayıda parazit kanda kalır. )
-
T.parva’da steril bağışıklık ( parazitler
tamamen yok olur. )
-
Çapraz bağışıklılık yoktur.
TANI
1- Klinik semptomlar :
·
Sürekli ateş , lenfadenopati ( prescapular ve
inguinal ) , hemoglobinüri , sarılık.
2- Laboratuvar
·
1-14 günde ise lenf sıvısından punksiyon alınır
ve giemsa ile bakılır.
·
14 günden sonra ise eritrositlerde görülürler.
Proplasmik form ( oval veya çomak şeklindedir. ) en fazla 7 adet gözlemlenir.
·
Babesia’da çift armut gösterir bunlarda yoktur.
·
PCR ve seroloji ( İFAT , ELİSA )
TEDAVİ
1- SPESİFİK TEDAVİ : Buparvaquon
2- Destek tedavisi : Tetrasiklin
KORUMA
1- AŞILAMA : Atenüye canlı T.annulata
hücre kültürü aşısı vardır. Aşı şubat sonunda yapılır. Bir sezon boyunca korur.
2- STRATEJİK KENE MÜCADELESİ : stabil
bölgelerde sınırlıdır. İnstabil bölgelerde yoğun gözlemlenirler.
CİLİOPHORA , MİCROSPORA , MYXOZA
ENCEPHALİTOZOON
CUNİCULİ
-
Konakları : kemirici , maymun ve insanlardır.
-
Makrofaj içerisinde yerleşir.
-
Özellikle beyine daha sonra KC ve ren’e göç
ederler.
-
Spor oluştururlar.
-
Pas boyama ile görülürler.
-
Beyinde ki parazitler bazen toxoplasma ile
karışabilir.
-
Serolojik kit ile teşhis edilir.
-
Tedavide tetrasiklin grubu ilaçlar
kullanılır. ( albendazole )
BOLONTİDİUM COLİ
-
Konakları : maymun , domuz , insan ve ratlardır.
-
Patojenitesi çok zayıftır.
-
İmmun
sistem düştüğünde klinik belirti oluşturur.
-
İnsanlarda en büyük protozondur.
-
Ağız yolu ile alınır. ( kistler )
-
Klinik belirtilerde sekum ve colona yerleşip
enzim salgıladığı için ülser ve delinmelere yol açarlar.
-
Peritonit sonucu ölüm oluşturur.
-
İshal , kusma , karın ağrısı gözlemlenir.
-
Histopatolojide sekum ve kolonda yaptığı ülserle
tanınır.
-
Teşhis dışkıda trophozoit görülmesi ile yapılır.
-
Tetrasiklin grubu ilaçlar kullanılır.
-
En önemliside domuzlardan insanlara geçen
hastalıklardan birisidir.
RİCKETTSİALES
Etken anoplazma ( anoplazmozis ).
Sığırlarda : A.marginale ( çok patojen bir türdür ) ,
A.centrale ( hafif patojendir.)
Koyunlarda : A.ovis
-
Bulaşma : Bouphilus ( transovarial ) , tabanus ,
stomaxus
-
Asepsi ve antisepsi yöntemlerine uyulmadığı
zamanlarda ( genital müdahaleler sırasında ).
-
Plazma ( stoplazma ) yoktur.
-
Eritrosit içerisinde bulunurlar.
-
Nokta veya çekirdek gibi görünür.
-
A.centrale : merkeze yerleşirler.
-
A.marginale : kenara doğru yerleşim gösterirler.
KLİNİK BULGULAR :
-
Babesiidae’ye bulgularına benzerler.
-
2 yaş üstü ithal hayvanlar bu hastalıktan risk
altındadır.
-
Babesiidae’den farkı ise abort’a sebep olması ve
hemoglobinüri görülmemesidir.
-
Tedavide tetrasiklin , imodocarp
Koruma :
-
Aşılama farklı çeşitlerde uygulanır.
-
Vektör kene ve sokucu sineklerle mücadele
edilir.
AEGYPTİANELLA
-
Kanatlılarda önemlidir.
-
Kan plazmasında eritrositlere tam bağlı
olmayarak bulunur.
-
KC kuffer hücrelerinde de bulunabilir.
HAEMOBORTANELLA
-
Eritrosit içine girmezler yüzeyinde çukur
oluştururlar.
-
Artropodlar vektörlük yapar.
-
H.felis : kedilerde çok önemlidir. Kedilerin
ilerleyici enfeksiyonların anemisidir.* kediler kavga ettiğinde sızan kanın
yalanması ile bulaşma gözlemlenir.
-
Klinik bulgularda ; dalgalı ateş , hemolitik
anemi , yavru kedilerde ölüm çok görülür.
-
Tedavide : tetrasiklin kullanılır.
-
H.canis :
Köpeklerde gözlemlenir. Rhipicephalicus vektörüdür. Az patojendir.
-
Klinik bulgularda ise ; ateş anemi ve kaşeksi gözlemlenir.
-
H.moris :
Ratlarda gözlemlenir.
-
Heperithrozoon
: domuzlarda gözlemlenir. Domuz biti ile bulaşır.
*EHRLİCHİA
E.canis : önemli
bir protozondur. Tropikal pancitopenia ( kan hücrelerinin sayıca azalması )
yapar. Lökositlere yerleşirler. İxodid
keneler vektörlük edeler. Mononükleer lökositlere yerleşirler.
- Klinik bulgularda ; Trombosit azalması nedeniyle kanama
sonucu ölüm oluşur. Panlökopeni görülmesi ilede diğer türlerden ayrılırlar.
E.bovis : afrikada
rhipcephalicus vektörleri ile taşınır.
***Sığırlarda anoplazma ve köpeklerde ehrlichia önemlidir.
HEPATOZOİDAE & KLOSSİELLİDAE
KLOSSİELLİDAE :
-
Genellikle böbreklerde gözlemlenir. Çoğu
apotojendir.
-
Sporokistler idrar ile dışarı atılır.
-
Meront ve merozoitlere bowman kapsülünde rastlanır.
-
Gament ve gametlere böbrek tubülünde rastlanır.
-
K.equi : at
, eşşek , zebra’da gözlemlenir.
-
K.muris :
yabani ev farelerinde görülür.
HEPATOZOİDAE
-
H.canis :
rhipcephalus keneleri ile taşınır.
-
H.americanum
: ixodid kenelerle taşınır ve daha patojendirler.
-
Omurgalı konakta kan doku , KC , ren ve iskelet
kaslarına yerleşirler.
-
Köpeklerin hepatozoon taşıyan keneleri yemeleri
ile infeksiyon şekillenir.
-
Gametogoni ve sporogoni kenelerin sindirim
sisteminde , merogoni ise köpeklerin iç organ endotel hücrelerinde ve KC
parankim hücrelerinde gerçekleşir.
-
Vektör kene enfekte köpekten kan emerken
parazitin gametlerini alırlar. Kenelerin mide duvarında makro ve mikro gametler
şekillenir. Zigot oluşur ve sporogoni başlar. Ookistler kenenin mide duvarı
hücreleri içerisinde bulunur. Ookistler enf. Kenelerin köpekler tarafından
yenmesi ile ookistler serbest kalır. Ookist duvarı parçalanır. Sporozoitler bağ
doku duvarına geçerek kan ve lenf yoluyla bütün dokulara yayılır. H.canis ‘e
dalak , lenf düğümü ve kemik iliği birinci derecede etkilenir.
-
Klinik belirtiler: genellikle KB gözlemlenmez.
Başlıca protozoonlarda birleşince ölüm oluşur.
-
Ateş , kaşeksi , göz , burun akıntısı ,
lenflerde büyüme , bel ve kalça bölgesinde ağrı.
-
Tanı : Lökositlerin görülmesi , periostral kemik
üremeleri , dalakta büyüme ve lumbal paraliz gözlemlenir.
Yorumlar
Yorum Gönder