İÇ HASTALIKLARI 1 DERS NOTLARI


DAHİLİYE VİZE NOTLARI
SIĞIR HASTALIKLARI
·         Stomatitis : Ağız içi yangısı
·         Glossitis : Dil yangısı
·         Gingivitis : Diş eti yangısı
·         Palatitis : Damak yangısı
·         Chyliytitis : Dudak yangısı
ETİYOLOJİSİ
-          Mekanik sebepler : Kesici vs.
-          İatrojenik sebepler : Sonda uygulaması vs.
-          Bazı enfeksiyonlarda şekillenebilir.
-          Termik sebepler : çok soğuk , çok sıcak.
-          Kimyasal sebepler : alkali veya asit maddeler.
-          Toksik maddeler : civa , arsenik , kurşun
-          Bakteri ( Difterik stomatitis ) Viral ( ŞAP , sığır vebası ) , Mantar ( Kandila ) gibi hastalıklarda şekillenebilir.
-          Vitamin eksikliği : A , B , C gibi vitaminler stomatitislere predispoze’dir.
SEMPTOMLAR
-          Salivasyon : köpüklü veya sicim tarzında olabilir.
-          İştah değişikliliği : ağrılı durumlarda iştah kesilebilir.
TEDAVİ
-          Hayvanın ağızı açılıp bakılmalıdır. Küçük bir ayrıntı bile gözden kaçırılmamalıdır.
-          Etiyolojisine göre tedavi uygulanmalıdır. ( bakteri sebep ile ise bakteriyel mantarsa mantar tedavisi gibi )
-          Lokal temizlik yapılmalıdır. Antiseptikler , gliserin iole gibi.
-          Geniş spektrumlu antibiyotikler seçilmelidir.
-          Vitamin desteği yapılmalıdır.
-          Hastalık mantarsa , ilaç değişik olmalıdır ( antimikotikler şeçilmeli , gliserin iole kullanılmalı , ketakenazol kullanılabilir. )
-          Sığır vebası ise , ağız etrafında kepek serpintisi görünümü vardır ki buda patognomik bir bulgudur.
-          Bir hayvanda salivasyon varsa onun kesinlikle ağızı muayne edilmelidir.
-          Muayne edilirken kuduza dikkat edilmelidir.
A) DİL OYNATMA HASTALIĞI
-          Erediter’dir : kalıtsal olarak olduğu düşünülür.
-          Hayvanların bir birini taklit güdüsüyle oluşabilir.
-          Bakır , kobalt , mangan gibi iz elementlerin eksikliğinde de şekillebilir.
TANI - TEDAVİ
-          Kafasını kaldırıp sürekli dilini çevirmesi ile tanımızı yapabiliriz.
-          Dengeli olarak iz element içeren ilaçlar ile tedavi edilebilir.
 FARANGİTİS
-          Stomatitis’lerin etiyolojisi ile aynıdır.
-          Semptomları ise ;
·         Boyunu ileri doğru uzatır.
·         Hayvan yutma eğilimini yapamaz ve yediği besini geri çıkarır.
·         Pseudopityalismus
·         Öksürük
·         Farinkse palpasyon edilirse ağrı vardır.
·         Bölgesel lenf yumruları şişebilir.
-          Tanı ise ;
·         Klinik bulgular ve farinksiskop ile yapılabilir.
ÖZEFAGİTİS
-          Etiyolojisi aynıdır.
-          Bölge palpe edilirse huzursuzluk şekillenebilir.
-          Aldığı gıda ağız ve burundan tekrardan gelir (regürgitasyon )
-          Hastalıklara bağlıdır Mavi dil , MD
-          Hypoderma bovis gelişim süresince göçleri sırasında özefagusa baskı yapabilir.
TANI
-          Klinik bulgular , endoskopi , radyografik tanı yapılabilir.
-          ( Radyografi ) İyotlu madde verilir , eğerki özefagusta ülserasyon bölgeleri varsa iyot buralara tutunur ve radyografide kontraks madde olarak gözlemlenir. ( beyaz renkte gözlemlenir. )
SIĞIR ÖZEFAGİTİSİ :
-          Günlük 600 lt kadar salya üretimi söz konusudur. Salya 8-8,5 pH olaraktan bazik bir maddedir. Alınan besinlerin özefagustan geçmesini sağlar. Yumru niteliğinde ki besinlerin alınması özefagusu tıkayabilir. Tıkanma sonucu metan gazı dışarı atılamaz ve sekunder timpani şekillenir. Rumen diyaframa baskı uygular ve anoreksi sonucu ölüm şekillenir.
-          Atropin uygunalır ve masaj ile besin ağıza getirilir. Eğer besin ağıza gelmiyorsa tribişönlü sonda ile besin parçalanarak rumene düşürülür.
-          Torakar aletimiz ucuna ise stilata denir. Sol fossa paralumbalis ( açlık çukuru )’ndan uygulanır. Uygulama için deri yukarı doğru çekilir tokara oraya batılırıl ve havanın yavaş yavaş çıkısını sağlanmalıdır. Eğerki hızlı bir şekilde hava çıkısı şekillenirse hipovolemi şekillenir ve hayvan bayılabilir. İşlem sonucunda cerrahi müdahale yapılmalıdır.
ÖN MİDE HASTALIKLARI
BASİT İNDEGESYON : pH 7,2’nin üstüne çıkar. Hazımsızlık ve dışkıda yem partikülleri görülür. Yemi sindiremezler. Ani rasyon değişikliliklerinde şekillenir. Rumen içeriğinde herhangi bir koku veya renk değişikliliği yoktur. Tedavi olarak içerik boşaltılıp taze içerik verilebilir.
RUMEN ASİDOZU : pH 6 veya 6’dan daha azdır ortam asidiktir. Rengimiz boza rengindedir. Kolay sindirilebilir KH zengin besinlerin tüketilmesi ile ortamda UYA’lar açığa çıkar ve laktik asit sentezi başlar. Çok fazla olan laktik asit asidoza sebep olur. Asidoz sonucunda rumenitis ve retikulitis şekillenir.  F.necrophorum’lar kan yolu ile karaciğere gelerek burada KC apselerini oluşturabilir. Kanda aşırı derecede artan histamin ise komplikasyonlar yaratabilir ( laminitis , mastitis , sinirsel semptomlar vs. )
RUMEN ALKALOZU : 7,2-7,5 pH değerlerine sahiptir. Rumen bazik bir hal almaya başlamıştır. İçerisi kahverengi bir renk almış fakat koku şekillenmemiştir. Tedavi olarak sirke kullabilir.
RUMEN KOKUŞMASI : pH 8 ve daha üzerinde bir hal almıştır. Çok pis bir koku ve yanı sıra içerik siyah bir renk almıştır. Kokuşmanın sebebi ise ortamdaki bakterilerden şekillenmektedir. Rumen kokuşmasında tedavide tetrasiklinlerin kullanılması gerekmektedir.
·         Asidoz şekillenirse alkoloz maddeler , alkoloz şekillenirse asidoz maddeler verilmelidir.
GENEL TEDAVİ : hasta rumen içeriği boşaltırak sağlıklı bir rumen içeriği verilebilir. Kuru maya – bira mayası 100-500gr arasında verilebilir. B kompleks Vit. Takviyesi yapılmalıdır.
TİMPANİ
-          Primer timpani : gaz köpüklü olduğu için sonda yardımıyla  gaz çıkısı alamayız.
-          Tüm noktalardan timpanik bir ses alınır ( perküsyon ile )
-          Köpük giderici metil silikon verilerek gaz çıkısını sağlamalıyız.
-          Sekunder timpani : köpüksüz ve sadece dorsal kısımdan timpanik bir ses alınabilir. Çıkısını sonda ile yapabiliriz.
·         Rumen hareketleri 5 dk’da 7-10 hareket göstermektedir.
MUAYNE EDİLEBİLİR LENF YUMRULARI
-          Lnn. Cervicalis süperfacialis (prescapular )
-          Lnn. Mandibulares
-          Lnn. Parotis
-          Lnn. Retrofarengeal mediastinale
-          Lnn. Subiliac ( prefemoral )
HOFLUND SENDROMU : N.vagus’un harabiyeti sonucu ön midelerde ( rumen , retikulum ) geçiş bozukluklarının ortaya çıkmasıdır. 4 tane fonksiyonel stenozu vardır. Bunların 2 tanesi ön fonksiyonel stenoz , 2 tanesi arka fonksiyonel stenozdur. Bu olay 2 şekilde ortaya çıkar ;
-          Retikulum ve rumenin atonili olması ( yani kasılma olmaması )
-          Rumen ve retikulum hipermatil ( yani normal basınçlı bir kasılma yapmayıp çok sayıda ufak kasılmalar ( göz seyirmesi gibi) yapması,yani aşırı bir uyarı var ama gerçek bir kasılma yoktur) bu durumu palpasyon ile anlayabiliriz.
Nedenleri :
-          Mediastinumun yangısı
-          Lökoza bağlı ( Mediastinal lenf yumruların şişmesine bağlı olarak N.vagus’a başınç olur , N.vagus normal fonksiyonlarını yerine getiremez.
-          Peritonitis olgularında ( öz sığırlarda peritonitis yangılarda çok çabuk fibrin oluşumu olur ve bu yüzden yapışmalar gelişir. Yapışmalar yüzünden ön mideler normal kasılmalarını yapamaz.
-          Tüberküloza bağlı
-          Oesophogus diverticulumları sonucu ( yani oesophagusun kas dokusunda harabiyet sonucunda doku bütünlüğü bozulması yüzünden dışa doğru boğum yapması ) yanındaki N.vagusa başınç yapar.
-          RPT’ye bağlı
Klinik bulgular : sığırda arkadan bakınca sol dorsal kısımın dolgun ( elma gibi , sağ tarafta ise ventral kısımın dolgun ( sarkık ) olması armut gibi.)
-          Not : Bu sağ taraftaki şişkinlik asites ve ileri gebelikle karışabilir. Asites sağ ve sol ventral kısımdada dolgunluk ( sarkıntılık ) verir.
Rumen L  şeklini alır rumendeki genişleme L şeklindedir yani. Rumen hareketleri azalmıştır , hipermotil… steteskopla duyulmaz. İştah azalmıştır , defekasyon azalmış hatta durmuştur , varsa koyu renklidir. Hasta kronik seyirlidir. ( dönem dönem timpani gözlemlenir. )
-          bradikardi vardır ( atropin testi uygulanır bradikardi nedenini bulmak için 2,5mg/kg atropin verdikten sonra kalp ritmindeki artış %16’yı geçiyorsa bradikardi N.vagus kökenlidir.
-          Not : hastalığın arkasında akut bir olgu yeni RPT yada peritonitise bağlı ise hayvanda ateş olur.
Tedavi : genel olarak kesime sevk edilmektedir.
OMAZUM KONSTİPASYONU : omazumun laminal yapısı içerisinin daralması sonucu sertleşmesi , omazum konstipasyonu primer ve sekonder olarak gerçekleşir.
Primer omazum konstipasyonu
-          Beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkan omazum konstipasyonlarıdır. Nedenleri ise ;
-          Hayvana yetersiz su verilmesi
-          Kötü kaliteli kaba yem tüketimi
Sekonder omazum konstipasyonu
-          Bazı hastalıkların komplikasyonu sonucunda ortaya çıkar. Bunlar koriza , şap , sığır vebası , MD gibi
Semptomlar
-          Dehidrasyon ( hayvan çok su içmesine rağmen dehidrasyon vardır.)
-          Defekasyon çok azalmıştır yada koyun dışkısı gibi az yumak şeklindedir.
-          Hayvanın iştahı azalmıştır.
-          7-9.interkostal aralıkta ventral kısımında olan omazuma inter costal aralıkta parmak sokularak ( dürtme yapcan yani ) bastırılırsa hayvanda inleme oluşur.
Tedavi
-          Tuzlu sürgütler ( Mg ve Na , Sülfat) ve sürgüt ( parofin ) verilebilir.
-          Bira ve hamur mayası verilebilir.
-          Yukardaki tedaviler uygulandıktan sonra 48 saat içinde cevap alınmazsa kesime yollanılır.
-          Dehidrasyon olduğu için mutlaka dengeli sıvı takviyesi yapılmaktadır.
-          Sekonder omazum konstipasyonunda bunlarak ek olarak hastalığa yönelik tedavi uygulanır.
RPT ( RETİKULO PERİTONİTİS TRAVMATİCA )
-          Hayvanın yediği yabancı cisimlerin genellikle retikuluma batması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.
-          Yabancı cisim retikulum mukozasına batıp orada kalabilir yada batıp çıkabilir. Bunun sonucunda hayvanda ciddi bir ağrı oluşur.
-          Yabancı cisim birde battıktan sonra yarısı içerde yarısı dışarda şeklinde kalabilir. Bunun sonucunda bölgede fibrinasyon olu-şur ve yapışmalar gelişir. En büyük komplikasyonlardan biri perikarditistravmatikadır. ( yani retikulum batan cisim hemen 3cm öndeki kalbe batması sonucunda şekillenir.)
Klinik bulgular
-          Akut olgularda ; hayvan birden yemeden içmeden kesilir , süt verimi çok azalır yada durur , ciddi ağrılar oluşur. Dar alanda hareket etmek istemez diş gıcırdatması şekillenebilir.
-          Hayvanda dönem dönem timpani şekillenebilir. Kronik olarak semptomdur.
-          Ağrı deneyleri ve radyolojik muaynelerle kesin tanı konur. Hayvan yokuş aşşağı inmek istemez. Ateş ve lökositoz oluşur.
Tedavi : operasyon ile cisimin alınmasıdır. Bazı durumlarda ( hayvan ileri gebe ise ) hayvan sahipleri operasyon kabul etmez. Geçici olarak platform tedavisi ( hayvan önü 45 derecelik açı ile kalkık platforma konulur yada antibiyotik tedavi uygulanır. Ama kesin tedavi yabancı cisimin oradan uzaklaştırılmasıdır. Bazı durumlarda yabancı cisim retikulumu terk ederek vücütta başka bir yere gitmiş olacağından operasyon olması zor olacağından peritonitis teadavisi uygulanabilir. Ancak yaygın peritonitis var ise kesim önerilir.
·         Koruyucu amaçla mıktanıs yutturulabilir.
ABOMAZİTİS
-          Abomazumun yangısına denilmektedir.
-          Stres faktörleri , diyetle alakalı bozukluklar , enfeksiyöz etkenler genel etiyoloji faktörleridir.
-          Buzağılarda ayrıca soğuk süt , bozuk süt , aşırı süt tüketimide etiyolojik faktörler arasına girer.
-          Abomazitisde dışkı genelde katran rengindedir.
-          Not : dışkıda taze kan ( yani açık pembe renkli gibi) var ise ince veya kalın bağırsak problemleride var demektir.
·         Benzidin testi : dışkıda gizli (yeni ) kanı görmek için uygulanmaktadır.


ABOMAZUM DEPLASMANLARI
-          Abomazum gazla yada sıvıyla dolması sonucu sol yukarıya veya sağ yukarıya yer değiştirmektedir.
-          Genetik , anatomik , mekanik durumlar esas olarak ise gebelik sonrası oluşan ortam ve beslenme bozukluklar temel etiyolojik faktörlerdir.
-          Abomazumun sola deplasmanında 9-13 costaların ortasından sol açlık çukurlupunun orta noktası ile tuber olecraninin arasındaki çizilen hat üzerinde oval şekilli alanda oskuloperküsyonda pin sesi ( metalik çınlama ) duyulur.
-          Sağa deplesmanda muayne alanının gerisinde deplesmanın şiddetine göre kaudal ve ventrale doğru genişleyen bir alanda oskuloperküsyonda şırıltı sesi alınır.
-          Not : deplasmanlarda açlık çukurlupuna clik itildiğinde çalkantı sesi duyulur.
-          Sağa deplasmanda KC perküyonunun sahası kaybolmaktadır.
-          Abomazum sağa deplasmanında sancı oluşurken ( torsiyon kaynaklı ) solda pek rastlanmaz.
Tanı : klinik belirtilere bakılır. Ultrason ile kontrol edilir. Liptak testi uygulanır.
-          Liptak testi : perküsyonda timpanik ses alınan bölgenin alt yarısında 10-15 cm’lik kanül ile yapılan punksiyon ile pH’a bakılır. 1-3 arasında pH var ise abomazum içeriğidir.
En radikal tedavi operasyondur.
Not : abomazum torsiyonunda hipobazemi %35-40 arasındadır. ( Cl’un abomazumda salgılanması tıkanmadan dolayı dolaşıma verilemeyip abomazımda erimesinden kaynaklıdır. )





DEHİDRASYON :
-          Hayvanın göz kapağı veya boyun bölgesindeki deri çekilip bırakılmasıyla ;
·         1-2 sn eski halini geliyorsa normaldir.
·         3-6 sn eski halini geliyorsa %5 civarında dehidrasyon vardır.
·         6-12 sn eski halini geliyorsa %10 civarında dehidrasyon vardır.
·         Tuttuğumuz gibi kalıyorsa %10 üzerinde dehidrasyon tablosu vardır.
BUZAĞI İSHALLERİ
Predispoze faktörler :
-          Buzağının kolostruma yetersiz yada hiç almaması durumu
-          Ahır hijyeni kötü olması
-          Farklı yaş grubundaki hayvanların bir arada tutulması
-          Buzağı sütten erken kesmek
-          Annede bulunabilecek olan mastitis gibi hastalıklar.
Etiyoloji:
-           4 günlükten küçüklerde bulunabilecek E.coli (bazı daha büyük hayvanlarda görülebilir.)
-          Rotavirus, coronavirus ve adenoviruslar neden olabilir.
-          Cryptosporidium, koksidiyoz
-          Soğuk algınlığı, stres faktörlerine uzun süre maruz kalması.
Klinik Bulgular:
-          Hayvanlar iştahsızdır.
-          Dehidrasyon vardır. Dehidrasyon derecesini belirlemek için göz çukuruğundaki boşluğa ve deriturgoruna bakarız.
-          Metabolik asidoz ( ishal ile birlikte fazla miktarda bikarbonat atılması)
Tanı:
-          Klinik semptomlara bakılır.
-          Dışkının niteliğine bakılır.
Tedavi:
-          Etiyoloji belirlenerek tedavi uygulanır.(saha koşullarında pek mümkün olmayabilir.)
-          Dehidrasyon derecesi belirlenerek kayıplar yerine konmalıdır.
·         Hafif: ( % 5 lik sıvı kaybı) ortalama 40-60 ml/kg sıvı takviyesi
·         Orta: (%8 lik sıvı kaybı) ortalama 60-80 ml/kg sıvı takviyesi
·         Şiddetli: (%10 ve üzeri) ortalama 100-120 ml/kg sıvı takviyesi
Not: Dehidrasyonda sıvı takviyesi yapılırken sıvını %50 si ilk 1-2 saat içerisinde geri kalanı 24 saate yayılarak verilmelidir.
Bikarbonat kaybını gidermek için izotonik yani %1.3 lük bikarbonat yada hipertonik %7.8 lik bikarbonat kullanılır. Bikarbonat miktarı VA*0.6*BE pratik olarak YA*0.5
Fazla bikarbonat verilimi paradoksik asidoza neden olur ve sonucunda beyinde ödemler şekillenir.
İmmun sistem güçlendirilerek antibiyotik takviyeside gerekir.
KOKSİDİYOZİS: Buzağılarda 2-6 aylıklarda kuzu ve oğlaklarda 3 aylık dönemde ortaya çıkar. Buzağılarda erken E. Bovis, E. Zuerni kuzu ve oğlaklarda E. Ovinidalis neden olur. Kanlı ishal ile karakterizedir. Özellikle bağırsaklara yerleşir. İştahsızlık, halsizlik, ishal ( sarı-yeşil, ara sıra kanlı kokulu gaita) , anemi ve kilo kaybı dikkat çeker. Anal bölge gaita ile kirlenmiş durumdadır. Hastalığın inkubasyon süresi 10-21 gündür. Hayvanlarda tenesmus fazladır. Prolabsus recti görülebilir. Dehidrasyon, anemi ve direnç düşmesine bağlı sekunder enf görülür.
Tanı: gaita muayenesinde ookistlerin görülmesi ile yapılır.
Tedavi: sülfanomidler sülfonezatin
Amprolium bileşiklerinin fazla kullanılması buzağuılarda serobrokortikal nekroza neden olur.
Sıvı tedavisi ve B12 takviyesi.
CRYPTOSPORİDİOSİS: Etken C. Parvumdur. 1-3 haftalık yeni doğan kuzu ve oğlaklarda enteretoksik olaydır. Bağırsak villuslarına yerleşerek yıkıma neden olur. Kronik ishal vardır. Hasta hayvanlar immun durumlarına göre kendileri iyileşebilir. Açık gri-beyazımsı ishal vardır. Bazen çok az kan içerebilir. Tenesmus yoktur. Durgunluk anoreksi ve ishal gözlenir.
İÇ HASTALIKLARI 1
Kollibasillozis : E.coliye bağlı olan ishallere denilmektedir. Endotoksinler üreterek oluşur.  Gram (+) bakteri. Enteritis ( ishalin görüldüğü form sarı suludur , enterotoksemik ve septisemik form olmak üzere 3 e ayrılır.
Salmonella : genellikle buzağılarda gram (-) bakteri , genelde 10 gün sonrasında ishallere sebep olur. Pis kokulu kahverengimsi ishaller görmekteyiz.
Şarbon : etken B.anthracis’dir. sporludur. Otopsi asla yapılmaz eğer yapılırsa bölge iyice dezenfekte edilmektedir. Dalak 4-5 kat büyümüş , doğal deliklerden kan gelmektedir. Pıhtılaşmaz , rigor mortis görülmez , ihbarı zorunlu bir hastalıktır.
Enteretoksemiler : ani ölümler , akut seyreder. Koyunlar daha duyarlıdır , sürüde genelde en iri ve sağlıklı hayvanlar ölmektedir. Cl.perfiringes genel sorumludur. Genel hasar bağırsaklarda oluşmaktadır. Hayvanlar sancılanarak ölürler. Meraya çıkışlardan önce karma aşı uygulanmalıdır.
Aktinobasilloz: kafa bölgesinde yumuşak dokularda ( dil , yanak , farinks ) görülür. gram negatiftir.,
Aktinomikoz : genellikle yüz bölgesinde sert bölgelerde tümörlere neden olmaktadır. Gram (+)’dir.
·         İkisininde tedavisinde iyot kullanılmaktadır. İyot oral yolla ( 400-500 kg sığıra 30-50 gr ) yada intravenöz olarak lügol solüsyon şeklinde verilebilir. ( intravenöz ‘de fazla miktarda verilirse iyodismus oluşur ve solunum yetmezliğine neden olur. ) Antibiyotik ek olarak uygulanır sülfanamid + penicilin
Nekrobasilloz: F.necrophorum etkendir. Ağızda , sindirim sisteminde nekroz ve ülserler , KC’de apseye neden olabilirler.
Paratüberküloz : etken mycobacterium paratüberkülozdur. 3-5 yaş üstü hayvanlarda kronik ishal şeklinde tedavi edilemeyen bir hastalıktır. Yani ishalin tedavisi zor olan kalın bağırsaktaki kalınlaşma karakteristiktir.
Bulaşıcı ektima : etken parapoxvirüs ovis’tir. zoonoz bir hastalıktır öldürücü değildir. Ağız bölgesinde kepek serpilmiş gibi , nokta şeklinde yaralar , ağız içindede yaralar bulunmaktadır. Öldürücülüğü çok düşüktür. Otoimmun aşı yapılır. Skarifikasyon tarzında uygulanır. ( canlı aşılarda kullanıldığı için dikkat edilmelidir. )
KORİZA : etken herpesvirüs’tür. Koyunlarda hastalık oluşmaz ama hastalığın ortaya çıkmasını uyarır. Genelde koyunlarla birlikte olan sığırlarda gözlemlenir. Gözde periferden merkeze doğru oluşan opaklaşma karakteristiktir. Etken damarlarda vaskülitise neden olur. Etken hangi bölgeye giderse orada sıkıntı oluşturmaktadır. Aşısı ve tedavisi yoktur. Ağızda eroziv ülseratif stomatitis yapar.
Şap : Etken picarnoviridae grubundan apthovirüstür. 7 serotipi vardır , A , O , C , SAT-1,2,3 Asia-1’dir.  Ağızda veziküller vardır , topallık vardır , salya ağızdan yere kadar kopmadan uzanır.  6 ayda bir aşısı mevcuttur. Aşılar monivalan veya polivalan olabilir. Zoonoz bir hastalıktır. Genç hayvanlarda akut formda kalpte miyokarditis yapar ( kaplan postu görünümü ).
Mavi dil : koyunlarda dilde önce hiperemi daha sonra siyanöz kaynaklı mavi mor görünüm kazanmasıdır. Etken orbivirüs olup RNA virüsüdür. Bulaşma culicoides sokucu sinekler tarafından şekillenir. Sinek etkeni kendisi aldıktan 7 gün sonra bulaştırmaya başlamaktadır. Etkin bir aşısı yoktur. Deri ağız , corona bölgesindeki lezyonlar tipiktir.
Basiller iktero hemoglobinüri : Etken C. Perfiringes tip D , anaerob bir bakteridir , gram ( + ) ‘dir. Sığırlarda öldürücü bir hastalıktır. KC’de ciddi bir sıkıntı oluşturmaktadır. Bu yüzden sarılık oluşur. Albümin eksikliği vardır. Buna bağlı vücutta bazı sıkıntılar oluşur. Ödemler şekillenir.
·         Semptomlar : ödem , sütten aniden kesilir , sarılık vardır , perikardium ve tüm vücut boşluklarında sıvı birikimi söz konusudur.
·         Tedavi : tetrasiklin  + antitoksin serum uygulanır.
·         Not : idrarda kan ya hematüri  yada hemoglobinüri sonucunda oluşur.  Hemoglobinürili bir idrarda 3-5 dk beklendiğinde çökme olmazken hematüride çökme oluşmaktadır.
Kara hastalık : C.novyi tip B etkendir. KC hasarı ( siyahlaşma vardır. Tedavisi yoktur. Kesime sevk.


Fasciolosis : F.hepatica ve F.gigantica neden olur. KC ve safra hasarına neden olur. Safra tıkanıklarına sebeptir. Ayrıca F.necrophoruma ortam hazırlar. Ara konağı , lymnaea truncatula’dır. Teşhis natif muayne ile yapılmaktadır. Phariziquantel + leomizol + bendazol ilaçlar tercih edilmektedir.  Ergin formlarına albendazol 15mg/kg uygulanmaktadır.
NOT : KC’de kan proteinleri üretilir buna bağlı albinismus şekillenebilir. Ayrıca KC pıhtılaşma faktörlerini üreten bir birimdir hasara uğramış bir KC’ye sahip hayvanda pıhtılaşmayan kan sendromu bulunmaktadır.
BEYAZ KAS HASTALIĞI : KC’nin beyaz bir hal alması durumudur. B12 veya kobalt eksikliğinde ortaya çıkmaktadır. Selenyum + vit.E eksikliğinde ortaya çıkar.
Amiloidozis : serum amiloid A maddesinin KC ve böbrekte birikmesi ile ortaya çıkmaktadır.
Gebelik toksemisi : Gebelik döneminde gebe hayvanın kan şekerinin düşük tespit edilmesi olayıdır.
Dicrocoelium Dentriticum : olgunları safrada bulunmaktadır. Phraziquantel tedavide kullanılmaktadır.
Kist hidatik : etken E.granulosus’tur. son konaklar karnivorlardır. KC , AC , Beyin ve kas dokusunda kistlere rastlanılmaktadır. Zoonozdur. Sıkıntılı bölgelerde 6 hafta ara ile karnivorlar phraziquantel ile ilaçlanır.
SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI
-          Dispne : solunum güçlüğü
-          Polipne : solunumun artması
-          Siyanoz : vücuttaki görünen mukozalarda CO2 veya methemoglobine bağlı olarak mavi ve morumsu renk alması.
-          Nasal flow : burun akıntısı
-          Epistaksis : burun kanaması
-          Çift taraflı ve içinde kabarcıklar var ise AC kaynaklıdır.
-          Rhinitis : burun dokusu yangısı
-          Atopik : nedeni bilinmeyen demektir.
Östrus ovis : keçi ve koyunlarda burun boşluklarında sinek larvasının girmesi sonucu oluşur. Burun boşluklarında hatta daha ileri giderek beyin dokusuna gidebilirler. Tedavisi çok zordur.
Laringitis : genelde ödem ile seyreder İBR , P.multicidae  , Manhemia hemolitica hastalıklarda ortak seyreder. Etiyolojiye göre tedavi uygulanmaktadır.
Hypodermatidae  : H.Bovis , H.lineatum neden olmaktadır. Hayvanların derisine bırakılır ve şişkinliklere neden olmaktadır. Medulla spinalise paralel göç seyretmektedir. Aşılama sonbahar aylarında uygulanmaktadır. Tedavi olarak ivermectin uygulanır. Larva göç sırasında uygulanırsa toksik etki yapmaktadır.
AC hiperemesi , ödemi ve kanaması : triptofan alerjik reaksiyonlar , ilaç toksikasyonları , tatlı patates zehirlenmesi gibi çeşitli nedenlerle damar içindeki sıvının damar dışına çıkarak alveollerde birikmesine AC ödemi denir.
Eğer alveollerde biriken sıvı değil kan olursa AC kanaması denilmektedir. AC de bulunan bir apse patlaması buna neden olabilir.
Amfizem : çeşitli nedenlerle AC’nin içine normalden fazla hava dolması olayıdır. Nedenler arasında pleura’daki bir yangı , travmatik etki , iatrojenik nedenler sayılmaktadır.
AC atelaktazisi : AC’nin genişlemesi ,
AC kollapsı : AC’nin çeşitli nedenlere bağlı olarak sönmesi
PNÖMONİ GENEL ETKENLERİ ( IBR , RSV , RETROVİRİDA , MYCOPLASMA , PASTÖRELLA , STAFİLOCOCCUS )
Pnömoni
-          Fibrinli pnömoni : genellikle pastörella kaynaklıdır. AC’nin kranial lobları daha fazla etkilenmektedir.
-          İntersitisyel pnömoni : AC genelinde yaygın olarak bulunur.
-          Enzootik pnömoni : Buzağılarda rastlanılmaktadır. Bronşlar daha fazla etkilenmektedir.
Genel bulgular : öksürük , burun akıntısı , iştah kayıbı , abdominal solunum.
Tedavi : virüs kaynaklı pnömonilerde tedavi şansı azdır. Bakteriyel tedavide tetrasiklin +sulfanamid.
Vena cava trombozu : vena cavada bulunan bir pıhtının dolaşımla AC’lere gelip AC’de emboli yaparak kanamaya sebep olur ve bu kanamaların burundan gelmesidir. Klinik bulgu olarak hayvanın burnundan durmadan fazla şekilde kan gelmesi ( çeşmeler akar gibi ) salisilik asit ve aspirin başlangıç evrensinde kullanılır.
Hipersensiviti reaksiyonu : alerjik reaksiyonlardır. Tedavide öncelikle dekzamatozon ve antihistaminik gibi ilaçlar kullanılır. Klinik bulgular hızlı ve şiddetlidir.
Verminöz pnömoni : paraziter kökenli AC yangısıdır. Dictycaulus parazit larvaları neden olmaktadır. Natif muayne ile tespit edilmektedir. Tedavide ivermectin + bendazol grubu + levamizol kullanılır.
Aspirasyon pnömonisi : AC içerisine yabancı maddelerin kaçması sonucu şekillenmektedir. Kaçan madde içeriğine göre prognoz değişmektedir.
İBR : herpes virüs kaynaklıdır. Bulaşma hızlıdır. Vazküler hasarlara neden olmaktadır. Gittiği organlardaki damarları parçalar.
Tüberküloz : zoonozdur. İhbari zorunlu bir hastalıktır. Yaşlı hayvanlarda rastlanılmaktdır. Mycobacterium tuberculosis etkendir. Hayvanda iştah yerinde olmasına rağmen zayıflama şikayeti ile geliyorsa tüberkülozdan şüphelenir. Eğer birde ishal varsa paratüberkülozdan şüphelenilir. Kesin teşhis için tüberkül testi uygulanır. Böyle hayvanların eti şartlı tüketime sunulur.
Keçi ciğer ağrısı : etken mycoplasma. Belirgin bulgu sürüde hayvanların ön bacakların ayrılması dillerin dışta ve hayvanlar soluk alıp verirken inleme sesi duyulur. Sulfanamid başlangıç aşamasında kullanılmaktadır.
Distemper : köpeklerin çok bulaşıcı bir hastalığı olup bifazik ateş , lökopeni solunum sisteminde kataral bir yangı ve sinir sisteminde bozukluklarla karakterize bir hastalıktır. Etken morbillivirüstür. Kızamık ve sığır vebası ile yakın antijenik ilişkisi vardır.
Köpeklerin WBC : köpeklerin normal değeri 5-15.000 , hastalık kemik iliği üzerine baskı yapabildiği için WBC değerinin azalması bir belirtidir. Bununla birliklte hayvanlarda RBC’dede azalma görülmektedir.
-          Nötrofil : %60-70
-          Lenfosit : %20-30
-          Monosit %1-5
-          Eozinofil ve bazofil : %0,1-1 arasındadır.
Genellikle 1 yaşından küçük hayvanlarda gözlenmektedir. İmmun sistem ile alakalıdır. Yavru köpek veya kedinin annesi aşılı ise 40-45 günlükken aşılanması lazımdır. En ideali 5-6 haftadır. Eğer annesi aşılı değilse 2-3. Haftada aşılama yapılması gerekir.
Klinik formlar :
-           sinirsel form son evrelerde görülür. Tikler tipiktir.
-           Giss formu : göz formu ile ortak görülmektedir.
-           Deri formu : Hard-Pad Disiase formu
-           Göz formu : lakrimal akıntı şeklinde görülür.
-          Solunum formu
NOT : hastalıktan şüphelenmek için en az 2 formu görmemiz gerekmektedir. Hastalığın hızlı tanısında CDV ( rapit testi kullanılır. ) etkeni dezenfekte etmek için formaldehit + çamaşır suyu + 37 C’de inaktive olur + sodyum hipoklorite duyarlıdır. Kurşun zehirlenmesi ile karışabilir tikler kurşun zehirlenmesinde de vardır.
Tedavi : enroflaksasin  ( bayteril , sülfanamid ) : sekonder enfeksiyonlara karşı antibiyotik seçimi. Vit.C kollagen yapııcıdır. İmmun sistemi güçlendiriciler + levamisol + parvoglob + poliglob  +zylexis bunlardır. Sıvı tedavisi + aşı köpeklerde 6-9-12. Haftada karma aşı uygulanır. Kedilerde 6-9.haftalarda karma aşı uygulanmaktadır.
KEDİ KÖPEK GASTRİTİSİ :
Akut gastritisler : etiyolojisinde birçok sebep rol oynamaktadır. İatrojenik ilaç kullanımı ( nonsteroid  ) bozuk  küflü gıdalar , yabancı cisim yutması , tavuk kemiği , hepatik hastalıklar ( distemper , parvo viral hastalıklar ) akut böbrek yetmezliğinde ortaya çıkmaktadır.
-          Klinik bulgular : kusma ( hayvan öz gıda alımından sonra ve sabahları yapmaktadır.) hayvanın karnı gergin olup palpasyonda sancı verir.
-          Tanı : klinik bulgulara göre konulur.
-          Tedavi : gıda kısıtlamasına gidilir. 24-48 saat aç bırakılır. Paranteral olarak besleme uygulanır. Eğer hayvanda çok sık kusma varsa metabolik alkaloz olmasın diye izotonik sodyum klorür verilmedilir , %5 Dekstroz’da besleme olsun diye verilmelidir. Paraziter sebepli ise antiparaziter olarak ivermectin kullanılmalıdır.
KRONİK GASTRİTİS : gastritisin 7-10 gün boyunca devam etmesidir. Etiyolojisini akut gastritisin sebeplerinin tedavi edilmemesi sonucu oluşur. Klinik bulguları kusma ( regürgitasyon ile karıştırılmaması ) kusma sık değildir günde 1 yada 2 günde 1’dir. Abdominal gerginlik ve ağırı akuttaki gibi değildir.
NOT : regürgitasyon ağızdan alınan besinin yine ağız ve burundan tekrardan geri gelmesine denilmektedir.
Tedavi : gıda kaynaklı ise akut gastritisteki gibi tedavi uygulanır. Antiasidinler kullanılır ( omeprazol 24 saate bir 1ml/kg uygulanır. )
Mide ülseri : klinik bulguları kusma ( kusmukta kan olabilir) , dışkıda melana vardır. Dışkı koyu kahverengidir. Tanısında gastroskopi , endoskopi , kontraks radyografi tedaviye ek olarak bepantenol kullanıldır. Etkeni denopanthenaldir epitel rejenerasyonu artırmaktadır.
Kedi köpek diyaresi : gıda , viral ve paraziter etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Gıda kaynaklıdır. Anamnezde hayvan sahibi yeni bir gıdaya başladık hayvan ishal oldu der yada yaz aylarında açıkta beklemiş süt ve gıdaların yenilmesi sonucu oluşur. Genel durum çok bozulmaz. Tedavisinde gıda değiştirilme , probiyotik kullanımı ( özellikle ev yoğurtu , reflor kullanır. ) 40-60ml/kg sıvı takviyesi yapılır.
Asgaritler : tenia canis ( köpek ) , tenia cati ( kedi ) , T.ascaris leonida ( kedi-köpek ) bütün yeni doğan kedi ve köpeklerde görülür. Köpeklerde hem galaktojen hemde plansenta ile geçişi vardır.
Klinik bulgu : kusma , hayvanda iştahsızlık , dönem dönem ishal , karın şişkindir.Tanısında natif muayne yumurtalar görülür.
Tedavisi : Prantel pomat ( 20mg/kg tek doz ) , pharaziquantel , ivermectin ( kedilerde önerilmez ) sıvı tedavisi uygulanır. Bu ilaçlar kullanıktan 2 saat sonra parafin + yağlı sürgütler kullanılır.
NOT : hayvanlarda bazen salivasyona neden olabilir kuduz ile karıştırılmamalıdır.
İsospora ( coccidiosis ) : mekanizma normal coccidiosis ile aynıdır sadece tenesmus ve prolapsus recti görülmez.
Herpes virüs – calici virüs : üst solunum yollarında enfeksiyona neden olan etkenlerdir. Başlangıçta iştahsızlık ve yüksek ateş ile başlar. Klinik bulgular olarak özellikle dilde ve damakta yüzeysel ülserlerle karakterizedir. ( calici virüsta ülserler delgeç şeklinde iken , herpes virüsta dağınık ve dilin her tarafında vardır tek ve en büyük farktır. ) konjuktivitis(başta seröz akıntı daha sonra irinli bir hal alır hayvanın gözü komple kapanabilir.)  , korneal ülserasyon şekillenir.
Tedavi  : antiseptiklerle göz temizlenir. Oral antiseptiklerle ağız temizlenir. Sekonder enfeksiyonlara karşı güçlü bir antibiyotik ve paranteral besleme uygulanır.
Canine parvoviral enteritis : özellikle 2 ay ve yaşları küçük hayvanlarda görülür. Yaşlı hayvanlarda nadir rastlanır. Kusma ve kanlı ishal ile karakterizedir. Toplu barındırılma ve yavrularda sık rastlanır. Etken canine parvo virüstür. Bu virüs hızlı gelişen epitel hücrelerine affinitesi vardır. 2 formu vardır ;
-          Canine parvo virüs myokarditis : hayvan herhangi bir klinik belirti göstermeden ölebilir.
-          Canine parvo virüs enteritis : 10-12 günlük bir inkübasyon süresi sonrasında hayvanda durgunluk yüksek ateş ve lökopeni görülür. Bir süre sonra kusmaya hemen takiben ishal başlar. İshal kötü kokulu ilk zamanlarda portakal rengi daha sonra kanlı ishale çevirmektedir.
-          Tanısında klinik bulgulara bakılır rapit kitler vardır. Hemorajik enteritis ile karışabilir. Ayrımında ise hemotokrite bakılır. ( hemotokrit değer %60 üzeri ise hemorajik enteritis denilmektedir. )
-          Tedavi : 14 güne kadar hayvan sahibi ümitlendirilmemelidir. Sıvı tedavisi + immun sistem güçlendiri ilaç + sekonder enfeksiyonlara karşı antibiyotik + bepantel ( dexopanthenol ) antikor takviyesi ?
Kedilerin panlökopeni hastalığı : etken panlökopeni virüs , klinik bulgu ise canine parvovirüs ile aynıdır.
FIP ( feline infeksiyöz peritonitis ) : 6 aydan büyük ve daha yaşlı hayvanlarda görülür. Etken coronavirüstür. Etken KC’ye yerleşip mutasyona uğrar ve FIP’e döner.  kuru ve yaş formu olarak ikiye  ayrılır.
-          Kuru form : dönem dönem iştahsızlık , dönem dönem ateş , dönem dönem ishal şekillenir hepsi düzelip tekrar başlar yani hayvan dengesizdir.
-          Yaş form : karın boşluğunda sıvı toplanır. Her sıvı toplanması FIP değildir. Kesin tanı için hızlı rapbit kitleri kullanır. Tedavi yok , aşı yok.
Kulübe hastalığı ( canine cough ) : bordotella bronsiaseptica  virüsü etkendir ama ammopara infulienza , canin adenovirüsta hastalıkla birlikte seyreder. Hayvan tipik öksürük vardır. Burun akıntısı ( sorunlu irinli hal alır. ) göz yaşı akıntısı , tanıda ise klinik bulgular ,radyolojik muayene , bronko alveoller lavaj yada sıvap ile kültür yoklamada tanı konur.
Tedavi : endroflaksasin , intra tracheal gentamisin ( 2,5mg/kg) trimetroprin , immun sistem güçlendirici ilaçlar , asetil sistein tedavi 10 gün sürmelidir.





Yorumlar

Popüler Yayınlar