ANESTEZİ DERSİ NOTLARI


ANESTEZİ VİZE NOTLARI
Anestezi nedir ? : Genel duyunun yada bir organın duyusunun tamımının veya bir kısımının , kimyasal maddeler kullanarak geçici olarak azaltılması veya giderilmesidir.
ANESTEZİNİN ENDİKASYONLARI
-          Huysuz hayvanların sakinleştirilmesi
-          Göz, kulak , burun vs. organların muaynesi
-          Yara ve yırtıkların dikilmesi
-          Ortopedik operasyonların gerçekleştirilmesi
-          İskelet sistemi muaynesi
-          Karnın palpasyonun yapılması
-          Radyoskopik – endoskopik incelemelerin yapılması
-          Konvülsiyonların kontrolü
-          Ötenazi uygulamalarında
HASTANIN ANESTEZİYE HAZIRLANMASI
-          Hastanın aç bırakılması
-          Damar yolunun açılması
-          Kan transfüzyonu yapılması
-          Preoperatif antibiyotik uygulanması
-          Kilosunun belirlenmesi
-          Yatışpozisyonun ayarlanması
-          Diğer uygulamalar.
Hasta hayvanın aç bırakılması ;
-          Küçük hayvanlar : 8-12 saat
-          Çok genç hayvanlar ise 2 saat
-          Büyük hayvanlar : 24-32 saat
·         Hayvan’ın tok getirilmesi durumunda oluşacak komplikasyonlar ; kusma , mide içeriğinin operasyon sırasında aspire edilmesi durumu , midenin diyaframa basınç yapması
Damar yolunun açılması
-          Operasyon öncesi hipovolemi ve şok sonucunda kan damarlarının zor bulunmasından ötürün hemen damar yolu açılmalıdır.
-          İntraoperatif kanama
-          Cerrahi girişimlere bağlı olarak hipotansiyon şekillenmesi
·         Anesteziye alınan her hastanın damar yolu açılmalı ve İV serum infüzyonu yapılmalıdır. Sebebi ise operasyon sırasında içerdeki suyun kayıp olması sonucunda yerine takviye edilmesi gerekir.
Kullanılabilecek İV sıvılar ise ;
1.       Kristalloid solüsyonlar
-          %0,9 NaCl
-          %5 dekstroz
-          Laktatlı ringer
·         Küçük cerrahi girişimlerde : 10ml/kg/saat
·         Şiddetli kanama ve şokta ise ;
-          Köpek : 90ml/kg/saat
-          Kedi : 70ml/kg/saat
2.       Hipertonik solüsyonlar
-          %5-7,5’lik NaCl ( 4-5ml/Kg) %20’lik mannitol
-          Plazma hacimini onarır
-          Doku ödemini azaltırlar.
-          Diürezis sağlar
-          Kontrol edilemeyen kanamalarda ve hipernatremili hastalarda kullanılmazlar.
3.       Kolloidal solüsyonlar
a) Doğal kolloidler ( 10-20ml/kg)
- tam kan
-plazma albümini
b) sentetik kolloidler
- Dekstran 40
-Dekstran 70
-Gelofusine

Kan transfüzyonu yapılması
-          Hematokrit değerin %20’nin altına düştüğü durumlarda 40-60ml/kg kan nakli yapılmalıdır.
·         Anemik hastalarda : hastanın acil operasyona alınmasının gerekli olmadığı durumlarda, eritrosit ve hemoglobin düzeyi normal sınırlara ulaşıncaya kadar operasyon ertelenir. Bu süre içerisinde hastaya oral veya parenteral yol ile demir preparatları kullanılmalıdır. Ayrıca anemik hastalarda ;
-          Anestezik ilaçların dozları azaltılmalıdır.
-          Anestezinin derinliği artırılmamalı
-          Anestezi boyunca iyi bir oksijenizasyon sağlanmalıdır.


Preoperatif antibiyotik uygulanması
-          Sindirim kanalına ilişkin operasyonlarda , mekanik bağırsak temizliği ve oral antibiyotik uygulanması , bağırsak kanalındaki bakteri miktarı azaltır. Buda enfeksiton oranını %5-18 azaltıyor.
Kilosunun belirlenmesi
-          Operasyon öncesi hasta tartılarak verilecek anestezik ilacın dozu hesaplanır.
Yatış pozisyonun ayarlanması
-          Göğüs üzerine basınç yapılması
-          Boyun tasmasının çıkarılması
-          Boynun yanlış pozisyonlandırılmaması( hipoksi ve solunum yetmezliğine neden olur )
-          Başın %30 geriye doğru kaldırılması akciğer volümünü %24 artırır.
-          Baş ve boyun aşşağı doğru bükülürse akciğer volümü %60 azalır.
Diğer uygulamalar
-          Anestezi öncesi hastanın defekasyon ve ürinasyon yapması için 3-5 dakika dolaştırılması gerekir.
DENGELİ ANESTEZİ
1.       Premedikasyon
2.       İndüksiyon
3.       Anestezinin devamı
PREMEDİKASYON
-          Genel anesteziyi başlatmadan önce değişik yollarla ( peros , sc , im , iv ) bir yada birkaç anestezik ilacın uygulanmasıdır.
PREMEDİKASYONUN AMACI
-          Hastada görülebilecek aşırı korku , savunma ve çabalama hareketlerinin ortadan kaldırılması
-          Metabolizmayı yavaşlatarak , verilecek anestezik madde miktarının azaltılması
-          Genel anestezide indüksiyon süresinin kısaltılması ve kolaylaştırılması
-          Anestezi sırasında solunum yolunda tıkanıklığa neden olan salivasyon ve bronş sekresyonun azaltılması
-          Mide bağırsak hareketlerinin yavaşlatılması ve anesteziye alınan hayvanın kusmasının önlenmesi
-          Vagal reflekslerin uyarılmasıyla oluşan bradikardinin önlenmesi
-          Anesteziye girişin ve uyanmanın , ağrısız ve eksitasyonsuz olmasının sağlanması.
Preanestezik ilaçların seçimi
-          Yapılacak operasyonun çeşidine göre
-          Hasta hayvanın türüne göre
-          Anestezistin şeçimine göre değişir.
Preanestezik ilaçların farmakolojik etkilerine göre sınıflandırılması
1.       Antikolinerjikler
2.       Trankilizanlar ve sedatifler
3.       Narkotik analjezikler ( opoidler )
4.       Nöroleptanaljezikler
ANTİKOLİNERJİK İLAÇLAR
-          Atropin sülfat
·         Solunum yolu mukozalarının sekresyonunu azaltır.
·         Bronşları genişletir.
·         Larengospazmı önler
·         Gastrointestinal aktiveyi azaltarak hayvanın anestesi sırasında kusmasını önler
·         Kalp atım sayısını artırır.
·         İris sfinkterinin gevşemesini ve midriyazis oluşumunu sağlar
·         Dozu kedi/köpek için ; 0.02-0.04mg/kg’dır.
·         Köpeklerde atropin’in rutin dozunun IV olarak kullanılması ;
·         Aritmi
·         Sinüs taşikardi
·         1. Ve 2. Derece atriyoventriküler blok oluşturur.
·         Bu nedenle anestezi öncesi hastanın EKG kontrolleri yapılmadan atropin uygulanması önerilmemektedir.

BENZODİAZEPİNLER
Sakinleştirici etkitisi , iskelet kaslarında gevşeme , antikonvülsan etki , sedasyon etkisi , iştah açıcı etkisi , bunlar genel özelliklerini oluşturmaktadır.
1.       DİAZEPAM ( DİAZEM ) : iyi bir kas gevşemesi sağlar , antikonvülsan etkiye sahiptir. Solunum ve kalp üzerinde depresan etkileri oldukça azdır. Hepatotoksik ve nefrotoksik özelliği yoktur.
Kulanım amaçları : premedikasyon , ketamin indüksiyonun oluşturduğu konvülsiyon giderilmesi. Postoperatif konvülsiyonların giderilmesi , toksik orjinli konvülsiyonların giderilmesi. Köpeklerde , davranış sorunlarının çözümünde (5mg/kg oral ).
Uygulama yöntemi : ilaç propilen glikol içeren enjeksiyonluk preparatlar halinde bulunur. Bu taşıyıcı maddenin , kas dokusundan emilimi yavaş ve ağrılı olduğundan sadece IV kullanımı tercih edilir.
Dozu : köpek ve kedilerde ( 0,5mg/kg İV ) , antogonisti ise flumazenil’dir. Doz aşımlarında flumazenil uygulaması , IV serum verilmesi , O2 takviyesi yapılmalıdır.
2.       MİDAZOLAM ( DORMİCUM ) : suda erime özelliğine sahiptir. Bu nedenle IM/IV kullanılabilir.
Dozu : köpek ve kediler için 0,1-0,5mg/kg İM/İV olarak kullanılır. Antogonisti ise flumazenil’dir.
3.       ZOLEZEPAM : diazepam ve midazolam’a benzer etkilere sahiptir. Ancak onlardan daha az etkilidir. Yüksek dozları eksitasyon ve ruhsal değişimlere neden olur. Dissosiyatif bir ilaç olan tiletamin ile kombine edilir.
THİAZİNE TÜREVLERİ
( a2 adrenoseptör agonistleri )
Genel özellikleri : güçlü kas gevşemesi , sadasyon , analzejik özelliklere sahiptirler. İM/İV yolla yapılabilirler. Sedatif etki doza bağlı olarak 1-2 saat sürer. Özellikle , ketamin anestezinin yol açtığı kas hipertonositesinin azaltılmasında etkilidirler.
Arteriyel kan basıncı üzerine etkileri : başlangıçta hipertansif , ardından uzun bir hipotansif dönem oluşur. N.vagusu uyararak bradikardiye yol açarlar. Kardiyak output düşer. Dolaşım yavaşlar. Solunum sayısını azaltarak solunum sistemi üzerine etkisi vardır.
Diğer etkileri : kedilerde %90 köpeklerde ise %50 kusma şekillendirir. Ürinasyonda artış , yüksek dozlarda uygulanması halinde plazma insülin düzeyi düşerek hiperglisemi oluşturur. Gastrointestinal motilitede azalma , uterus kontraksiyonları artarak gebeliğin çok erken yada geç dönemlerinde abortlara neden olabilir.
·         Üriner sistem obstrüksiyonlarında ve diyabetik hastalarda kullanılmamalıdır.
1.       XLAZİNE ( KSİLAZİN-ROMPUN) : sedatif , analjezik , kas gevşetici etkilere sahiptir. Ksilazin , İM uygulamadan 10-15 dakika , İV uygulamadan 3-5 dakika sonra tam olarak etki göstermektedir. İlacın neden olduğu bradikardiyi önlemek için doz az tutulmalı ve İV enjeksiyonu yavaş yavaş verilmelidir.
Dozu : kedi ve köpeklerde 0,5-1,0/kg İV , 1-3mg/kg İM uygulanmalıdır.
2.       MEDETOMİDİNE ( DOMİTOR ) : kedi ve köpeklerde iyi derecede sedasyon , kas gevşemesi ve analjezi oluşturur. Bu grup içinde yer alan diğer ilaçlardan daha güçlü etkilere sahiptir.
Dozu : kedi (0,05-0,12mg/kg İM/İV ) , köpek (0,01-0,05mg/kg İM/İV ) kullanılmalıdır.
·         ATROPİN : ilaçların kardiyodepresan etkilerini geri çevirir.
·         DOXOPRAM HCl : solunumu stimüle eder , kedi ve köpeklerde : 10mg/kg iv uygulanır.
·         ATİPAMEZOLE ( ANTİSEDAN ) : sedatif etkiyi ortadan kaldırır. Kedi ( 0,2-0,3 ml/kg İV ) köpek (0,2-0,4ml/10kg İV ) uygulanır.
·         YOHİMBİNE : Sedasyon ve anestezinden çıkma süresini kısaltır. Kedi (100-200 µg/kg -  İV) , köpek (100-150 µg/kg -  İV ) kullanılmalıdır. Yüksek doz ve hızlı uygulama , hipotansiyon ve taşikardiye yol açarak ölüme neden olur.
GENEL ANESTEZİ :  MSS’yi rezersibl olarak depresyona uğramasıyla , tam bir bilinçsizlik , analjezi , reflekslerin kayıbı ve kas gevşemesi ile ortaya çıkan bir durumdur.

Genel anestezi süresinde kontrol edilecek refleksler :
1.       AĞRI / PEDAL REFLEKS : ekstremitelerin perifer ucu/kuyruk ucuna parmakla sert sıkıştırmalara veya iğne ile pikürler yapılarak , hastanın reaksiyon gösterip göstermediği kontrol edilir.
2.       YUTKUNMA REFLEKSİ : alt ve üst çenenin birbirinden , elle dirençsizce ayrılabilmesi , dilin rahatlıkla dışarı çekilebilmesi ve larenkste spazm oluşmaksızın entübasyonun yapılabilmesi bu refleksin ortadan kalktığını gösteri.
3.       ANAL REFLEKS : kas gevşemesinin kontrolü bakımından değerlendirilir.
4.       PALPEBRAL REFLEKS : gözün iç açısına yakın alt göz kapağına , parmakla yapılan uyarıya karşı göz kapaklarının kıpıştırılması tepkisinin alınmaması bu refleksin kayıbını göstermektedir.
5.       PUPİLLAR REFLEKS : pupillanın genişlemesi ( midriyazis ) başlangıçta korku ve endişe nedeniyle olur. Anestezinin ileri aşamalarında intoksikasyonun başlaması sonucu şekillenir. Ölüm halinde ise pupilla tam olarak genişler.
GENEL ANESTEZİNİN DEVRELERİ
1.       BİRİNCİ DEVRE – ANALJEZİ DEVRESİ
2.       İKİNCİ DEVRE- EKSİTASYON DEVRESİ
3.       ÜÇÜNCÜ DEVRE – GENEL ANESTEZİ DEVRESİ
4.       DÖRDÜNCÜ DEVRE – İNTOKSİKASYON DEVRESİ
ANALJEZİ DEVRESİ : anestezik maddenin uygulanışından , bilincin kaybına kadar sürer.
-          En belirgin özelliği ağrı duyusunun kayıbıdır. ( analjezi )
-          Refleksler devam eder.
-          Bol bir salivasyon vardır.
-          Nistagmus vardır.
-          Nabız ve kan basıncı hafif yüksektir.
EKSİTASYON DEVRESİ :
-          Beyin merkezlerinin depresyonu , bilinç kayıbı ve aşırı hareketlerin görüldüğü dönemdir.
-          Mırıldama , havlama , konvülsiyonlar ,kusma görülür.
-          Solunum düzensizdir.
-          Apne , solunum ve kardiyak arrest gelişebilir.
-          Genel anestezinin en tehlikeli evresidir.
-          Bu devrenin komplikasyonsuz ve kısa sürmesi için premedikasyon şarttır.
GENEL ANESTEZİ DEVRESİ : Bu devre şirurjikal anestezi devresi olup , reflekslerin ortadan kalkması ve tam bir bilinç kayıbı oluşumu ile karakterizedir. Kaslar gevşemiş , solunum yavaş ve düzenlidir. Kusma refleksi ortadan kalkmıştır. Operasyona başlamak için en uygun devre burasıdır.
İNTOKSİKASYON DEVRESİ ( KOLLAPSUS ) : özellikle anestezik ilaç doz aşımlarında , medulla oblongatada bulunan yaşam merkezlerinden önce solunum merkezi , sonra da kalp merkezi paralize olur.
-          Pupilla aniden genişler , kornea görünmez olur.
-          Solunum durur , nabız zayıflar ve kalp durur.
-          Tüm refleksler kaybolmuştur.
ANESTEZİNDEN UYANMA : anesteziye giriş sırasında görülen devreler tersinden oluşmaya başlar.
-          Pupillar genişler
-          Refleksler artar.
-          Öksürük , öğürme kusma görülür. Yani hasta 2.devreye geçer.
·         Hayvan kendini sağa sola çarpabilir. Operasyon bölgesine konan pansumani açmaya çalışabilir.
·         Premedikasyon uygulaması hayvanlarda , anestezinin 2.devresi ile uyanma dönemi , daha komplikasyonsuz ve sakin geçer.

Genel anestezi amacıyla kullanılan ilaçlar ;
-          İnhalasyon anestezikleri
-          Enjektabl anestezikleri
Anestezi cihazı ile inhalasyon yöntemi : modern anestezi cihazları yardımıyla gerçekleştirilen yöntemdir. Değişik tipte anestezi makinaları gerektirir.
-          Asiste ventilasyon : Rezervuar torbanın bir kişi tarafından hayvan ırkının solunum sayısına bağlı olarak sıkılıp bırakılması olayıdır.
-          Spontan ventilasyon : Hayvanın kendi solunumu kendisi yapması durumuna bağlıdır.
-          Otomatik ventilasyon : dk/solunum sayısı makinaya girilir ve makine otomatik olarak kendisi solunumu yaptırmaktadır.
Anestezi Makinaları :
İki temel sistemden oluşur.
1.       Uçucu gaz ya da sıvı anestezik ilaç ünitesi ve bunun ulaşım sistemi.
2.       Solunum (ventilasyon) sistemi
Ulaşım sisteminde : Sıkıştırılarak depolanmış O2 ve anestezik gaz silindiri , valfler , gaz basıncını ölçen monometre , gaz geçiş miktarını gösteren akım metre ve sıvı anestezi , buharlaştıran vaporizatör yer alır.
Solunum sistemi içerisinde ;
-          Sodalime (NaOH) / Barolime ( BaOH ) bulunan konister. ** Burada ki madde anestezik madde ve O2 haricinde başka gaz maddelerin inspirasyon sırasında tutulmasını sağlamaktadır.
-          İnspirasyon ve eksirasyon valfleri
-          Boşaltma valfi(pop off)
-          Solunum çantası ( rezervuar balon )
-          Bağlantı hortumları
-          Basınç ölçer
-          Y şeklindeki bağlantı parçacıkları bulunur.
Anestezik buhar hastaya 2 şekilde ulaşır.
-          maske aracılığı ile
-          entübasyon tüpü aracılığı
Entübasyon tüpü ile : bu uygulamada kauçuk/polietilenden yapılmış değişik çapta ve uzunlukta kaflı(balon) / kafsız ( balonsuz ) endotreakeal tüpler kullanılır.
·         Kaflı entübasyon tüpündeki avantajlar ; kafın şişmesi ile entübasyon tüpü sabit tutulur ve salivasyon sonucundaki tükmük ve diğer salgıların trachea gitmemesini sağlar.
Valatil anestezikler ve O2 karışımı trakea’ya yerleştirilen bu tüpler aracılığıyla direkt olarak akciğerlere ulaştırılır. Daha az anestezik ilaç gerektiren , ekonomik , güvenilir ve stabil anestezi sağlanmaktadır.
Entübasyon tüplerin trachea’ya yerleştirilmesine entübasyon denir.
Bu amaçla ;
-          Premedikasyon uygulaması
-          İndüksiyon için kısa süre etkili bir enjektabl ilaç uyg.
-          Ağız açılır.
-          Dil öne doğru çekilir.
-          Spatül/ laringoskop ile epiglottis aşağı doğru bastırılır.
Endotrakeal entübasyon :
-          Trakea çapına uygun bir tüp seçilir.
-          Larenks spazmı ve trakeada irritasyon oluşturmamak için kafı , lokal anestezikle kayganlaştırırız.
-          Tüp trakea içine yerleştirilir.
-          Tüpün dışarıda kalan ucundaki borucuğu aracılığıyla kaf şişirilir.
-          Şişirme sonrası borucu özel tıpası ile kapatılır.
Tüpün yerinde olup olmadığını kontrol etmek için ;
-          Hastanon spontan solunumu varsa , tüp ucuna bir pamuk tutulur. Pamuğun , hastanın eks/ins.nu sırasında hareketi izlenir.
-          Spontan solunum yoksa göğüs kafesi üzerine basınç yapılarak tüpü trachea içinde olup olmadığına bakılır.
Boyle’nin gaz kanununa göre çok yoğun ortamdaki gazlar az yoğun ortama geçmektedir.
İnhalasyon anestezi alımı , dağılımı ve atılması :
Anestezi madde dokulara geçtikçe , kandaki yoğunluğu düşer ve akciğerlere dönen kan yeniden anestezik gazla yüklenir.
Anestezik etkinin hızlı oluşması için , beyin dokusundaki gaz yoğunluğunun kısa sürede artırılması gerekir. Bu nedenle , başlangıçta yüksek yoğunlukta anestezik gaz kullanılması önemlidir.
Dokuldarda (beyin ) anestezik yoğunluk artıkça, gaz alınımı yavaşlar. Eğer yüksek yoğunlukta anestezik madde uygulanmaya devam edilirse , alveollerdeki yoğunluk-kandaki yoğlukla- beyindeki yoğunluk tehlikeli boyutlara ulaşır. Buna anestezik maddenin sürdozaj’ı denir.
Genel anestezi istenilen seviyeye ulaşınca, bu düzeyde kalmasını sağlamak için dozu azaltmak gerekir. İnhalasyon anesteziklerin buharlaştırılarak istenilen konsantrasyonlarda verilmesini sağlayan düzeneğe vaporizatör denir.
İnh.anest.atılımında ise tüm bu aşamalar tersine gelişir.
1.Saf O2 inhale ettirilmeye başlanınca, alveollerden ekspirasyonla birlikte bir kısım anestezik atmosfer havasına atılır ve alveollerdeki yoğunluk kana göre düşer.
2.Kandan alveollere doğru gazın difüzyonu olur ve kandaki oran düşmeye başlar.
3.Sonunda da beyinde gaz yoğ. azaldığı için kana doğru diffüzyon başlar ve beyindeki gaz seviyesi giderek azalır ve uyanma gerçekleşir.
İnh.anest. büyük oranda değişmemiş olarak akciğerler yoluyla atılırken, bir kısmı da karaciğerde metabolize edilir. Metabolizasyon sonucu, florür ve bromür gibi toksik etkiler oluşturabilen metabolitler meydana gelir.
İnhalasyon anesteziklerinin alınımını etkileyen faktörler ;
1.       Konsantrasyon
2.       Minimum alveolar konsantrasyon ( MAC)
3.       Alveoler ventilasyon
4.       Kan/gaz eriyirlik kat sayısı
5.       Ventilasyon/perfüzyon oranı
Konsantrasyon : inhalasyon anesteziğinin , solunum gazları içerisindeki yoğunluğudur. % ile ifade edilir. Konsantrasyon , genel anestezinin 3.devresi ( şirurjikal anestezi ) oluşuncaya kadar daha yüksek oranda uygulanırken anestezi devamında daha küçük % sürdürülür.
Minimum Alveoler Konsantrasyon ( MAC ) : bir anesteziğin MAC değeri , ağrılı bir uyarana maruz bırakılan hastaların %50’sinde hiçbir yanıtın oluşmadığı düzeydir. Bu terim inhalasyon anesteziklerinin potensini ( gücünü ) belirtmek için kullanılır. Bir inh.anest. ne kadar düşük MAC değerine sahipse , anestezik gücü o kadar fazladır.
-          1 MAC : hafif anestezi
-          1,5 MAC : orta düzeyde anestezi
-          2 MAC : Derin anestezi oluşturur.
Alveolar ventilasyon : ventilasyon ne kadar fazla ise alveollerdeki gaz konsantrasyonun , solunan gaz konsantrasyonuna ulaşma hızı o derece artar.
Kan/Gaz eriyirlik katsayısı : anestezik ilacın , kanda eriyebilirlik oranını ifade eder. Bu katsayı ne kadar düşük ise inhalasyon anesteziği o kadar çabuk etki eder. Kısa süre içinde bilinç kaybolur ve anestezi çabuk şekillenir. Gazın kesilmesiyle bu durum tersine işler ve hasta çabuk uyanır.
Ventilasyon/perfüzyon oranı : İnh.anest.alveollere alınması ve organizmaya dağılımını ifade eder. Bu ikisi arasındaki dengenin bozulması , anesteziğin alınımı ve atılımını geciktirir.
İnhalasyon Anestezisi Uygulama Teknikleri:
Açık Damla Tekniği: Volatil sıvı anestezik = gaz komprese emdirilerek koklatılır.
Yarı Açık Damla Tekniği: Volatil sıvı anestezik = Maske içindeki emici madde
KUTU YA DA CAM KAVANOZ İÇİNDE ANESTEZİK MADDE UYGULANMASI
-          Kesimhanelerdeki gaz odaları. Deney hayvanları anestezisi.
-          Ortam içine ya önceden konan volatil anesteziklerle ya da dışaradan üflenenlerle gerçekleştirilir.
-          Anestezi sağlandıktan sonra hasta dışarı alınır ya da kafası içeride tutulur.
ENDOTRAKEAL ENTÜBASYON ARACILIĞI İLE ANESTEZİ
Endotrakel tüp trakeaya yerleştirilir ve anestezi cihazıyla bağantısı yapılır. Spontan ya da mekanik ventilasyonla İA soluması yaptırılır.İndüksiyon maskeyle gerçekleştirilebilir.Balon hacmi küçük hayvanlarda 1-3, büyük hayvanlarda 15-30 lt arasında değişmektedir.
To and Fro (ileri-geri) : Bu sistemdeki valfler, gaz ve buharları yönlendirmez . Solunum havası önce kanister’e (soda-lime konan kap) girer ve çıkar. Soda lime CO2’yi tutar.
İNHALASYON ANESTEZİKLERİ : Buharların alveollerden kana doğru hızla absorbe edilir ve beyine ulaşır.
Eter (Diethyl ether)
Avantajları
  1. Anestezi derinliğini gösteren güvenilir belirtiler oluşturur
  2. Solunumu uyarır
  3. Bronkodilatatördür
  4. Dolaşımı deprese etmez
  5. İyi bir kas gevşemesi sağlar
Dezavantajları
-          Anesteziye giriş ve uyanma uzun sürer
-          Buharları irritandır, öksürük ve larin-geal spazm oluşturabilir
-           Üst solunum yollarında mukus salgılan-masına yol açar
-           Kusturucu etkisi vardır
-          Karaciger fonk. azaltır. Karaciğerden glikojeni mobilize ederek kan şekerinin artmasına yol açar (diyabetik hast.kullanılmaz)
-          Renal kan akımını azaltır. Böbrek epitelinde dejenerasyon meydana getirir (Böbrek yetmezliği bulunan hastalarda kullanılmaz)
-          Yanıcı ve patlayıcıdırGünümüzde sadece laboratuvar hayv.kullanılır
AZOT PROTOKSİT (Nitroz Oksit-N2O)
Mavi renkli çelik tüplerde sıvı halde depolanır. Hastada gülme hissi uyandır--dığından, güldürücü gaz adıyla da bilinir.Hemoglobin ile birleşmez, plazma içinde erimiş halde vücudu dolaşır. Yarı kapalı anestezi yöntemi ve O2 ile birlikte kullanılır.

Avantajları
  1. Hızlı bir indüksiyon ve uyanma sağlar
  2. Miyorkardı kateşolaminlere karşı duyarlı kılmaz
  3. Solunum yollarında irritasyon yapmaz
  4. Güçlü bir analjeziktir
  5. Kusturucu değildir
  6. Yanıcı ve patlayıcı değildir
  7. Ekonomiktir
Dezavantajları
  1. Anestezik etkisi zayıftır
  2. Yeterli kas gevşemesi sağlamaz
  3. İçi gaz dolu boşluklara diffuze olur. (intestinal obst.,pnömotoraks ve intrakraniyal basıncı yüksek hastalarda kullanılmaz)
HALOTAN (Halothane-Fluothan)
Flutec adı verilen vaporizatörleri ara-cılığıyla buharlaştırılır.
Avantajları
  1. Anesteziye giriş ve uyanma hızlı ve sakin geçer
  2. Solunum yollarında irritasyon yapmaz
  3. Bronşları genişletir
Dezavantajları
  1. Analjezik etkisi yoktur
  2. Hipotansiyon ve bradikardi oluşturabilir
  3. Miyokardı kateşolaminlere duyarlı kılar.
Klinikte Kullanımı: Özellikle genç ve sağlıklı hayvanlarda kullanılır
Dozu : Başlangıç: %2-4 konsantrasyonda , Devam:    %0.5-1.5.


İsoflurane (Forane)
Isotec adlı vaporizatörü ile buharlaştırılır.  Kan/gaz eriyirlik katsayısının düşük olması nedeniyle, çok hızlı bir anestezi indüksiyonu ve uyanma sağlar.
Avantajları
  1. Hayvanlar tarafından iyi tolere edilir
  2. İndüksiyon ve uyanma hızlıdır
  3. Solunum yollarını irrite etmez ve sekresyon oluşturmaz
  4. Bronkodilatatördür
  5. Çok iyi kas gevşemesi sağlar
  6. Miyokardı deprese etmez
  7. Kusturucu etkisi yoktur , Yanıcı ve patlayıcı değildir.
Dezavantajları
  1. Doza bağlı olarak solunum ve dolaşımı deprese edebilir
  2. Pahalı bir anestezik maddedir.
Klinik Kullanımı : Yaşlı, genel durumu bozuk ve riskli hastalarda kullanılır
Dozu : Başlangıç: %2.5-4.5 , :  Devam: %1-3       
Sevofluran (Sevorane)
Solunum yollarını irrite etmez
Yanıcı ve patlayıcı değildir
Kanda eriyebilirliği çok düşük (0.6) old.çok kısa sürede anestezi ve uyanma oluşturur
Sevotec adı verilen vaporizatörleri aracılığıyla buharlaştırılır
Miyokart, solunum sistemi ve MSS’nde oluşan depresyon, uygulanan doza bağlıdır. Yüksek yoğunlukta uygulanması halinde intrakraniyal basıncı artırabilir.
Dozu: Başlangıç: %5 , Devam: %0.5-3

Diğer İnhalasyon Anestezikleri
q  Metoksifluran (Pentran)
q   Enflurane (Etrane)
q   Desflurane (Supran)

KÖPEKLERDE GENEL ANESTEZİ
Genel anestezi durumu iyi olmayan pediyatrik yada geriyatrik hastalarda kullanılacak anestezi protokolü farklıdır.
Komplikasyonlar ;
·         Boxer ırkı köpekler phenonothiazine trüverine ( chlorpromazine ) oldukça hassastırlar.
·         Ayrıca brahiosefalik ırklarda uyuma döneminde solunum komplikasyonları daha fazla görülür.
·         Tazı ya ada benzeri zayıf ırklarda kalp daha büyüktür , bu nedenle hipotansif dönem oluşursa hipoksi şekillenebilir. Ayrıca yağlarda birikme özelliği olan tiobarbitürat türevi anestezik maddeleri daha az tolare eder.
Analjezi ;
-          Narkotik ajanlar ; morfin , petidin , fentanyl ve buprenorfin. Anestezi öncesi , sırası ve sonrasında analjezi oluşturmak amacıyla kullanılır. Solunum depresyona neden olurlar , morfin köpeklerde kusma ve defekasyona neden olabilir.
Köpeklerde kullanılan narkotik analjezikler ;

Doz(mg/kg)
Etki
Süresi
Uygulama
yolu
Morfin
0,1-0,2
4saat
IM
Petidin
1-2
2-4
saat
IM
Fentanyl
0,001-0,007
20-30dk
IV
Buprenorfin
0,006
8-12
IV-IM

Morfin : premedikasyon ve postoperatif olarak kullanılır.
Petidin : premedikasyon ve postoperatif olarak kullanılır.
Fentanyl : intraoperatif ve postoperatif olarak kullanılır.
Buprenorfin : postoperatif olarak kullanılır.







Köpeklerde kullanılan sedatif ve trankilizanlar
İlaç
Doz ( mg/kg)
Etkisi ve etki süresi
Acepromazin
0,025-0,2 IV-IM
Hafif sedatif 1-2 saat
Xylazine HCl
0,3-2,2 IV-IM
Orta – ileri derece sedasyon 20dk-1saat
Medetomidine HCl
0,01-0,05 IM-IV
Xylazine HCl benzer  , 1-3 saat
Diazepam
0,2-0,4 IM-IV
Sedatif yada ketamin ile kombine edilirse yararlı etkisi olur.
Midazolam
0,1-0,3 IV-IM
Diazepama benzer.

Köpeklerde uygulanan ketamin HCl ve kombinasyonları ;
İlaç
Doz ( mg/kg)
Etkisi ve etki süresi
Ketamin HCl
2,0-10,0 IV-IM
Köpeklerde tek başına kullanılmaz.













Slayt 144 eklenecek



PREMEDİKASYON : sedatif ya da trankilizanlar ile indüksiyondan 15-20 dk önce uygulanır.
-          Hayvanların hareketleri kısıtlanır , korkuları azaltılır , bazal anestezik dozunu azaltır , analjeziyi sağlar.
Postoperatif dönemde ağrının fazla olacağı durumlarda premedikasyonda analjeziklerin kullanılması gereklidir. Köpeklerde antikolinerjik olarak daha çok atropin sülfat kullanılır. Köpeklerde en yaygın kullanılan sedatif xylazine HCl’dir fakat beraberinde antikolinerjik kullanılmaz ise bradikardi ve kalp bloğuna neden olur.
Anestezinin planlanması :
15 dakikalık süre için anestezi ;
Tiobarbitüratlar kullanılabilir, ucuzdur.Uyanmayı geciktirmesi, ataksiye neden olabilmesi dezavantajıdır. Sedatifler bu olumsuz etkileri ortadan kaldırır.Sert mizaçlı hayvanlarda IV uygulanması zordur. Alternatif olarak Propofol ve Diazepam/Ketamin HCl kombinasyonu uygulanabilir.
15 dakika-1 saat süre için anestezi : orta süreli anestezi için propofol ve diazepam/ketamin HCl kullanılır. Etki süresinin uzatılması için ilk verilen dozun 1/3-1/2’sinin tekrarı yapılır. ( idame doz ). Tiopental’in yüksek dozlarının uygulanmasından kaçınılmalıdır.
1 saatten fazla süre için anestezi : uzun süreli anestezi uygulamaları için en uygun yöntem inhalasyon anestezisinin kullanılmasıdır. Halotan ve izofloran anestezisinden uyanma daha kısa sürede gerçekleşir. Genel durumu iyi olmayan hastalarda özellikle inhalasyon anestezikleri tercih edilmelidir.
ANESTEZİNİN PLANLANMASI
İndüksiyon : çok kısa süreli etkili barbitüratların kullanılması ile İV ketamin , diazepamla gerçekleştirilir. Bilinç kısa sürede kaybolur , entübasyon kısa sürede kolaylıkla yapılır.
Anestezinin idame dönemi : indüksiyonın ardından endotrakeal tüp kullanılarak , entübasyon gerçekleştirilir. Kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi fonksiyonlarının anestezisine başlanır. Vvaporizatörden arzu edilen konsantrasyon ayarlanır , palpebral refleks ortadan kalktıktan sonra konsantrasyon azalır. Anestezi derinliği tespitinde kullanılan en önemli kriter kas tonusu , kalp frekansı ve solunum sayısıdır.
Uyanma dönemi : anestezik gaz geçişinin kapatılması ile uyanma dönemi başlar. Endotrakeal tüp uzaklaştırılıncaya kadar kalp frekansı ve solunum sayısı ve beden ısısının normale dönüşü kontrol edilir. Bu dönemde ilave O2 uygulanması gerekebilir. Vücut ısınının düşük olması uyanma dönemini uzatabilir.
KEDİLERDE GENEL ANESTEZİ
Kediler dayanıklı hayvanlar olarak bilinsede genel anesteziye bağlı ölümlere rastlanılmaktadır. Cüsseleri küçük olduğu için , dikkat edilmez ise doz aşımına köpeklere göre daha yüksek oranda rastlanır. Trakea çapları dar olduğu için solunum yollarında tıkanma ve larengeal spazmın gelişmesi mümkündür. Entübasyon larengeal travma , postoperatif dönemde mukozal ödeme bağlı tıkanmalara neden olabilir.
Kedilerde vagal refleks yüzeysel anestezi sırasında aktiftir. Özellikle boyun ve baş bölgesindeki operasyonlarda oluşur. Bu duruma bağlı olarak larengeal spazm ve kardiyak arrest oluşabilir.
ANALJEZİ : kedilerde narkotik analjeziklerin yaygın kullanımı yoktur. Yüksek dozların kullanılması şiddetli eksitasyonlara neden olur. Fentanyl gibi güçlü analjeziklerin kedilerde kullanılması önerilmez.
-          Genel durumu iyi olan ancak çok ağrısı olan kedilerde ; petidin 10-20 mg IM yolla uygulanabilir.
PREMEDİKASYON : kedilerde antikolinerjik ilaçlar ; salya ve bronşiyal sekresyonu azaltmak , vagal refleksi bloke etmek amacıyla kullanılır. Atropin sülfat 0,3mg IM , SC olarak kullanılabilir.
Sedasyon : xylazin HCl 1-3 mg/kg IM , kusmaya neden olur. Metetomidin HCl 80 µg/kg IM
İndüksiyon : Tiopental sodyum (%1,25) 10-20 mg/kg IV Propofol 6-7 mg/kg IV , Propofol 2-4 mg/kg (Premedikasyon uygulanan hastalarda)

Yorumlar

Popüler Yayınlar