HELMİNTOLOJİ ÇALIŞMA NOTLARI
ECHİNOCOCCUS
GRANULOSUS GRANULOSUS
YAYILIŞI: E.granulosus granulosus yurdumuz
dahil Dünya’nın birçok yerinde görülür.
MORFOLOJİ: Erişkinleri başta çift sıra dikenli
bir rostellum bulunur. Halka sayısı çoğunlukla 3 adettir. Son halka, gebe halka
olup vucut uzunluğunun yaklaşık yarısı kadardır.Taenidae ailesinin genel
morfolojik özelliklerini gösterir.
YUMURTASI: Taenidae ailesinin yumurta özelliğini
gösterir.
LARVASI: Hidatid kistin morfolojik özelliği
cestodları genel özellikleri kısımında anlatılmıştır.
SON KONAK: Köpek , yabani caninea ( tilki hariç
). Son konakta İncebağırsaklara yerleşir.
ARA KONAK: Ruminant , deve , tavşan , domuz ,
insan , maymun , kanguru , bazen kanguru.
Larvası olan
kist hidatit başlıca karaciğer ve akciğer arasıra diğer organlarda görülür.
YAŞAM ÇEMBERİ*: Son konak protoskoleksli kist taşıyan
organları yiyerek enfekte olur. Sonkonağın ince bağırsaklarında sindirilen bu
organlardan serbest kalan her bir protoskoleksten bir adet parazit gelişir.
Parazitler en erken 5 haftada şeritler haline gelir. Bu şeritlerin son konakta
yaşama süresi 2 yıldan fazladır. Erişkin parazitten hergün bir gebe halka
koparak dışkıyla dışarı atılır. Atılan bu halkaların içindeki enfektif
yumurtalar , halkaların parçalanması ile etrafa dağılır. Arakonaklar su veya
yiyeceklerle enfektif yumurtaları alır. Arakonağın incebağırsağındaki enzimler
yumurtanın kütiküler tabakayı parçalar ve onkosfer serbest kalır. Serbest kalan
onkosfer incebağırsak duvarını delerek kan yoluyla karaciğere , lenf yoluyla
akciğere ve buradanda akciğer kapillar damarlara geçebilirse büyük dolaşıma
girerek diğer organlara giderler. Herbir onkosferden bir kist oluşur ve kistler
geç gelişir. İçlerinde protoskolekslerin oluşması için yaklaşık 5-6 ay süre
gerekir. Burada bir yumurtadan bir kist gelişmiştir. Bu kistin içinde aseksüel
çoğalma biçimlerinden tomurcuklanma ile binlerce protoskoleks oluşur. ( poliembriyoni )
-
Kistler
makroskopik olarak iki tipte görülür. Bunlar uniloküler kist ve multikistik
( multiveziküler ) kist tipleridir.
PATOJENEZ VE KLİNİK BELİRTİLER: ERİŞKİN
ŞERİT’İN son konağa önemli bir zararı yoktur. Binlerce erişkin parazit bile
köpekte herhangi bir klinik belirtiye yol açmaz.LARVALARIN arakonağın karaciğer ve akciğerde bulunduğu durumlarda
kistler küçükken herhangi bir klinik belirti görülmez , fakat verim kayıpları
ortaya çıkar. Enfeksiyon mezbaha’da belirlenir , kistler büyürse basınç sonucu
klinik tablo şekillenir. Karaciğerde bulunan kist hayvanda sarılığa sebep olur.
Akciğerdeki kist kronik bronkopnömoni semptomlarına , Kalpteki kist kalp
yetmezliğine , Beyindeki kist ensefalitise , Kemiktekiler iskelet bozukluğuna
topallığa kemik kırılmalarına ve Ağır enfeksiyonlarda anemi ve kaşeksi tablosu
şekillenir. Kist patlar ise bir protoskoleskten bir kist ( sekonder kist )
şekillenir ve Tip-1 aşırı duyarlılık reaksiyonu bağlı anaflaksi gelişir. Kiste
karşı oluşan antikor glormerüllere birikir ( glomerülonefritis) ( Tip-3 aşırı
duyarlılık ) şekillenir.
HİDATİDOZUN YAYILIŞINA ETKİ EDEN
FAKTÖRLER:
a)
PARAZİT: 1-Atılan halka sayısı az , genellikle
günde bir tane. 2- Gebe halkadaki yumurta sayısı az ( 400-1000) 3- Sonkonakta
erişkin sayısı fazla 4- Yumurta çevre koşullarına dayanıklı. Nemli ortamlarda 1
yıl kadar canlı kalabilir. 5- Arakonakta larvanın yaşama süresi uzun olması 6-
Arakonakta kist ve protoskoleks sayısının fazla olması.
b)
ARAKONAK : Koyunlarda fertil kist , sığır ve
domuzda steril kistin fazla derecede bulunması.
c)
ÇEVRE : 1- Son ve arakonaklık yapabilecek
evcil ve yabani hayvanların sıklığı yani birbirine yakınlığı. 2- Ülkeler
arasında kontrolsuz hayvan geçişlerinin olması. 3- Enfekte organların imha
edilmemesi ortalıkta serbest halde bulunması. 4- İnsanların bu konu hakkında
bilgilendirilmemesi yayılmasına etki eden faktörler arasında yer alır.
EPİZOOTİYOLOJİK ÇEMBERLER: Yaşam çemberi , kasaplık hayvan-köpek
( kırsal çember ) veya yabani Canidaeler ve yabani ruminantlar ( orman çemberi
) arasında tamamlar.
-
Kırsaldan
ormansal çembere geçiş yolları ; 1- Kistli evcil ruminantların yabani
Canidae’ler tarafından yenilmesi sonucu 2- Enfekte köpeklerin ormanlık alanda
avlanması sonucu.
-
Ormandan
kırsala geçiş yolları ise ; 1- Evcil hayvan ormanda yabani Canidae yumurtası
alması sonucu 2- Çoban köpeklerin ya kurtlara saldırması sonucu alması veya da
yabani ruminant’ın kistli organları yemesi sonucu alır.
İNSANLARA HİDATİDOZUN BULAŞMA
YOLLARI: İnsan
enfeksiyonuna parazitin yumurtası neden olur. İnsanlar yumurtayı şu şekillerde
alabilir:
a) Enfekte dışkının gıda veya sularla
bulaşması
b) Enfekte toprak veya kumlarla
c) Köpeklerin sevilmesi sırasında
d) Enfekte dışkının toz haline
gelmesiyle
e) İntrauterin enfeksiyon
TANI: Hayvanlarda tanıya gerek yoktur.
(İnsanlarda radyografi , CF , immunoelektroforez , Casoni intra dermal test).
Köpekte erişkini belirlemek oldukça zordur. Gebe halka oldukça küçük bir şekilde
bulunur. Bağırsaktaki paraziti atmak için Arecoline
hydrochloride (1-2mg/kg). Dışkıyla halka yerine yumurtada dışarı çıkabilir.
Yumurtaları Taenidae ailesinin yumurta tipinin aynısı şeklinde bulunur.
Spesifik echinococcus anti-onkosferal monoklonal antikorlar parazitin
yumurtalarını diğerlerinden ayırabilir. Nekropside köpeğin incebağırsağı açılır
ve erişkin parazitler aranır. E.granulosus’a özgül kopro antijenler ELISA testi
ile 7.günde tespit edilir.
SAĞALTIM: Erişkinlere karşı praziquantel 5mg/kg
, Epsiprantel , bakıroksiklorit ( Tsestan 50 mg/kg) kullanılır. 48 saat
gözeltim altında tutulur ve dışkılar toplanarak imha edilir. İnsanlarda
sağaltım ise ya cerrahi yolla yada ilaçla yapılır. Kist sıvısı aspire edilir.
Kist içine %2,5-10’luk formalin enjekte edilir ve kistin patlamamasına dikkat
edilmelidir. İnsanlarda ilaç olarak Albendazole , Praziquantel , Mebendazole ve
Floramebendezol kullanılır. Patlayan kistlerden sekonder kistlerin oluşmasını
engellemek için Albendazol+ivermectin ve Albendezol+Praziquantel
kombinasyonları kullanılmalıdır.
KONTROL: 1- Köpeklerin kistli organları yemesi
engellenmeli 2- Köpeklerde erişkin şeride karşı ilaç kullanılmalı. 3- Köpek çiğ
et veya sakatat yiyorsa 5 haftayı geçmeyen periyodlarla ilaçlama yapılmalıdır.
MORFOLOJİSİ: E.g.granulosus’a benzemekle beraber
4-5 halkalıdır. Son halka vucut uzunluğunun yarısından kısadır. Larvaları
multiloküler-alveoler kist olup kistlerin kütiküler membranı incedir. Kistler
birbiri ile bağlantılıdır ve boşlukların içleri jelatin kıvamlı bir madde ile
doludur bu maddenin içinde protoskoleksler vardır.
NOT: Kist , kütiküler membranın ince
olması ve konağın bu kiste karşı fibröz kapsül oluşturmaması nedeniyle organ
veya doku boşluklarının içine kolayca yayılır ve diğer organlara tümör gibi
metastazlar yapabilir.
SONKONAK-ARAKONAK: Son konakları kırmızı tilki , köpek , kedi
arakonakları ise tarla faresi, insan ve diper memelilerdir. Kistler KC ve diğer
organlara yerleşirler. Alveoler echinococcusis’e neden olurlar. Larvalara bazen
son konak köpeklerin KC ve deri altında rastlanabilir. Alveoler kist
genellikler fertildir ve prepatent süre E.grabulosus’tan kısadır. (4-5 Hafta )
YAŞAM ÇEMBERİ : E.g.granulosus’un yaşam çemberine çok
benzerlik gösterir. Ayrıldığı noktalar şunlardır ;
a) Bu parazitin ideal son konağı kırmızı
tilkilerdir ancak köpek ve kedide sonkonaklık yapabilirler.
b) İdeal arakonak tarla fareleridir
bunlardaki kist fertildir arakonaklık yapan diğer memelilerde kist genellikle
sterildir.
c) Prepatent süre E.granulosus’tan
kısadır 4-5 haftadır.
PATOJENEZ: Bu parazitin kistinin invazyon
derecesi arakonağın bu kiste karşı göstermiş olduğu direnç derecesine bağlıdır.
Tarla fareleri bu parazite karşı dirençli olduğundan bunlarda kistin yayılması
(invazyonu) sınırlıdır. Buna karşın diğer hayvanlarda ve insanda kist duvarının
ince olmasından ve yayılmasını sınırlayacak fibröz kapsül oluşmadığından kist
buluncuduğu organın her yerine yayılabilir.
EPİZOOTİYOLOJİ:
1) İdeal arakonak tarla fareleridir.
2) Başlıca son konak tilki ve kurtlar
3) Parazitin yaşam çemberi ormanda
(silvatik) geçer.
4) İnsan sonkonak dışkısıyla bulaşık su
ve gıdalarla enfekte olur.
5) Enfekte tarla faresi yiyen kedi-köpek
enfekte olabilir. Bunların dışkıları insan için tehlike oluşturabilir.
TANI-KONTROL-SAĞALTIM:
1) E.granolus’ta olduğu gibi tanı
yapılır.
2) Dışkıda parazit antijenleri ELISA ile
bulunur.
3) Dışkıda parazit DNA’sı PCR ile tanı
oluşturabilir.
4) Silvatik bir seyirde kontrol oldukça
zordur.
5) Yiyecekler yıkanarak yenilmelidir.
6) Erişkinlere karşı praziquante 5mg/kg
7) Epsiprantel 2.75mg/kg
ANOPLOCEPHALİDAE AİLESİ
MORFOLOJİSİ: Ruminant ve tektırnaklılarda önemlidir.
Tavşan , güvercin , maymun , insanda yaşayan türleri vardır. Erikinlerde
skolekste rostellum yoktur. Proglottitlerin(halkalar) eni uzunluğundan daha
fazladır. Olgun halkada bir veya iki genital organ takımı vardır. Gebe
halkalarda yumurtalar,yumurta kapsulleri ( keseleri ) veya paruterin organ
içinde bulunur. Yumurtalar 3 kat zarla çevrilidir ve embriyofor armut biçiminde
görünür. Yumurtanın dış şekli türlere göre farklılık göstermektedir.
Arakonakları bazılarında oribatei grubu akarlardır.
ANOPLOCEPHALA PERFOLİATA- A.MAGNA:
a)
A.perfoliata:
Erişkinleri 8 cm uzunluğunda 1-2 cm genişliğinde ve
çekmenin altında küpe benzeri çıkıntıları vardır. Tektırnaklıların
ince-kalınbağırsaklarında bulunur ve özellikle ileosekal valfte karşımıza
çıkarlar.
b)
A.magna:
Erişkinleri 80 cm uzunluğunda 2 cm genişliğindedir.
Skolekste küpe benzeri çıkıntılar yoktur tektırnaklıların incebağırsağında
görülür.
-
Yumurtalar 50 x 80 , yuvarlak piramit
şeklindedir.
-
Arakonklar oribatei grubu akarlardır.
-
Sistiserkoyitleri , arakonak vucut boşluğunda
bulunur.
YAŞAM ÇEMBERİ: Gebe halkalar dışkı ile dışarı atılırlar
halkalar parçalanır ve yumurtalar serbet kalırlar. Yumutlar koprofaj (dışkı
yiyen) olan arakonak akarlar tarafından alınır. Bunların vucut boşluklarında
iki ile dört ay içinde sistiserkoyitler gelişir. Tektırnaklılar enfekte
akarları otlarla birlikle yiyerek enfekte olurlar. Prepatent süre 1-2 aydır.
PATOJENEZ:
a)
A.magna:
tektırnaklıların en patojen cestodudur. Ağır enf.
Kataral-hemorajik enterit şekillenir bağırsak delinir ve akut peritonitten
hayvan ölür.
b)
A.perfoliata:
İleosekal valfte ülser şekillenir , delinme sonucu ölüm.
Kronik vakalarda ülser çevresinde granülasyon dokusu oluşur. Bu doku bazen
ileosekal deliği tıkar, rekürrent sanvı ve ölüm şekillenir. Fazla sayıda
olurlarsa bağırsak tıkanmalarına ve 3-4 yaşındaki hayvanlarda daha
şiddetlidirler.
KLİNİK BELİRTİLER: Ağır enf. Sindirim bozuklukları , ishal
, halsizlik , zayıflık ve sancı bağırsak tıkanması , delinme sonucu ölüm.
EPİZOOTİYOLOJİ: Her yaştaki hayvanda, arakonak
akarların aktif olduğu mevsimlerde
görülür. Yumurtaları merada don olmazsa 9 ay kadar canlı kalabilir.
TANI-SAĞALTIM-KONTROL: Dışkıda yumurta görerek tanı
yapabiliriz. Mebendezole (15-20mg/kg) ve
Niclosamide( 50-88mg/kg) kullanılır. Kontrol olarak ise atlar , meraya çıkmadan
önce uygun bir antelmentik tedavisi uygulanmalıdır.
MORFOLOJİ: Erişkinleri 200cm kadardır. Genişlik
M.expansa’da 1.5 M.benedeni’de ise 2.5 cm kadardır. Skolekste rostellum yok ve
çengelde bulunmaz. Halkaların genişliği uzunluğundan daha fazladır. Her halkada
2 takım genital organ bulunur. Olgun halkalar arasında interproglotidal bez
vardır. Yumurtaları piramit veya tavla zarı şeklinde 55x75.
-
Moniezia
expansa: Koyun , keçi , seyrek olarak sığır.
-
Moniezia
benedeni: Sığır
-
Son konakta ince bağırsakta yerleşirler ve
arakonakları oribatei grubu akarlardır. Larvaları sistiserkoyitler arakonların
vucut boşluğunla bulunur.
YAŞAM ÇEMBERİ: Anoplocephala cinsindekiler benzer.
Bunlarda yaşam süresi son konakta yaklaşık 3 ay , arakonakta ise yaşamı boyunca
( 1-2 yıl).
PATOJENEZ: Patojen etkileri azdır ancak 1 yaştan küçük
hayvanlarda ağır enfeksiyonlarda hayvanlarda ishal , zayıflama , çırpınma ve
solunum bozuklukları görülür. Parazit sayısı çok fazla ise ölüm , ya bağırsak
tıkanmasından yada bunların ekstremitelerinin toksik etkisinden ileri gelir.
TANI-SAĞALTIM-KONTROL: Dışkıda gebe halka ve
yumurta görülmesi ile tanı yapılabilir. Sağaltım amaçlı albendezole ( 10mg/kg)
, Niclosamide ( 75-100mg/kg) kullanılabilir. Kontrol amaçlı arakonakların
görüldüğü mevsimlerde periyodik ilaç uyulaması engekte meraya ertesi yıl genç
hayvanların sokulmaması.
DİPYLİDİUM CANİNUM
MORFOLOJİSİ: Taenia’lardan kısa olup rostellum ileri geri
hareket edebilir. Boyu 20-50 cm rostellumda 3-4 sıra çengel bulunur. Yumurta
kapsül ( paket ) içinde ve her kapsülde 2-30 adet arası bulunur. Yumurta
bulunan embriyoforunda radyal çizgi yoktur. Son konak olarak köpek,kedi,tilki,
arasıra insanda incebağırsakta bulunurlar. Arakonak olarak ise pire ve bit
arakonaklık yapar. Sistiserkoyitler arakonağın vucüt boşluğunda Dbulunur.
YAŞAM ÇEMBERİ: Dışkı ile gebe halkalar dışarı atılır. Dışarı
çıkan bu halkalar parçalanır ve yumurtalar serbet kalır. Yumurtalar arakonaklar
tarafından alınır. Arakonakta serbest kalan onkosfer bunların vucut boşluğuna
girerek sistiserkoyitler oluşur. Bitler bütün gelişme dönemini hayvan üstünde
geçirdiği için hayvanın anüs bölgesindeki yumurtaları yiyerek enfekte
olabilirler. Fakat pirelerde bu durum farklıdır. Erişkin pireler kan emicidir.
Bu nedenle pireler bu parazitin
yumurtalarını ancak ağız organelleri çiğneyici larva zamanına ulaştığında
alırlar. Parazitin arakonakta gelişmesinde sıcaklık oldukça önemlidir. Daimi
parazit olan bitlerde 1 ayda gelişim tamamlanır pirelerde ise sıcaklığa bağlı
olarak birkaç ayda tamamlanır. Pire kokondan ayrıldıktan sonra 2-3 gün içinde
sistiserkoyit haline dönüşür. Son konak kendini temizleme esnasında bu enfekte
bitleri yiyerek enfekte olurlar. Sistiserkoyitler ince bağırsakta serbest
kalırlar. Sistiserkoyit skoleksini çıkararak bağırsağa tutunur ve erişkin hele
doğru gelişmeye başlar. Prepatent süre 2-3 haftadır. İnsanlar ise kedi ve
köpeklerini severken ellerine bulaşan enfekte arakonakları yanlışlıkla yiyerek
enfekte olurlar.
PATAJONEZ VE KLİNİK BELİRTİLER: Erişkin şeritler , çok
sayıda oldukarında ishal , kabızlık , zayıflama , çok sayıdaki parazit
toksinleri konvulziyon , şiddetli epileptik nöbet , kusma yapabilir. Anüs
civarına gelen hareketli halkalar , anal sifinkterde irritasyon ve kaşıntı
yapar. Hayvan anüsünü yere sürter ,anal bezlerde yangı şekillenir.
TANI-SAĞALTIM-KONTROL: Parazit halkaları anüs
çevresinde ve dışkıda görülür. Halkalar prinç tanesi ve kavun çekirdeğine
benzer şekildedir. Ektoparaziter mücadele gerekir. 2-3 haftalık prepatent süre
göz önüne alınarak şeride karşı 2 haftada bir ilaç uygulanmalıdır. Sağaltım
amaçlı praziquantel 5mg/kg , Niclosamide 300mg/kg kullanılmalıdır.
DİLEPİDİDAE AİLESİ
AMOEBOTAENİA CUNEATA:
MORFOLOJİSİ: Evcil kanatlıların ince bağırsağında bulunur
ve uzunluğu 4cm kadardır. Zincirdeki halka sayısı 25-30 adet halkalar üçgene
benzerler. Rostellumda 12-14 adet sıralı diken vardır. Vanzutlarında çengel
yoktur. Sistiserkoyitler yer solucunlarında görülür. Yumurta onkosferin dışında
belirhin granüler tabaka vardır.
YAŞAM ÇEMBERİ: Sistiseryokitler yer solucanlarında bulunur
14 gün burada gelişir kanatlılar yağışlı havada yüzeye çıkan solucanları
yiyerek enfekte olurlar. Prepatent süre 4 haftadır.
PATOJENEZ: Ağır enfeksiyonlarda enteritis ve verim
kayıbı gözlemlenir.
DAVAİNEİDAE AİLESİ
DAVAİNEA PROGLOTTİNA:
MORFOLOJİSİ: Boyu 4mm kadardır. Rostellumda iki sıra
halinde 94 adet çengelcik var çekmelerin etrafı 4-5 sıra çengelle çevrilidir.
Strobila 4-9 segmentten ibarettir. Genital organ takımı tektir ve gebe halkada
yumurta kapsülü içinde bir yumurta bulunur yumurtalar 40 um çağındadır.
Tavuk,hindi,güvercin,bıldırcın,sülün,duodenumuna yerleşir. Arakonakları ise
kabuklu ve kabuksuz kara salyangozlarıdır. Sistiserkoyitler arakonagın sindirim
kanalında bulunur.
YAŞAM ÇEMBERİ: Gebe halka dışkı ile dışarı atılır. Halkalar
aktif hareket yaparken yumurtalar saçılır. Yumurtalar arakonak salyangozlar
tarafından alınır içerisinde 3 haftada sistiserkoyitler gelişir. Salyangoz 1
yıl kadar enfekte kalır. Bir salyangozda binden fazla sistiserkoyit
bulunabilir. Son konak salyangozu yer enfekte olur. Prepatent süre 1-2. Son
konakta 3 yıl yaşar.
PATOJENEZ VE KLİNİK B: Kanatlıların en patojen
cestodudur. Nedeni ise ;
a)
Skolekslerinde çok fazla çengel var.
b)
Arakonaktaki sistiserkoyit sayısı çok
fazladır.
-
Duodenum villuslarında hemoraji ve nekroz
vardır.
-
Gelişen ödem nedeniyle mukozalarda kalınlaşma
vardır. Duodenumun içinde fazla miktarda mukus bulunur. Ağır enf. Hemorajik
enteritisten hayvan kısa sürede ölür.
-
Kronik seyirde enteritise bağlı olarak
zayıflama , anemi ve kaşeksi sonucu ölüm.
EPİZOOTİYOLOJİ: Yumurtalar soğuğa ve kurağa dayanıklı
değildir. Yumurtalar ve arakonaklar nemli sıcak ve gölgelikler yerlerde
bulundukları için enfekte olma şansları fazladır.
RAİLLİETİNA CİNSİ
R.echinobothrida, R.cesticillus , R.tetragona türleri
vardır. İncebağırsağa yerleşirler.
- Arakonakları Karınca,
M.domestica , hamamböceği Coeloptera arakonaklarıdır En patojen türü
R.echinobothrida bağırsakta skoleks etrafında 1-6mm çapında , ortasında
kazeyidiye olmuş nödüller oluşur. Kanatlı tüverkulozu nodülleri ile karıştırılabilir. Ağır enfeksiyonlarda
enterit ve kilo , verim kaybı şekillenir.
YAŞAM ÇEMBERİ: Dışkıyla gebe halka atılır. Arakonaklar
tarafından daha sonra alınır. Arakonakta sistiserkoyit gelişir. Son konak
arakonağı yiyerek paraziti alır. Parazit ince bağırsakta erişkin hale geçer. .
Prepatent süre 3 hafta kadardır. Parazitin yaşam süresi en fazla 10 hafta
kadardır
*HYMENOLEPİS NANA*
MORFOLOJİSİ: Erişkinleri 2.5-4cm uzunluğundadır. Halkalar
silindirik , emriyofor ile ayırt edilirler. Rostellumunda tek sıra halinde
çengeller bulunur. Yumurtası ovaldir. Son konağı küçük kemiriciler bazı
primatlar ve insanlardır. Son konakta ince bağırsağa yerleşir. Arakonak
coleoptera türleri ve bazı pireler.
YAŞAM ÇEMBERİ: Hem direkt , hemde indirekt gelişebilen
tek cestodtur.
-
Heteroksen:
Dışkı ile atılan yumurtalar arakonak tarafından alınır. Burada sistiserkoyit
gelişir son konak arakonağı yer sistiserkoyitler duodenumda serbest hale geçip
erişkinler oluşur.
-
Monoksen:
Dışkı ile atılan yumurtaları son konak alır. Dış otoenfeksiyon yolu ile alınır.
Yumurta ince bağırsakta açılır. Onkosfer villusları delerek içeri girer ve
burada 4.gün sistiserkoyitler gelişir. 6 saat sonra sistiserkoyitler villusu
parçalayıp bağırsak lümenine döner. Burada erişkin hal alırlar. Prepatent süre
değişir. Ratlarda 11-16 , farelerde 14-25 gündür.
-
Bulaşmanın
diğer yolu içotoefensiyondur: Bu durumda son konakta
bağırsaklarda parçalanan gebe halkalardan çıkan yumurtalar açılır ve onkosfer
serbest kalır. Bundan sonraki gelişme yukarıda anlatıldığı gibi şekillenir.
PATOJENEZ: İnsalarda özellikler çocuklarda görülür. Ağır
enfeksiyonlarda iştahsızlık , kusma , ishal ve karın ağrısı oluşur. Enfekte
farelerde ise büyüme yavaşlar kilo kayıbı oluşur.
TANI: Dışkıda tipik yumurta görmekle olur.
SAĞALTIM-KONTROL: Kontrolü oldukça zordur. Sıkı hijyen
tedbirleri ve tekrarlanan sağaltımlar kontrolde esastır. Hamster ve ratlarda
ilaçlar şunlardır ; niclosamide 200mg/kg , insanlarda niclosamide ,
praziquantel kullanılır.
HYMENOLEPİS DİMİNUTA
MORFOLOJİSİ: Küçük kemiricilerde çok yaygındır.
Seyrek olarak insan ve köpeklerde görülebilir. Erişkinleri 2-6cm. Arakonakları
esas olarak pireler ve un coleopteraları ve bazı insectlerdir. Hymonolepis
nana’dan morfolojik ve biyolojik farkı;
1) Skolekste rostellum bulunmaz.
2) Yumurtalarda onkosferin her iki
kutubunda bulunan düğmeciklerden iplikçikler çıkmaz.
3) Yaşam çemberinde direkt gelişme
yoktur.
*KANATLILARDA CESTOD ENFEKSİYONUN TANISI: Gebe halka küçük olduğundan gözden
kaçabilir. Süzgeç üzerine konur ve üzerinden su geçirilip iyice yıkanır. Süzgeç
üzerinde kalan kısım halkalar yönünden incelenir. Halka bulunduğunda lam
üzerine alınır. Birkaç damla su konarak baget yardımı ile parçalanır. Lamel
kapatılır yumurtalar incelenir. Ayrımlar yapılır ,tanı genellikle nekropside
konulur. Bazı cestodlar çok küçük boyda oldukları için makroskobik bakıdan
sonra mikroskobik olarak bağırsak mukoza kasıntısı incelenir.
*KANATLI CESTOD ENF. SAĞALTIM
VE KONTROLÜ: İlaçlar ; niclosamide 50-100mg/kg , praziquantel ve
albendezole kullanır. Arakonaklarla mücadele yapılabilir.
MESOCESTOİDAE AİLESİ
TÜRLERİ:
M.lineatus , M.corti
MORFOLOJİ:
Erişkin parazit boyu 30-250cm arasındadır. Skolekste rostellum yoktur. Halkalar
karedir ve tekbir genital organ takımı bulunur. Genital delik diğer
cestodlardan farklı olarak halkaların lateralinde değil dorsaline açılır.
Yumurtaları oval ve ince kabukludur. 60X43 um tetratridyumlar bir cm veya daha
uzundur. Yassı buruşuk yapıdadır ve ön kısımı geniş ara kısımı dardır. Ön
kısımında dört çekmen taşıyan invagine bir skoleks bulunur. Son konakları kedi
, köpek ,yabani car. , arasıra insan ince bağırsaklarına yerleşir. Arakonakları
1.Koprofaj coleopteralar ve oribatei grubu akarlardır. 2. Arakonakları ise son
konaklarda dahil olmak üzere memeliler kanatlılar sürüngenler amfibilerdir. 2.
Arakonakta tetratridyum ve didridyumlar çoğunlukla peritonda olmak üzere seröz
boşluklarda serbest olarak ara sırada KC ve AC ‘de kistler içinde bulunur.
YAŞAM
ÇEMBERİ : Son konaktan dışkı ile çıkan halkalar dışarda parçalanır
ve yumurtalar saçılır. Daha sonra bunlar birinci arakonak tarafından alınır
burada sistiserkoyitler gelişir. Daha sonraki gelişme iki yoldadır;
1)
SON
KONAĞIN 1. ARAKONAKLA ENF: Bu
durumda 1. Arakonağın yenmesiyle alınan sistiserkoyitler karın boşluguna geçer
ve burada tetratridyum ve didridiumlar gelişir. Bir kısımı vucut boşluklarına
geçer diğer kısımı ise bağırsak duvarını delerek bağırsağın lümenine gelir
erişkin olurlar.
2)
SON
KONAĞIN 2.ARAKONAKLA ENF: 1.arakonağı yiyen 2. Arakonaklarda
sistiserkoyitler karın boşluğuna geçer tetratridyum ve didridiumlar gelişir. Enfekte
2.arakonakları yiyen son konaklar tetratridyum ve didridiumlar bağırsağa gelip
erişkin olurlar. Bir kısımı bağırsak duvarını delip karın boşluğuna geçer karın
boşluğuna geçenlerinde bir kısımı burada kalırken diğer kısımı ise tekrar
bağırsak lümenine döner. Ve erişkin hale ulaşırlar. Son konağın tetratridyumlar
ve didridium alması sonucu oluşan enf. Prepatent süre 16-20 gün. Yaşam çemberi
hem m.lineatum hemde m.corti için geçerlidir. Fakat m.cortide bazı farklılıklar
vardır bunlar;
-
M.cortide 2.arakonak daha ziyade kemiriciler
ve kertenkelelerdir.
-
M.corti’de tetratridyumların eşeysiz olarak
çoğala bilme yeteneği vardır. Uzunlamasına 2 ye bölünme şeklindedir. Bu çoğalma
hem 2 ara konakta hemde son konakta olabilir.
-
M.cortide erişkin parazitte eşeysiz olarak
çoğalabilmektedir.
PATOJENEZ: Erişkinleri zararsızdır ancak tetratridyum ve
didridiumlar ileri enf’larda önemlidir. Köpek ve kedide şiddetli peritonitis ve
asitese yol açar. M.corti’nin eşeysiz çoğalması patojenitede önemlidir.
TANI: Dışkıda halka görülmesi ve erişkin şerit
tanısı yapılması.
KONTROL -SAĞALTIM: Car’larda erişkin şeride praziquantel
5mg/kg - farelerde tetratridyumlara mebendazole 100mg/kg – M.cortiye tam
sağaltım yapılmaz. Kontorolü güçtür.
NEMATODA SINIFI
-
Doğada
yaygındırlar , vucutları silindirik ve segmentsizdir.
-
Konakların
sindirim kanalı ,doku ve vucut sıvılarında bulunur.
-
Serbest
yaşayanlar sularda ,toprakta mikroorganizmalarda beslenirler.
MORFOLOJİSİ VE
FİZYOLOJİSİ: Erişkinler
slindirik ve vucutları kütikula ile örtülüdür. Dişiler erkeklerden büyük ve her
iki ucu sivridir. Erkeklerin ön ucu sivri ve bursa kopulaktriks’leri bulunur.
Vucut boşluğunda yüksek basınçlı bir sıvı vardır. kutikula bu sıvıya karşı
koyar ve vucut sertleşir , şekil alır. Hareket sinuzoidal’dir. İç organlarda
iplik şeklindedir.
KÜTİKÜLA
DEĞİŞİKLİKLERİ:
1) Taç yaprakları: Ağız kapsülünü
kuşatan parmak çıkıntılar
2) Boyun ve kuyruk papilleri: Parmak ,
diken benzeri çıkıntıdır. Dokunma duyusu ve kuyruk kanatlarını destekleyicidir.
3) Boyun ve kuyruk kanatları: kutikülanın
kanat biçiminde genişlemesi sonucu oluşur. Özefagus ve kuyruk bölgesinde yer
alır.
4) Baş ve boyun vezikülleri: kese
şeklindeki şeffaf şişkinliklerdir.
5) Bursa Kopulatriks ( çiftleşme kesesi
): Erkek nematodlarda kese içinde destekleyici kaburgalar vardır. Çiftleşmede
dişiyi kavrar.
6) Plak ve kordonlar: kutikula
üzerindeki yapılardır.
SİNDİRİM SİSTEMİ: Sindirim kanalı boru şeklindedir.
Ağızda başlar bazılarında 3 dudak bulunur ve yemek borusuna açılır.
Storgyloidea üstailesinde ağız kapsüllü ve dişleri vardır.
YEMEK BORUSU: Özefagus nematodlarda farklı
yapıdadır. Bursa kopulaktrikse sahip nematodlarda yemek borusunun arka tarafı
şişkindir. Filariform özefagus denir. Ascarioidea üstailesindekilerde
özefagustaki şişkinlik büyüktür ( bulbuslu özefagus denir.) Oxyuroidea
üstailesindekilerde şişkinlikler özefagusun ön ve arkasında ( çift bulbuslu
özefagus denir.) Spiruroidea ve Filarioidea üstailelerinde özefagus ön kısımı
kaslı , arka kısımı bezlidir. ( kaslı – bezli tip özefagus) Özefagusun ön ve
arka kısımı hafif şişkin ve ortası dar ( istmus) preparaziter dönem serbest
yaşayanlarda bulunur. ( Rabditiform tip ).
-
Bağırsak
boru şeklinde , lümende mikrovilluslar vardır. Mikrovillus hücrenin emilim
yüzeyini artırır. Dişi nematodlarda bağırsak anüs ile erkeklerde kloaka ile
sonlanır. Anüs subterminalde bulunur.
YUMURTALAR: Genellikle kapaksız , bazılarının bir
veya iki kutubunda tıkaç vardır.
1)
Strongil veya strongilid tip: ince kabuklu, oval, çok blastomerli
2)
Askaridoid tip: kalın kabuklu tek blastomerli
3)
Oksiroid tip: oval , bir kenarı düz diğer kenarları
dış bükey bir kutubunda tıkaç var içinde larva var.
4)
Spiruroid tip: içinde L1 var , kalın kabuklulardır.
5)
Trichuroid tip: limon biçiminde , kalın kabuklu , iki
ucunda tıkaç bulunur.
6)
Rhabditoid tip: strongil tip yumurtaya benzer , daha
küçük konağı ve nematodu terk ederse içinde L1 var.
LARVALAR: Ecdysis , gömlek değiştirme (
L1,L2,L3,L4,L5)
Larvalar 3
tipte incelenebilir; 1-mikrofiler: L1
dönemi Filaroidea takımında 2-Radtidiform
: Özefagusu radtidiform biçiminde 3-Filariform larva: Özefagus filariform
şeklinde
·
Nematodlar
konaklarını dışkı , idrar , balgam ve kusmukla terk eder. Vivipar nematodların
L1’leri ya vektör aracılığıyla yada konağın başka bir konak tarafından
yenmesiyle terk eder. Yumurta ve larvaların gelişmeleri için optimum usu 18-27
C derecedir.
·
Arakonaklar:
omurgasızlar , arakonakta son konak için enfektif larva gelişir.
·
Vektörler:
parazitin kendileri için enfektif dönemini konaktan alır , konak için enfektif
dönem oluşturur.
·
Konağa
giren larvalar doğrudan yerleşim yerlerine giderler. Bazıları yaşadıkları
organa yerleşmeden önce vucut içinde göç geçirir ve organ ve dokularda gömlek
değiştirirler. Bağısıklık veya kötü koşullarda hipbiyoz , bağışıklığı kırıcı
faktörler vardır ki bunlar gebelik , laktasyon , uzun süreli kartikosteroit
tedaviler vardır. İnhibe larvalar aktive kazanarak transplasental veya
galaktojen yavruya geçer ve gelişmelerini yavruda tamamlarlar.
TRİCHOSTRONGYLOİDE ÜSTAİLESİ(MİDE BAĞIRSAK KIL KURTLARI)
OSTERTAGİA CİNSİ: Ilıman iklim kuşağında ruminantlarda
paraziter gastritisin en önemli etkenidir. Türleri;
1- Ostertagia ostertagi ( genellikle
sığırlarda bulunur.)
2- O.lyrata
3- O.circumcincta ( genellikle
koyunlarda bulunur.)
4- O.occidentalis
5- O.trifurcata
6- O.leptospicularis
7- O.aegagri
8- O.podjapolskyi
Erişkinleri kırmızı-kahverengi renktedir. Erkekler 7-8
dişiler ise 9-12mm , Ön kısımda iki küçük servikal papil bulundururlar.
Dişilerde küçük bir vulva kapağı , erkeklerde bursa kopulatriksteki dorsal lob
simetriktir. Spikulumlar türlere göre değişik morfolojik özelliğe sahiptir. Bu
parazitleri midede veya bağırsakta aramayın , parazitler mukozada ve mukozaya
yapışık bir halde bulunurlar.
YAŞAM ÇEMBERİ: Dişiler ovipardır. Yumurtalar dişiyi
terk ettiğinde içinde çok sayıda blastomer bulunur. Dışkı ile yumurtalar dışarı
atılır. Dış ortamda ki uygun sıcaklık ve rutubeti bulduğunda yumurta içinde
L1’ler gelişir ve yumurtayı terk ederler. L1’ler büyür gömlek değiştirir ve
L2’leri onlarda büyür ve L3’leri oluştururlar. Bu L3 larvaları enfektif
dönemdir. L3’ler dışkıyı yağışın etkisi ile tertederler ve en yakın otlara göç
ederler. Hayvanlar otlarla birlikte L3’leri alarak enfekte olurlar.
Enfeksiyondan sonra L3’lerin üzerinde L2’den kalma kılıf rubenin alkali
ortamında atılır. Bu kılıftan kurtulan L3’ler abomazum bezlerine girer , burada
gömlek değiştirir ve L4 olurlar. Boyu 7 günde 5mm’ye ulaşır. Bunlarda geç dönem
L4 veya L4’lerin son dönemi adını alır. L4’lerin son dönemleri gömlek
değiştirir ve L5’ler oluşur. Bunlar büyür 8mm ulaşır ve enfeksiyonun 18.günü
amobazum bezlerini terk ederek mukoza yüzeylerine gelirler. Burada eşeysel
olgunluğa ulaşırlar. Prepatent süre 18-21 gündür.
SIĞIRLARDA
OSTERTAGİOSİS:
Paraziter gastroenteritis etkeni O.ostertagi’dir. bu hastalık hayvanlarda kilo
kayıbı ve ishal ile karakterizedir. Meraya ilk kez çıkan buzalarda problem
oluşturur.
PATOGENEZ VE KLİNİK
BELİRTİLER:
1.DEVRE ( 17.GÜNE
KADAR) : Larva bez
lümenine basınç yapar ; bez tabanı genişler tepesi armut şeklini alır. Mukus
hücreleri çoğalır ( hiperplazi) , abomazum mukozası kalınlaşır , prime nodüller
şekillenir. Gri-beyaz ve ortaları
göbeklidir. Göbeğin ortasındaki delik , bez lümene açılır. Bez epitelinde enzim
(pepsinojen) salgılayan , zimojen ve asit salgılayan (HCl) pariyetal hücreler bulunur ve bunlar mukus
hücrelerine dönüşür ( metaplazi). Abomazum pH’sı ve plasma pepsinojen düzeyi
yükselir. Abomazum mukozasının fizyolojik foksiyonunda önemki bir değişiklik
görülmez.
2.DEVRE (17-35 GÜNLERİ
ARASI): Larvalar bu
aşamada bezleri terk ederler ve sekunder nodüller oluşur. Abomazum mukozası
kalınlaşır ve bez epitelyum hücreleri arasındaki bağlantı kopar. Parietal
hücre’ler mukus hücresine dönüşürler , HCl salınımı yoktur. Abomazum pH’ı 2-3
iken 7’ye kadar yükselir. Abomazumda bakteriler çoğalmaya başlar ve ishal
şekillenir. Ortamda HCl olmadığından pepsinojen pepsin hale geçemez ve protein
sindirmi bozulmuş olur. Klorofil denatüre olamaz , ishal’in rengi bu sebepten
yeşil renktedir. Mide bağırsak hormonları kolesistokin ve gastrinin kandaki
konsantrasyonu artmaya başlar. Hipotalamustaki gıda alma merkezleri etkilenir
ve Rumen , retikulum ve abomazum hareketleri ve gıda geçişi yavaşlar , bu durum
iştahsızlığa sebep olur. Pepsinojen kana geçer ve plazma proteinleri ( albumin)
abomazum lümenine geçiş yapar. Plazma protein kayıbı hipoalbunemi ile
sonuçlanır. Çene altında ödemler şekillenmeye başlar. Albumin kayıbı KC protein
metabolizmasınıda etkiler. Kas ve yapağı için gerekli özel proteinler yeteri
kadar sentezlenemez ve sonuçta kaslar zayıflar ve yapağı kalitesi bozulur.
3.DEVRE ( 35.GÜNDEN
SONRA) : 35. Günden
itibaren erişkinler yavaş yavaş atılırlar. Enfeksiyonun 63-70 gününe kadar mide
mukozası eski halini alır. Klinik belirtiler 2.dönemde yoğun olarak görülür ;
yeşil ishal , iştahsızlık , verim kayıbı , deri altında ödemler , şiddetli
enfeksiyonlar sonucu ölümler şekillenir.
EPİZOOTİYOLOJİ: Yumurta gelişimi ve larvaların çıkışı için
(20C) de ısı ve nem, yağış önemli bir faktördür. İlkbaharda merada çok az
sayıda L3 vardır. Duyarlı hayvanda 3-5 haftada klinik tablo şekillenir. Kışın
hava şartları yumuşak olursa duyarlı hayvanda çok sayıda yumurta çıkarması
gözlemlenir.
-
Tip-1 YAZ OSTERTAGİOSİS( yeni alınan
larva enfeksiyonu) : Hayvanlarda
bağışıklık gelişir ( konkominant bağışıklık). Konakta belirli sayıda erişkin
parazit bulunduğu sürece hayvan yeniden oluşacak enfeksiyonlara karşı direnç
gösterir.
a) Erişkinlerin çoğu tip-1 aşırı
duyarlılığına bağlı olarak atılır ( selfkür)
b) Atılamayanların yumurtlama kapasitesi
azalır.
c) Yeni alınan larvalar ya bağırsaklara
yerleşmeden hemen atılır , yada bunlar inhibisyona girer.
Kışa doğru dışkıdaki yumurtalar L3 gelişme hızı azalır ve hipobiyoz
şekillenir. Soğuk , kuraklık ve konak bağışıklığı hipobiyozda etkilidir.
-
Pretip-2 OSTERTAGİOSİS : Kuraklık nedeniyle hipobiyoza giren
larvaların yaptığı klinik tablo oluşturmayan enfeksiyondur.
a) Sıcaklık nem gibi olumlu hava
şartları geri gelirse konak bağışıklığı azalırsa hipobiyozdaki larva gelişmeye
devam edecektir.Kış sonu ve ilkbaharda bezlerdeki hipobiyotik larva bezi terk
ederse abomazum mukozasında şiddetli tahribat oluşur.
-
Tip-2 OSTERTAGİOSİS: Kış östertagiosis’idir. Tip-2’de
abomazumdaki tahribat Tip-1 ‘e göre daha şiddetlidir. Ölüme neden olur. Kışın
hayvanlar parazitler karşılaşmaz olgunlar atılır. Konkominant bağışıklık etkisi
azalır. İlkbaharda yeni enfeksiyon nedeniyle bağışıklık gelişir, parazit sayısı
azalır. Bağısıklık doğum esnasında kırılır.
TANI:
-
TİP-1: Hayvanın yaşı , mevsim , hava durumu
, klinik belirti enfeksiyondan şüphe ettirir. Yumurta sayısı gram dışkıda
1000’den fazla. Nekropside abomazum mukozasında değişiklik vardır. Plazma
pepsinojen düzeyi , 2 yaşına kadar olan hayvanlarda 3 iü’yi geçer ( normalde
1’dir). Abomazumdaki parazit sayısı( Erişkin+mukozadaki inhibe larva)
hesaplanır. Abomazum lümeninde erişkin , mukozada az sayıda inhibe larva
bulunur.
-
PRETİP-2: Klinik belirtiye yol açmaz. Nekropside
abomazum mukozasında çok sayıda inhibe larva vardır.
-
TİP-2: Yaş , hava koşulları , mevsim ,
klinik belirti şüphe ettirir. Plazma pepsinojen düzeyi artar. Klinik belirtiler
prepatent süre içinde olduğu için dışkıda az yumurtaya rastlanır. Abomazum mukozasında
şiddetli patolojik bozukluk vardır. Abomazumda ki parazit sayısı hesaplanır ve
mukozada gelişmekte olan larva sayısı fazladır ve lümende az erişkin görülür.
SAĞALTIM:
-
TİP-1: Gelişmekte olan larva ve erişkinlere
yönelik , albendazole , fenbendazole , ivermectin ,doramectin kullanırlır.
Tedavi sonrası buzağılar temiz bir meraya alınır.
-
TİP-2: İlaçlar inhibe larvalara etki etmeli
ve inhibe larvalar metabolik olarak inaktif olmalıdır. İvermectin , doramectin
kullanılır.
KONTROL: Sığır : 1 yaşına kadar olanlarda
bağışıklığı gelişmemiş hayvanlarda için yapılır. Parazit popülasyonu sayıca en
düşük düzeyde tutulmalı ve güvenli mera ( L3 sayısı – kuru ottaki enfektif
larva sayısı – hayvanda ekonomik kayıp yaratmayacak düzeyde ) sağlanmalıdır.
Meralarda L3 sayısı 0 olmamalı. Çünkü böyle meralara sokulan hayvanlarda
bağışıklık şekillenmez.
O.circumcincta koyunlarda ve O.trifurcata kuzularda önemli bir paraziter
etkendir.
EPİZOOTİYOLOJİ: 1- Bu hayvanlarda bağışıklık daha
yavaş gelişmektedir. Gram dışkıdaki yumurta sayısının (EPG) doğuma yakın ve
doğum sonrası yükselme olayı önemli. Yumurta sayısındaki artış konak
bağışıklılığının azalmasıyla ilişkilidir. Hipobiyoza girmiş ve yeni alınan larvalar
gelişir , dişilerin yumurtlama kapasitesi artar ve mevcut parazitlerin konaktan
atılması gecikir. Dışkıdaki L3’lerin kötü hava şartlarına dayanıklılığı azdır.
SAĞALTIM: Sığırlardaki gibidir. Thiabendazole
ve levamisole kullanılabilir. Koyun abomazum mukozası daha incedir ve ilaçlar
koyunlardaki inhibe larvalara kolayca temas eder.
KONTROL: Sığırlardakine benzer. İlaç gebeliğin
4. Ayında kullanılmalıdır.
KEÇİLERDE OSTERTAGİOSİS
Keçilerin
yerden yeme alışkınları azdır ve larvalarla çok az karşılaşırlar. Bağışıklık
yeteri kadar gelişemez ve enfeksiyonu şiddetli görürler.
Marshallagia marshali: Tropik ve suptropik bölgelerde ,
koyun ve keçi ince bağırsakta ostertagia’ya benzer ve daha uzundur. Yumurtaları
daha büyüktür. Yaşam çemberi ostertagi gibi enfektif larva L2’lerdir.
Abomazumda nodül yapar.
Haemonchus cinsi: Haemonchus contortus sığır , koyun , keçidir.
H.placei ve H.similis sığır’da amobazumda bulunurlar. Erişkinler 2-3cm ,
ovaryum kırmızı renkli bağırsakların etrafına spiral şekilde sarılmış. Erkek ve
dişi ön tarafından iki servikal papil vardır. Bursa kopulatriksinde dorsal lob
asimetrik. Spikulumların ucu olta iğnesi şekilinde. Dişilere dil şeklinde bir
vulva kapağı var.
YAŞAM ÇEMBERİ: Direkt ( Monoksen ) gelişirler.
Dişilerin yumurtlama kapasitesi çok yüksektir. Yumurtalar hayvanın dışkısıyla
meraya çıkan bu yumurtaların içinde L1 gelişir ve yumurta terk eder. L1’den L3
oluşmasına kadar geçen optimum süre 5 gündür. L3’ler hayvanlar tarafından
alınmasından sonra rumende L2 kısımından kalan kılıf atılır. Larva mukozada
mide bezlerine çok yakın olarak iki kez gömlek değiştirir. Erişkin hale
geldiklerinde mukoza yüzeyine gelirler. Prepatent süre koyunlarda 2-3
sığırlarda ise 4 hafta kadardır. Ancak havanın soğuması ( kışın) veya kurak
gitmesi ( yazın ) L4’lerin gelişmesini durdurarak hipobiyoza neden olur.
Koyunlarda haemonchosis:
1- Hiperakut Enfeksiyon: 10.000-35.000
enfektif larva abomazumda pateşiel kanama yapar. Genç erişkinler (L5) kan emer
, kanama ve erezyonlara neden olurlar. Hayvan günde 200-600ml kan kaybeder.
Kemik iliği genişlemeye başlar. Parazitler olgunlaşamadan ölür. Anemi ve
dışkıda kan gözlemlenir. 7 gün sonra hayvan ölür.
2- Akut enfeksiyon: 1.000-10.000 erişkin
vardır. Günde 50-200ml kan kayıbı gözlemlenir hayvanda. 2 hafta sonra anemi
tablosu şekillenir ve demir stoğu azalır. Abomazumdan albumin sızar ve protein
kayıbına neden olur. Protein kayıbı kaslardaki a.a’lerden karşılanır ve kilo
kayıbına neden olur. Plazma protein seviyesi azalır ve ödemler şekillenir.
Anemi , çene altı ödemi , zayıflık ve süt veriminde azalma olarak klinik
tablolar şekillenmektedir.
3- Kronik enfeksiyon: 100-1.000 arasında
erişkin parazit bulunmaktadır. Günlük 5-50ml arasında kan kaybeder hayvan ve
kan kayıbı eriropoiesis’le karşılanır. Demir noksanlığı nedeniyle kırmızı kemik
iliği beyaz iliğine dönüşür. Hayvanlarda iştahsızlık , kilo kayıbı şekillenir
ve sonuç olarak hayvan ölür.
BAĞIŞIKLILIK:
1- Genetik yapı: kan grupları arasında
ilişki vardır.
2- Yaş: kuzular bu duruma daha
duyarlıdır.
3- Irk : bazı ırklar daha dirençlidir.
4- Stres: gebelik , doğum ve laktasyon
etkilidir.
Kendi kendini sağaltım ( selfcure ) enzootik yerlerde görülür. Yağışların
başlamasıyla atılan yumurta sayısı ve selfkür nedeniyle sıfıra kadar azalır.
Parazit yaşlı neslini atar , genç nesle yer hazırlar. Konak kısa bir süre kan
kayıbından kurtulur.
EPİZOOTİYOLOJİ: Parazitin yüksek yumurtlama
kapasitesi vardır. Ve yumurtalardan enfektif larva oluşması için yüksek ısı
(22C) ve neme gereksinim duymaktadır. Akut enfeksiyon yağışlı havalardan sonra
görülür. Koyunlarda bağışıklık şekillenmez ve mera sürekli bulaşık sekilde
kalır.
1- Tropik ve suptropik bölgelerde:
ilkbaharda enfekte hayvan çok yumurta çıkarır ve kısa sürede L3’ler gelişir ve
sayıları artar. Yazın hayvanlar enfekte olur ve akut haemonchosis şekillenir.
Sonbaharda L3’ler konakta hipobiyoza girerler. Kış sonunda hipobiyozdan
çıkarlar ve akut haemonchosis gelişir.
2- Ilıman iklim bölgelerinde: ilkbaharda
enfekte hayvandan yumurta çıkar. Ve hayvanlar L3’lerle enfekte olur. Sıcaklık
artınca larvalar hipobiyoza girer. İlkbaharda hipobiyotik larvalar
gelişmelerine devam eder ve akut haemonchosis şekillenir.
TANI-SAĞALTIM-KONTROL: Tanı nekropsi ile belli olur.
Abomazumdaki değişiklilere bakılır ve dışkı yumurta sayısı ve larva kültürüde
yapılabilir. Albendazole tedavide kullanılabilir. Akut enfeksiyonları önmek
için 2-4 haftada bir ilaç uygulaması yapılır.
Keçilerde haemonchosis: H.contortusa karşı oldukça duyarlı
hayvanlardır.
Sığırlarda
haemonchosis:
H.placei ve H.similis , Tropik ve suptropik bölgelerde hipobiyotik larvaların
olgunlaşması nedeniyle kurak mevsimlerin sonunda görülür. 2 yaşına kadar
sığırda bağışıklık gelişir.
MECİSTORCİRRUS DİGİTATUS
Sığır ve manda abomazumunda yaşar ve kan emerler.
H.contortus’a çok benzerler ve uzun, ince spikulumları vardır. Prepatent süre
60-80 gün kadardır.
TRİCHOSTRONGYLUS CİNSİ
T.axei : Ruminantta Abomazumda bulunurlar , At
ve domuzda ise midede bulunurlar.
T.colubriformis ,
T.rugatus , T.falculatus: Ruminantların incebağırsağında.
T.vitrinus ,
T.carpicola : Koyun
ve keçilerde incebağırsakta.
T.retortaeformis: Tavşan incebağırsagında.
T.tenuis : Kanatlıların incebağırsak ve
sekumlarında bulunur.
- Erişkinleri 7mm’den kısadır ve ince
bir yapıya sahiptir. Özefagus bölgesinde boşaltı deliğinin açıldıpı bir yarık
vardır. Spikulumları kalın ve dallara ayrılmış bir şekildedir. Dişilerde vulva
kapağı bulunmaz.
YAŞAM ÇEMBERİ:
Haemonchus’a benzer. Yumurtadan 1-2 hafta içerisinde L3 ler
gelişir. T.axei’de L3’ler mide mukozasının bezleri arasına girer diğer türlerde
ise L3’ler bağırsak villuslarına girerler. Prepatent süre çoğu türde 2-3 hafta
kadardır. T.axei’nin atlardaki prepatent süresi 25 gündür T.tenuis’in ise 10
gündür.
PATOGENEZ VE KLİNİK B:
Oestertagia enfeksiyonlarına benzer , bağırsak villuslarında
kaynaşma ve atrofi şekillenir. Absorbsiyon bozulur. Anoreksi ve diyare
şekillenir.
EPİZOOTİYOLOJİ:
İnhibasyon L3 döneminde görülür. L3’lerin merada kışı atlatma
kapasiteleri oldukça çok yüksektir. Bunlara karşı immunite yavaş gelişir. Kışı
atlatan larvaları koyun ve kuzular alır larvalar yaz başında olgunlaşır ve çok
sayıda yumurta çıkarırlar. Sonbaharda ve ilkbahar başında da hastalığın klinik
formu görülebilir.
TANI-SAĞALTIM-KONTROL:
Klinik belirti ve nekropsi bulgularına göre yapılır tanımız.
EPG ( gram dışkıdaki yumurta sayısı ) tanı için oldukça önemlidir. Dışkıdan
larva kültürü yapılmalıdır. Benzimidazol grubu ilaçlar kullanılmalıdır. Kontrol
ise epizootiyoloji esas alınarak yapılır.
COOPERİA CİNSİ
C.oncophora ,
C.punctata , C.pectinata: sığırda gözlenen etkenler.
C.curtucei: Koyun , keçi
C.surnabada: Sığır , koyun
- İncebağırsaklarda görülürler ve saat
yayı biçiminde şekillere sahiptirler. Özefagusta baş vezikülü ve enlemesine
kütiküler çizgiler tipiktir. Spikulumları ortasında kanat benzeri genişlemeler
vardır.
PATOGENEZ VE KLİNİK B.
– EPİZOOTİYOLOJİ:
C.oncophora ve C.curtucei buzağılar için az patojen. Bir yıl
sonra kuvvetli bağışıklılık şekillenir. Bağırsak epitelini delerek villus
atrofisine neden olurlar , bağırsağın absorbsiyon yüzeyini azaltırlar. İshal ,
kilo kayıbı ve çene altında ödeme sebep olurlar. Epizootiyoloji olarak ise
hipobiyoz vardır.
NEMATODİRUS CİNSİ
N.filicollis , N.abnormalis : Koyun , Keçi
N.spathiger: Koyun , Keçi , Sığır.
N.helventianus: Sığır
N.lanceolatus : Ruminantlarda bulunur.
- İncebağırsağa yerleşirler, erişkinleri 2cm kadardır. Erkek ve
dişilerin ön kısımında küçük bir baş vezikülü var , erkeklerin spikulumları
uzun , dişilerin arka kısımı sivri , yumurtaları oval ve büyüktür.
YAŞAM ÇEMBERİ: Yumurta içinde L1 , L2 , L3 oluşur.
İlkbaharda L3’ler yumurtayı terk ederler. L3’ler enfektif dönemdir ve
incebağırsağa girerek burada L4 ve L5’leri oluştururlar. L5 bağırsak lümeninde
olgunlaşır.
PATOGENEZ VE KLİNİK B.
: Patojen etki L5’ler mukozadan bağırsak
lümenine geçerken gözlemlenir ( 10-12) arasında. Bağırsak villuslarında
tahribat , mukozada erozyon , villuslarda atrofi , bağırsağın absorbsiyon
kapasitesi düşer , ishal , şiddetli su kayıbı ve gençlerde ölüm oluşur.
EPİZOOTİYOLOJİ-TANI-SAĞALTIM:
1- Larvalar L3 dönemine kadar yumurtayı
terk etmez. Larva korunur.
2- Yağış nedeniyle L3 yumurtayı terk
eder.
3- >1 yaş hayvanda bağışıklık
gelişir.
4- L4’ler bağışıklık nedeniyle
hipobiyoza girebilir.
5- Tanı nekropsi ile yapılır.
6- Benzimidazol grubu ilaçlar
verilebilir.
RUMİNANT VE
TEKTIRNAKLILARDA AKCİĞER NEMATODLARI
DİCTYOCAULUS CİNSİ
Dictyocaulus viviparus*: Meraya yeni çıkan buzağılarda
paraziter bronkopnömoniye neden olurlar.
YAŞAM ÇEMBERİ: Dişiler ovovivipardır , yani yumurtaların
içinde L1 gelişmiştir ve atıldıktan sonra yumurtadan L1’ler çıkar. Serbest L1
ler tracheaya giderler oradan yutulurlar ve dışkı ile dışarı atılırlar.
L1’lerden L3’lerin oluşmasına kadar geçen optimum süre 5 gündür. L1’ler
bulundukları dışkıdan ya kendi hareketleri ile yada Pilobolus cinsi mantarlarla
terk ederler. Ve otların üzerlerine göç ederler. Hayvanlar bu otlarla birlikte
L3’leri alarak enfekte olurlar. L3’ler konağın incebağırsağını delerek
mezenterium lenf yumrularına ulaşırlar. Burada gömlek değiştirir ve L4 olurlar.
L4’ler kan ve lenf yoluyla AC’ye gelir. Akciğer kapillarlarını deler ve
alveollerin içine girerler. Bu olay parazitlerin girişinden 1 hafta sonra
gerçekleşir. L4’ler alveollerden bronşiyollere göç eder , burada gömlek
değiştirir ve L5’ler olur. Bunlar ise bronş ve trachea gelerek olgunlaşırlar.
Prepatent süre 3-4 hafta kadardır.
PATOGENEZ VE KLİNİK B:
A) 1.DEVRE ( DELME DEVRESİ 1-7 GÜN): L4’ler alveolü deler, AC’de lezyon yoktur.
B) 2.DEVRE ( PREPATENT DEVRE 8-25 GÜN):
a)
L4 alveollerde , alveolitis yapar.
b)
L5 bronşiolitis , bronşitis yapar. Bronşiyol ve bronşların lümeni yangı
hücreleri ile dolar , lümen tıkanır. Alveollere hava giremez ve alveoller
söner.
c)
Diğer alveoller , sönen alveolerin görevini üstlenir , aşırı havayla
dolarak yırtılır. Havada doku aralıklarına sızar ve şiddetli interstisyel
amfizem ve ödem oluşur.
C)
3.DEVRE ( PATENT DEVRE 26-60 GÜN): Bronşlarda çok sayıda erişkin parazit
ve mukus toplanır. Yumurta ve larvalar aspire olarak aveoller içinde birikir ve
2.devredeki olaylar , iştahsızlık , öksürük , burunda müköz akıntı oluşur.
D)
4.DEVRE (
POSTPATENT DEVRE 61-90 GÜN): iyileşme başlar ve erişkinler hayvandan
atılmaya başlar. AC normale döner ve öksürük durur. Ağır enfeksiyon , solunum
güçlüğü ve 1-4 günde ölüm. ( postpatetent parazitik bronşitis).
EPİZOOTİYOLOJİ:
-
Meraya
ilk defa çıkan gençlerde ve parazitle karşılaşmamış olgunlarda önemlidir.
a) Kışı merada L3 olarak atlatan
parazitler: larvalar kışın toprak altında bulunurlar.
b) Kışı konakta erişkin olarak atlatan
parazitler: >1 yaşta kışın az parazit görülür.
c) Kışı konakta hipobiyotik L5 olarak
atlatan parazitler: sonbaharda alınan L3 bronşiyollerde L5 döneminde hipobiyoza
girerler , ilkbaharda gelişmeye devam ederler.
d) Pilebolus cinsine bağlı mantarlar:
mantarın spor kapsülü patladığında L3 sporlarla 3m kadar yarıçaplı bir alana
fırlatılır.
e) Yağış: paraziter bronşitis havaların
yağışlı ve yumuşak olduğu zamanlarda ortaya çıkar. Kuraklık larvaları öldürür.
f) Meranın vejetasyon durumu: otun bol
olduğu durumlarda larvalar güneşin öldürü etkisinden kendini korur. ( gölge )
TANI-SAĞALTIM-KONTROL: Prepatent dönemde klinik belirti , nekropsi , patent dönemde
klinik belirti ve dışkıda larva görerek tanımızı koyabiliriz. Benzimadazol
grubu ilaçlar kullanılabilir. Şiddetli enfeksiyonlarda klinik belirti artabilir
ve ölüm görülebilir. Kontrol olarak ostertagiosis’e benzer.
Sığırların paraziter bronşitisinde reenfeksiyon sendromu: Doğal yolla veya aşıyla bağışıklık
kazanan sığırlarda 2. Enfeksiyonda klinik belirti yoktur. Bağışık hayvan çok
fazla L3 alırsa klinik belirti ortaya çıkar reenfeksiyon sendromu şekillenir.
Larva bronşiyollerde şiddetli konak reaksiyonu ile karşılaşır ve larva ölür.
Ölen larvaların etrafında çoğalan lenfo-retiküler hücreler bronşları tıkar. Bu
hayvanlarda solunum güçlüğü , öksürük ve ölüm görülebilir. Anamnez iyi alınma ,
prepateten devre ile karışabilir ve mera derhal değiştirilir.
Dictyocaulus filaria: Koyun ve keçilerde bronkopnömöniye
sebep olurlar. Yaşam çemberi , patogenez , klinik belirti , sağaltım ve kontrol
D.viviparus’taki gibidir. Tanı: dışkıda L1’lerin ön kısımında düğme biçiminde
çıkıntı görülerek yapılabilir.
Dictyocaulus arnfieldi:
Eşeklerde bazen
klinik belirtilere neden olur. Atlarda parazitler olgunlaşamaz dışkıda yumurta
görülmez. Enfekte atlarda kronik öksürük şekillenir.
-
Yaşam
çemberi : D.viviparus’a benzer farkları; Erişkinleri küçük bronşlarda görülür.
Dışkı ile L1 yumurtası atılır , L1 yumurtayı terk eder. Prepatent süre 2-4 ay ,
patent enfeksiyon her yaştaki eşek ve bir yaşına kadar olan atlarda görülür.
-
Patogenez:
AC’in diyafragmatik lobunda 3-5cm çapında yuvarlak , tümsekli odaklar görülür.
-
Klinik
belirti: Eşekler nadiren koşarlar. Taylarda hızlı solunum , öksürük ağır
enfeksiyon sonucunda ölüm şekillenir.
-
Epizootiyoloji:
Eşekler enfeksiyona genç yaşta yakalanır. Devamlı enfekte kalırlar. Atlar ise
enfeksiyona eşeklerle paylaştıkları meradan alırlar. Pilobolus cinsi mantalar
bu konu içinde önemlidir.
-
Tanı-Sağaltım-Kontrol:
eşek dışkısında L1 var , atlarda yoktur. Atlarda tanı bronskopi ile olur.
Levamisole , ivermectin kullanılabilir. At ve eşekler ayrı otlatılır.
Enfeksiyon yoğun ise ilaçlama yapılmalıdır.
METASTRONGYLOİDEA ÜST
AİLESİ(AKCİĞER NEMATODLARI)
-Bu üst
ailedekilerin çoğu akciğerde yaşar ve heteroksen gelişirler.
Domuzların Akciğer Nematodları: M.apri,M.salmi, M.pudendotectus bronş
ve broşiollerde bulunurlar. Arakonakları yer solucanlarıdır. Erişkinleri 6cm.
Yumurtalar kalın kabuklu içinde L1 vardır.
YAŞAM ÇEMBERİ
Yumurtalar
dışkıyla dışarı atıldıktan sonra içinde larva yumurtayı terk eder veya terk
etmez. Arakonak yer solucanı larva veya yumurtaları yer. Arakonakta L1-L3’e kadar
olan gelişme 26 C’de yaklaşık 10 gün sürer. Domuz solucanı yiyerek enfekte
olur. Bağırsağa gelen L3 mezenterik lenf yumrularına girer. Burada L4’e
dönüşür. Bunlar kan ve lenf yoluyla AC’lere gider. Bronşiyollere geldiklerinde
L5’ler meydana gelir ve olgunlaşırlar. Prepatent süre hafta.
PATOGENEZ VE KLİNİK BULGULAR
Dictyocauluslara
benzer. Patojenitesi daha azdır. Genç domuzlarda bronşitis , pnömöni , Ağır
enf. , öküsürük , solunum güçlüğü ve burun akıntısı gözlemlenir. Bu
parazitlerin larvaları domuz influenza virüsünü taşır.
EPİZOOTİYOLOJİ-TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Yumurtalar
soğuğa dayanaklıdır , toprakta canlılığını 1 yıl kadar koruyabilir. Arakonakta
L3 7 yıl yaşar. 4-6 aylık domuzlarda yaygındır. Dışkı bakısı, yumurtalar
ağırdır yoğun MgSO4 çözeltisi tanımızda kullanır. Sağaltım olarak levamisole ve
ivermectin kullanılır. Kontrol ise domuzlara ilaç , arakonaklarla mücadele ve
ahırların tabını beton olması gerekir.
K.rumlarda akciğer kıl kurtları:
-Muellerius Capillaris-alveol ,
Protostrongylus rufescens – bronşiyol , Protostrongylus unciphorus- bronşiyol ,
Cystocaulus ocreatus- Parankima Akciğer Pleura Altında Nodül içinde ,
Spiculocaulus Leuckarti –Bronş , Neostrongylus linearis – Bronş Arakonakları kabuklu , kabuksuz
salyangozlardır.
YAŞAM ÇEMBERİ
Dişileri
ovo-vivipardır. Yumurtaları yerleştikleri yerlere bırakılır. L1 hemen yumurtayı
terk eder ve trachea yutak ve bağırsaklar yoluyla dışarı atılır. L1’ler
arakonak salyangozun yumuşak dokularını delerek girer. 2-3 hafta sonra L3
haline dönerler. K.rumlar enfekte salyangozları otlarla birlikte yiyerek
enfekte olurlar. L3’ler bağırsak mukozasını delip kan ve lenf yoluyla AC’lere
gelirler. Prepatent süre 5-10 hafta kadardır.
PATOGENEZ VE KLİNİK BELİRTİLER
Prostrongylus
: küçük bronşlar tıkanır , lobüler pnömöni şekillenir. Maullerius ; prulent
bronkopnömöni , fibrinöz pleuritis , bronş epitellerinde adenom benzeri yapı.
Klinik belirti yok. Pastorella enfeksiyonlarını dispoze kılarlar.
TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Dışkıda
baerman-Wetzel yöntemiyle L1 aranır. Benzimidazole , Levamisole , ivermectin.
Kontrölü zordur.
Carnivor AC Nematodları
-Oslerus Osleri: Boyları 1,5 cm kadardır. L1’leri
kıvrık ve ağır hareketli olup kuyrukları S harfi şeklindedir. Konakları
köpektir. Trachea’nın bifurkasyon bölgesinde fibröz nodüller içinde bulunur.
YAŞAM ÇEMBERİ
Homoksen gelişir. Dişileri
ovo-vivipardır. Yumurtaların çoğu tracheada açılır. L1’ler dışarı çıkar. Daha
sonra yutağa gelip bir kısımı ağızdan salya ile bir kısımı dışkı ile atılır.
Enfektif larva dönemi bu L1’lerdir. Bulaşma süt emen köpek yavrularında daha
çok annenin yavrusunu yalaması sırasında meydana gelir. Erişkinlerde ise
enfektif larvaların gıda ve su ile alınması ile olur. L1’ler yutulduktan sonra
incebağırsaklarda gömlek değiştirir ve L2’ler olur. Bunlar bağırsak mukozasını
deler ve lenf yoluyla kalp ve oradanda AC’lere giderler. Alveol ve
bronşiyollerde olgunlaşırlar ve tracheaya göç ederler prepatent süre 10-18
haftadır.
AELUROSTRONGYLUS APSTRUSUS: Son konakları kedilerdir. AC
parankimine ve küçük bronşiyollere yerleşirler. Arakonakları ise kara
salyangozlarıdır. Paratenik konak fare , kurbağa , kertenkele ve kuştur.
YAŞAM ÇEMBERİ
Dişiler ovipardır.
Yumurtalar alveollere gider orada nodülcük meydana getirir. Pleuro altında
yuvarlak küçük gri-beyaz lezyönlar olarak görülür. Nodülcükler içinde
yumurtalar gelişir L1’ler nodülcüklerden dışarı çıkarlar. Sindirim ve solunum
yoluyla dışarı atılır. Dış ortamda 2 hafta canlı kalır. L1’ler ara konak olan
kara salyangozları tarafından alınır. 2 kez gömlek değiştirir ve enfektif
L3’ler oluşur. Arakonaktaki gelişme 2-5 hafta kadardır. Paratenik konak
arakonağı alırsa onun vücudunda kistlenir. Son konak olan kedi bu arakonak yada
paratenik konağı yiyerek enfekte olur. Prepatent süre 5-6 hafta kadardır.
·
Patojenez olarak enfeksiyon nekropside ortaya
çıkar. Ac’de nodülcükler sarı-krem kıvamında bölgeler oluşabilir. Gögüs
boşluğunda hidrotoraks ve bu gibi hayvanlarda ölüm gözlemlenir. Klinik belirti
öksürük , burun akıntısı , güç solunum , mukuslu balgam. Tanıda ise Baerman-wetzel
yöntemiyle dışkıda L1 aranır. Sağaltımda ise Levamisole , ivermectin
kullanılır. Kontröl kedinin paratenik konağı yemesini engellemek imkansızdır.
RHABDİTOİDEA ÜSTAİLESİ
Strongyloides westeri Tektırnaklı
,S.papillosus Ruminant ,S.stercoralis Kedi, köpek, insan ,S.tumefaciens
Kedi ,S.ransomi Domuz ,S.avium Kanatlı ince bağırsağa
yerleşirler. Boyları 1 cm’ten kısadır. Çok ince çıplak gözle görünmesi zordur.
Sadece dişileri parazittir. Yumurta içinde L1 bulunur. Diğer hayvanlarda ve
insanda dışkıdan L1 atılır. Son konaklarında sadece dişileri bulunur. Sıcaklık ve nem uygun değilse homogonik
uygunsa heterogonik çember gelişir.
YAŞAM
ÇEMBERİ
1-
HOMOGONİK
ÇEMBER: L1 Enfektif L3 dönemine geçer. L3 konağı deri ve ağız
mukozasını delerek girer. Venalar yoluyla AC’ye gelir. L4 olur. Tracheaya
oradanda bağırsağa gelir. Erişkin dişiler meydana gelir. Tek tırnaklı , Rum ve
Sus’ta L3’lerin bır kısımı kaslarda hipobiyoza girer. Doğumdan önce yavruya
geçer. Doğum sonrası süt ile yavruyu enfekte eder. Prepatent süre 8-14 gündür.
2-
HETEROGONİK
ÇEMBER: Dış ortamda L1 4 gömlek değiştirir , erkek ve dişi
nematodlar oluşur. Bunlar parazitin serbest neslini oluşturur. Erkek ve dişi
çiftleşirler dişiler yumurtlar. Yumurta içinde L1 gelişmiştir. L1 yumurtayı
terk eder. L2-L3-L4-L5 ve L5’lerden de dişi ve erkek nematodlar gelişir. Hava
şartları uygunsa dış ortamda birkaç serbest nesil oluşur. Hava şartları
kötüleşirse L1’ler homogonik çembere girer.
PATOGENEZ VE KLİNİK BELİRTİLER
Enfektif
larvalar deriyi deldiklerinde kızarıklık , koyunlarda bu bölgeden piyeten
etkeni girebilir. Larvaların AC göçü sırasında orada kanama odakları
oluşabilir. Olgun parazitler duodenum’un ve jejenumun üst kısımında bulunur.
Ödem ve erezyon kataral bir enteritis yapar. Klinik belirtiler gençlerde ishal
, iştahsızlık , kilokaybı , insanda karın ağrısı , ishal ve ürtiker olur.
EPİZOOTİYOLOJİ-TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Enfektif
larva üzerinde L2’den kalma kılıf yoktur. Kötü hava şartlarından etkilenirler.
Gelişme için rutubet ve sıcaklık şarttır. Sıcak iklimli bölgelerde görülür.
İntraueterin ve sütlede yavruya geçer. Annelerin kaslarındaki hipobiyotik
larvalar enfeksiyonu bulaştırır. Süt emen tek tırnaklı ve domuz yavrularında
ilk hafta klinik strongylidiosis görülür. Tanı olarak dışkıda yumurta ve
larvalar görülür. Sağaltım benzimidazole ve ivermectin kullanılır. Kontrol
olarak dişi domuzlarda doğumdan 4-16 gün önce verilen tek doz ivermectin sütle
bulaşmayı engeller.
KANCALI KURT
ENFEKSİYONLARI
Karnivorlarda Ancylostoma
ve Uncinaria ,Ruminantlarda Bunostomum
ve Gaigeria, Domuzlarda Globocephalus cinsleri bulunur.
Karnivorlarda kancalı kurt
enfeksiyonları:
•
Ancylostoma caninum köpek, tilki
•
A.tubaeforme kedi
•
A.braziliense köpek, kedi
•
Uncinaria stenocephala köpek, kedi, tilki
Transport konaklar fare , ratlardır. Ağız kapsülleri büyüktür. Yumurtaları
Trichostrongyloid tiptir. Ancylostoma’da diş , Uncinaria’da 2 kesici plak
vardır. A.caninum ve A.tubaeformede 3 çift , A.braziliense’de 2 çift diş
vardır.
·
A.CANİNUM: Homoksen gelişir dışkı ile atılan
yumurtalardan L1 çıkar , L2 ve L3 olur. L2’deki kılıfı atmaz ve dışarıdan
beslenmezler. 23-30 C’de 2-8 günde yumurtadan L3 oluşur. L3 konağa deri ve ağız
yoluyla girer.
-
Deri yolu : Endemik olmayan yerde larva deriyi
deler ve vucuda girer. Bağışıklık yoktur. Parazit 3 aylığa kadar olan
köpeklerdeki yolları izler.
Endemik bir alanda üç aylığa kadar : Larva kan ve lenf yoluyla sağ kalbe
oradan AC’ye göç eder. AC kapillar damarlarında L4 olur Alveollere gider.
Bronşiyol-Trachea , yutak , yemek borusu ve ince bağırsağa gelerek erişkin olur.
Prepatent süre 14-20 gündür.
Üç aylıktan büyük köpeklerde : Az sayıda larva erişkin olur.
Larvaların çoğu bağışıklık etkisiyle kaslara ve bağırsak duvarına giderek L3
döneminde inhibisyona girer. Köpeğe ilaç verilirse, bunların yerine inhibe
larva aktive olur, bağırsakta erişkin olur. İnhibe larvalar gebelik hormonu
etkisi ile doğuma 2 hafta kala harekete geçerler. Harekete geçen larvalar
aşağıdaki yolları izlerler;
a)
İnce bağırsakta erişkin olur. Prepatent süre 4 haftadır.
b)
İntra uterin yolla yavruyu enfekte eder , yavruda inhibisyona girer.
Doğumdan sonra hareketlenir ve yavrunun bağırsağında erişkin olur. Yavruda parazit yumurtası doğumdan sonra en
erken 13.günde dışkıda görülür.
c)
Galaktojen yolla yavruya geçer. Larvalar doğumdan sonra 20 gün boyunca
sütle çıkar. Dışkıda yumurta 16. Günde
görülür.
*** larvalar 4 gebelik döneminde harekete geçerler.
-
Ağız yoluyla enfeksiyon:
a) Mukoza yoluyla: Larvaların bir kısmı mukozayı deler. Hayvanın yaşına göre deri yoluyla
enfeksiyondaki yolları izler.
b) Doğrudan ince barsak: Larvaların bir kısmı yemek borusu, mide ince barsaktaki
liberkühn bezlerine girer lümene geri döner, L4, L5, erişkin olurlar. Prepatent
süre 15-26 gündür. Hava soğursa larva ince barsakta inhibisyona girer. Doğrudan
ince barsak infeksiyonu L3 ile enfekte fare , ratların yenmesiyle de
oluşmaktadır.
A.tubaeforme, A.braziliens, Uncinaria
stenocephala
-Biyolojileri A.caninuma benzer, intra uterin ve
galaktojen bulaşma bunlarda yoktur.
-U.
Stenocephala da deri ve mukozadan giren larvaların çoğu erişkin olamaz.
-Prepatent
süreleri A.tubaeforme 22-25 gün, A.braziliense köpekte 10 kedide 11 gün, U.
Stenocephala da 15 gündür.
PATOGENEZ VE KLİNİK BELİRTİLER (A.
Caninum)
1-
3 aylıktan küçüklerde:
a) Deriyi delme devresi: İlk enf da rxn
yok, aşırı duyarlılığa yol açacak bağışıklık gelişmemiş
b) Göç devresi: Larvalar AC kapillar
damarların da alveollere girerken kanama olur.
c) İntestinal devre: Erişkinler kan
emer, barsak mukozasında kanama olur, dışkıda kan vardır, dispne ve anemi
görülür. Sütte Fe+ azdır, yavruların demir stokları kaybedilen kandaki demiri
karşılıcak değil, 50-100 erişkin parazit yeni doğan yavruyu öldürebilir
2-
3 aylıktan büyük köpeklerde:
a) Deriyi delme devresi:Duyarlı
köpeklerde larva deriyi delince egzema ve topallık gelişir.
b) Göç devresi: Belirti yok bağışıklık
nedeniyle larvalar göç geçirmiyor , AC bozuklukları oluşmuyor.
c) İntestinal devre: Bağışıklık var,
barsaklarda erişkin parazit azdır, kan kaybı az görülür, bitkinlik şekillenir,
enf uzun sürerse anemi şekillenir.
·
İnsanlarda
enf larva deriyi deler, dermiste gezinir (deri
larva migransı). Enf larva ağız yolu ile alınırsa (iç organ larva göçü).
Ruminantlarda Kancalı Kurt
Enfeksiyonları
•
Bunostomum trigonocephalum: koyun,
keçi
•
B.phlebothomum: sığır
•
Gaigeria pachyscelis: koyun,
keçi
İnce barsaklara
yerleşirler. Rum ların en büyük ince barsak nematodudur. İki kesici plakları
bulunur. Yumurtaları Trichostrongyloid tiptir.
YAŞAM ÇEMBERİ
Enfeksiyon
Bunostomum’larda deri ve oral yolla. Gaigeria’ da deri yoluylar olur. Deriden
bulaşanlarda larvalar AC göçü geçirir. Oral bulaşanlarda ise larva barsakta
olgunlaşır. Prepatent süre Bunostumum da 10 hafta, Gaigeria da 8,5 haftadır.
PATOGENEZ VE KLİNİK BELİRTİLER
Erişkinleri
kan emer. Anemi, ishal ve kaşeksi gelişir. Az Gaigeria koyunu öldürebilir.
Buzağılarda larva ayaktan girerse ayaklarda kaşıntı ve ayakları yere vurma
görülür.
TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Dışkıda
yumurta strongyl tip görülür. Sağaltımda ise ALbendazole kullanılır. Kontrolde
ise dışkı uzaklaştırılır. Altlıklar kuru olmalıdır.
ASCARİDOİDEA ÜST AİLESİ
Bu
gruptakiler büyük nematodlardır. Erişkinleri genç hayvanlarda gelişme
bozukluğuna sebep olur. Bazen barsak tıkanmalarına neden olur. Birkaç tür hariç
bu ailedeki türlerin ortak özellikleri şunlardır:
1-
Ağız kapsülleri yoktur.
2-
Ağız deliği 3 adet dudakla çevrilidir.
3-
Enfeksiyon yumurta ile olur.
4-
Enfektif dönem yumurta içindeki L2 dir.
YAŞAM ÇEMBERİ
Direkt
gelişir. Yumurtalar dışkıyla atılır ve 3 hafta
içinde L2 oluşur. L2 ‘lerin enf olabilmesi için 22-26 C de 1 hafta
geçirmeleri gerekir. Yumurta hava şartlarına oldukça dayanıklıdır. Bu yüzden
dışarıda 4 yıl canlı kalır. Enfeksiyon L2 ‘li yumurtaların ağızdan alınmasıyla
meydana gelir. Yumurta ince barsakta açılır. Ve L2 ‘ler kan yoluyla KC e gelir.
Burada L3 olur ve AC’ e gider. AC dokusunda göç yaparak trakeaya göç yapar ve
trakeaya gelir. Oradan yutağa gidip sonra ince barsağa gider burada 2 gömlek
değiştirip erişkin hale gelir. Domuz dokularında enf L2 bulunduran dışkı yiyen
böcekler ve yer solucanları yiyerektende inf olur.
PATOGENEZ VE KLİNİK BELİRTİLER
Göç geçiren
larvalar AC ve KC parankiminde lezyon oluşturur. Organizma bu lezyonları tamir
eder, 1cm çapında beyaz renkli süt odakları oluşur. Larvaların göçü sırasında
geçici bir pnömoni oluşur. Erişkinler barsakları tıkar. Bazen sarılık. Sığır ve
koyunu enfekte edebilir, erişkin döneme ulaşamaz, L5 olabilir. Sığırda pnömoni
koyunda KC’de süt odakları gelişir.
EPİZOOTİYOLOJİ
1-
Sıcaklık ve rutubet: Enfektif larva için gereklidir. Enf yaz aylarında
görülür. Paratenik konak aktivitesinde de etkilidir.
2-
Yumurtanın dış şartlara dayanıklılığı: Yumurta kalın kabuklu ve
dayanıklıdır.
TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Dışkıda
yumurta görülmesi. Erişkinler için Doramectin, Göç eden larvalar için
İvermectin kullanılır. Domuz barınakları temiz olmalı domuz yavruları 5-6
haftalıkken sağaltılmalı ve bu sağaltım 1 ay sonra tekrarlanmalı.
TOXOCARA CANİS
İnsanlarda
iç organ larva göçü ( viseral larva migrans) yapar. Toxocara canis ve T.leonina
türleri vardır. 6-10 cm kadar boyları ve krem renklere sahiptirler. Toxocara
canis’in yumurtaları kahverengi , yuvarlak kalın kabuklu ve kabuğun üzeri
tırtıklıdır. Köpek , tilki , diğer Canidae ince bağırsaklarında bulunur.
Paratenik konak olarak fare , rat , insan ve değişik kanatlılarda bulunurlar.
L2 paratenik konağın değişik doku ve dokularında bulunur.
( HOCA
BİYOLOJİSİNİ SORMAM OKU DEDİ)
PATOGENEZ VE KLİNİK BELİRTİLER
Erişkinler:
karın şişkinliği , gelişme bozukluğu , ishal , bazen bağırsaklarda tıkanma ,
delinme ve ölüm görülebilir. Asıl patojenik etki larva göçü sırasında oluşur.
AC’de göç eden larva pnömöniye sebep olur. Ağır enf. Öksürük , taşikardi ,burun
akıntısı , yeni doğan yavrularda 2-3 hafta içinde ölüm görülür. Beyne giden
larva fökal lezyonlara , epileptik konvulziyonlara yol açar. Parazite karşı
gelişen immun yanıt ve vaskulit sonucu gözde anterior üveyit ( göz içi doku
iltihabı) gelişebilir.
EPİZOOTİYOLOJİ
Parazitin
bulaşmasında üç önemli faktör vardır.
1- Dişi köpekler: Bulaşmada
esas kaynaktır. İnhibe larvalar her gebelik döneminde bir kısmı harekete
geçerek intra uterin ve/veya galaktojen yolla yavruları enfekte eder.
2- Altı aylıktan küçük veya gebe köpekler: dışkı ile çok sayıda ( 200 bin ) yumurta çıkarırlar.
Yumurta doğada 2 hafta enfektif olur. Uygun şartlarda 1 yıl canlı kalır.
3- Paratenik konaklar : Av köpeklerinde önemlidir.
TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Köpek
yavrularında doğumun ilk 2 haftası içinde görülen pnömoni tablosu parazitten
şüphe ettirir. Flotasyon ile dışkı muaynesi yapılır. Sağaltım olarak
fenbedazole ve mebendazole ivermectin kullanılır.
1- Çevre hijyeninin düzeltilmesi: Dışkıların günlük uzaklaştırılması
2- Üç aylığa kadar olan yavruda: İntra uterin bulaşmada doğumdan 3 hafta , Galaktojen bulaşmada 2 haftada dışkı ile
yumurta çıkar. Galatojen bulaşma doğumdan sonraki 35.güne kadar sürer.
Yavrunun 35. Günde çıkan larvalarıda aldığı var sayılırsa 35+14=49.gün bağırsakta erişkin parazit oluşur. Yeni doğan yavrular
14 gün aralarla doğumdan sonra 2,4,6 ve 8. Haftalarda ilaçlanmalıdır.
3- 3-6 aylık yavruda: Larva 14 günde tracheal göç geçirip bağırsağa gelir , dışkıda yumurtaya
28. Günde rastlanır. 8. Haftadan sonra periyodik ilaçlama yapılmalıdır.
4- Gebe ve laktasyondaki köpeklerin ilaçlanması:
a) İntra uterin ve galaktojen enf.
Engellemek.
b) Annenin dışkı ile yumurta çıkarmasını
engellemek
-
Larvalar
inhibisyondan gebeliğin 42. Gününde çıkar. İlaç larvalar harekete geçmeden önce
anneye gebeliğin 40.gününde verilmelidir.
-
Fenbendazole:
Dişi köpeğe gebeliğin 40.gününden doğumdan sonra 14.güne kadar ( 50mg/kg)
verilebilir.
-
Doramectin:
Gebeliğin 40. Gününde 1mg/kg deri altı tek doz.
-
Paratenik
konaklarla mücadele
TOXOCARA CATİ
6-10 cm uzunlukta ve krem renginde , yumurta kahverengi ,
yuvarlak , kalın tırtıklı kabukludur. Kedi ve felidae ailesinde ince
bağırsaklara yerleşir.
YAŞAM ÇEMBERİ: Toxocara canis’e benzer , intra
uterin bulaşma yoktur. Yumurta ile olan enfeksiyonlarda prepatent süre 8
haftadır.
BULAŞMA: Galaktojen yolla veya paratenik konağın yenmesiyle
-
Ac-
tracheal göç yoktur. Lezyonlar sadece bağırsaklarda görülür. Karın şişliği ,
ishal , epileptik konvulziyon. Galoktejen bulaşma önemli , yeni doğan yavrular
annelerinden ayrılır ve suni beslenirler.
·
Bir nematod larvasının yabancı bir konağın
dokularını istila etmesi ve daha fazla gelişme gösterememesi
·
Larvalar konakların bağırsaklarında yumurtayı
terk eder ,bağırsak duvarını deler ve v.porta yolu ile karaciğere gider , kan
dolaşımı ile iç organlara yayılırlar. Burada inhibe olurlar , bir süre sonra
ölürler.
·
Göz ( okuler larva migrans , körlük )
·
Beyin ( serbral larva migrans )
·
Kc’de büyüme , Kanda eozinofili , löykositoz
oluşur.
·
Tedavide albendazole kullanılır.
İnsanları iç organ larva göçünden korumada;
·
Köpek ve kedilerde parazit kontrölü yapılmalı
·
Dışkıların ortadan kaldırılmalı
·
Çocukların oynadıkları yerlere köpekler
girmemeli
-
İç organ
larva göçüne Gnathostoma spinigerum, Capillaria hepatica, Ancylostoma
caninum, Angiostrongylus cantonensis, Bunostomum spp, Dirofilaria spp ve
anisakid parazitler de yol açar.
TOXOCARA VİTULORUM
Sığır bağırsağındaki en büyük nematod , dişileri 30 cm
uzunlukta pembe , kalındırlar.
YAŞAM ÇEMBERİ : Toxocara canis’e benzer , altı aydan sonra
parazite direnç gelişir , larvalar dokulara giderek inhibe olur. Gebeliğin son
döneminde bir kısımı intra uterin yolla yavruya geçer , geri kalanı ise sütle 1
ay boyunca atılır. Bu sütü emen bızağıda Larva 3-4 haftada erişkin olur.
Erişkinler 38.günden itibaren atılır. 6 aylık buzağıda erişkin parazit kalmaz.
Buzağılar yumurta ile de enfekte olabilir.
PATOGENEZ VE KLİNİK
BELİRTİ
6 aylığa kadar olan genç hayvanlarda bağırsak delinmesi ,
tıkanması ve sancı görülür.
** Hayvanların nefesi bütürik asit ( sarımsağa benzer )
kokar. Bu koku ascariosis karekteristik bir belirtisidir. Bu gibi hayvanlarda
gelişme bozukları , diyare , malaklarda ise ölümler görülebilir.
EPİZOOTİYOLOJİ-TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Enfeksiyon kaynağı inek dokusunda inhibe larvalar
enfeksiyonun esas bulaşma yolu ise süttür. Yumurta ile enfeksiyon inhibe larva
oluşmasında önemlidir.yumurta dış şartlara oldukça dayanıklıdır. Tanıda dışkıda
tipik yumurta görülür. Sağaltım olarak ivermectin ve doramectin kullanılır.
Kontrol olarak buzağılar 3-6 haftalık iken ilaçlanır. İnce bağırsaktaki erişkin
parazitler ortadan kaldırılır.
TOXOCARA LEONİNA
6-10 cm kadardırlar.
•
Özellik T.
leonina T.canis T. cati
•
Servikal
kanat şekli Mızrak ucu Mızrak ucu Ok ucu
•
Erkekde
arkauçta çıkıntı Yok Var Var
•
Yumurta
kabuğunun dışı Düz Tırtıklı Tırtıklı
·
Karnivor
incebağırsaklarına yerleşir.
·
Enfeksiyon
enfekte yumurta veya arakonağın yenilmesi ile oluşur. Son konaktaki gelişme
incebağırsak duvarında ve lümeninde şekillenir. Larvalar iç organlarda göç
yapmaz . Prepratent süre 11 haftadır. Konağın sağaltımı gereklidir. Dışkı
ortamdan kaldırılmalıdır.
ASCARİDİA CİNSİ
•
Ascaridia galli Evcil ve yabani kanatlılar
•
A.dissimilis Hindi
•
A.columbae Güvercin
-
Kanatlıların en büyük nematodudur. Yumurta dışkı
ile atılır. 3 haftada enfektif olur. İçinde L2 bulunur. Enfeksiyon yumurta ve
yer solucanının yenmesi ile olur. Prepatent süre gençlerde 5-6 erişkinlerde 8
haftadır. Parazit konakta 1 yıl yaşar.
EPİZOOTİYOLOJİ-TANI-SAĞALTIM-KONTROL
-
Rezervuarlar
erişkin kanatlılar , topraktaki yumurtalar ve yer solucanlarıdır. Gençlerde
problem bağırsak mukozasında kanama ve kataral enteritisdir. Hafif
enfeksiyonlarda belirti yok parazit fazla olursa bağırsakta tıkanma ve ölüm
oluşur.
-
Nekropside
parazit aranır. Yumurta hetaraksis yumurtasına benzer.
-
Piperazine
tuzları ve levamisole içme sularına katılarak verilir.
-
Genç
erişkinler ayrı yetiştirilir. Dışkının su veya yiyeceklere karışması
engellenir.
HETARAKİS CİNSİ
Heterakis gallinarum Evcil
ve yabani kanatlılar
H.dispar Kaz ve ördek
H.isolonche Sülün ve bazı av kuşları
- Sekuma
yerleşirler. Beyaz renkli 1,5cm kadar. Erkekte kloakanın önünde bir çekmen ve
önde kuyruk kanatları vardır.
- Erkekte kloakanın önünde bir çekmen ve önde kuyruk kanatları vardır.
- Yaşam
çemberi : Yumurta dışkı ile atılır
ve 2 haftada enfektif hale gelir. Konak dışındaki gelişme Ascaridia galli’deki
gibidir. Konaktaki gelişme Hetarakis gallinorum ve H.dispar’da sekum lümeninde
, H.isolonche’de ise sekum mukozasında olur. Erişkin parazit sekum mukozası
içindeki nodüllerde bulunur. Ve bu nodüllerin ortası deliktir. Bu delik
aracılığı ile parazit yumurtaları bağırsak lumenine çıkar. Prepatent süre 1
aydır.
PATOGENEZ
VE KLİNİK BELİRTİLER
Patojenitesi
az. Histomonas meleagridis’in
arakonağı ,Sekumda yaşayan Heterakis gallinarum Histomonas
meleagridis'i ağız yoluyla alır. Bu protozoon Heterakis gallinarum
yumurtalarına geçer. Yumurta konak dışında enfektif olduğunda protozoonlar da
L2'ler içinde bulunur. Yumurtanın kanatlı tarafından alınmasıyla protozoon da
kanatlıya bulaşmış olur. Protozon yersolucanında bulunan L2'ler içinde bulunur.
Dolayısıyla yersolucanının yenmesiyle de bu protozoon bulaşabilir.
·
Heterakis dispar patojen değil, H.isolonche sekumda yangıya neden olur. Mukozadaki
nodüller ishal, zayıflama ve ölüme neden olur.
·
H.isolonche'de
sekum mukozasında nodüller görülür. Bunların içinde erişkin parazitler bulunur.
OXYUROİDEA ÜSTAİLESİ
Kalın
bağırsaklarda yaşar. Dişilerinin arka kısımı sivri , çift bulbuslu bir özofagus
var , monoksen gelişirler.
Oxyuris equi: Dişileri 10 cm , erkekler 1 cm’den
kısa , kuyrukları sivri , renkleri beyaz. Erkekte kuyruk kanadı var , spikulum
tek , dişilerde vulva ön tarafta , yumurta oval ve sarı renkli , kabuğun bir
tarafı bir tarafı düz diğer tarafı tümsek , yumurta bir kutubunda kapak var.
Tektırnaklılar da sekum kolon ve rektuma yerleşir. Erişkinler kolon
lümenindedir. Çiftleştikten sonra gebe dişi anüse göç eder. Ön kısımı anüsten
dışarı çıkarır ve anüs çevresinde yumurtalarını bırakır. Bir haftada yumurta
içinde enfektif L3 oluşur. L3
incebağırsağın yumurtayı terk eder ve kalın bağırsağa göç eder. Burada mukoza
kriptlerine girer , L4 oluşur. L4 kriptleri terk eder ve mukoza yüzeyine çıkar.
Bunlar mukoza ile beslenir. L5 oluşur. Patojen etkiyi L4 yapar. Bunlar mukoza
ile beslenir , mukozada erezyonlar meydana gelir. Erişkinler patojen değil.
Dişiler anüste kaşıntıya neden olurlar.
KLİNİK
BELİRTİLER-EPİZOOTİYOLOJİ-TANI-SAĞALTIM VE KONTROL
Anüste
kaşıntı , anüs çevresinde kıllar dökülür ve yangısel reaksiyonlar oluşur.
Enfektif yumurtalar anüs çevresinde bulunur. Yumurtalar çevreye yayılır. Klinik
belirtiler parazitten şüphe ettirir. Anüs çevresinde ve dışkıda yumurta
görülür. Tertırnaklıların ascaridios ve strongylidios’unda kullanılan ilaçlar
verilir. Kontrolde ahır hijyeni , anüs çevresi ve derisi temiz tutulmalıdır.
ENTEROBİUS VERMİCULARİS
Krem renkli
, 2-13mm uzunluğundaki dişilerin kuyruğu uzun ve sivri , insan , maymun ,
şempanze sekum yerleşir. Erişkin dişi parazitler sekumdan arkaya doğru göç
ederler. Yumurtalarını anüs çevresine bırakırlar. Bu yumurtalar birkaç günde
enfektif hale gelir. Konak enfektif larva taşıyan yumurtaları ağız yoluyla
alarak enfekte olur. Erişkinlerin yaşam süresi 1-2 aydır. Prepatent süre 2
aydır.
Erişkin dişi
parazitler sekumdan arkaya doğru göç ederler. Yumurtalarını anüs çevresine
bırakırlar. Bu yumurtalar birkaç günde enfektif hale gelir. Konak enfektif
larva taşıyan yumurtaları ağız yoluyla alarak enfekte olur. Erişkinlerin yaşam süresi 1-2 aydır.
Prepatent süre 2 aydır.
PATOGENEZ VE KLİNİK BELİRTİLER
Anüs
çevresindeki dişiler şiddetli bir irritasyon ve kaşıntı yapar. Bu parazit
insanlarda bazen vulva , vajina , uterus , yumurta kanalında görülebilir.
Apandisit yapabilir.
EPİZOOTİYOLOJİ-BULAŞMA
Çocuklarda
görülür. Bulaşma 3 şekilde oluşur ;
1- Dışarı atılan yumurtaların başka bir
konak tarafından alınması ( sebze , su veya elle )
2- Anüs civarına yapışan yumurtalarının
elle direkt anüsten ağza bulaşması ( Otoenfeksiyon )
3- Anüs civarında enfektif hale gelen
yumurtaların perianal bölgede açılması ve çıkan larvaların bağırsağa doğru geri
göç etmeleri ( Retroenfeksiyon )
TANI-SAĞALTIM VE KONTROL
Yumurtaya
dışkıda rastlanmaz . selofanband yöntemi ile tanı yapılır. Sabah dışkı
yapılmadan ve anüs civarı yıkanmadan önce selofanband bu bölgeye yapıştırılır.
Daha sonra buradan alınan selofanband bir lam üzerine yapıştırılır ve
mikroskopta tipik yumurtaları aranır. Hayvanlarda piperazine ve thiabendazole
kullanır.
SPİRUROİDEA ÜSTAİLESİ
Erkeklerinin
arka kısmı spiral bir biçimde kıvrık. Heteroksen gelişirler. Arakonakları bir
artropoddur.
SPİROCERCA LUPİ
Erişkinler
8cm , pembe renklidirler. Yumurtaları elips , kalın kabuklu , içinde larva var.
Köpek ,kedide özofagus ve midede granülomlar içinde bulunurlar. Larvalar aorta
duvarı içinde bulunur. Arakonakları Coleoptera takımından kaprofaj böcekler.
Paratenik konak ise kanatlı , kemirici , kertenkeledir.
YAŞAM ÇEMBERİ
Dışkıyla
atılan yumurtalar arakonak tarafından alınır. Yumurta ara konakta açılır ve
L1’ler enfektif formuna kadar gelişir yani L3 olurlar. Bazen bu arakonaklar
Paratenik konaklar tarafından yenilir. Bu durumda L3’ler paratenik konaklarda
kistlenir. Son konak ya arakonağı yiyerek yada paratenik konağı yiyerek enfekte
olurlar. L3’ler son konağın sindirim sisteminde serbest kalırlar mide duvarını
delerek arterlerin adventisya katmanından göç ederek aorta thoracica’ya gelir.
Bu arterin duvarının yanındaki özofagusa ve mide duvarına gelirler burada
granülomlar oluştururlar. Parazitler granülomlarda 3 ay içinde olgunlaşır.
Prepatent süre 5-6 aydır. Granülomların içi ile özefagus veya mide lümenini
birbirine bağlayan bir delik bulunur. Paratiler bu delikten yumurtalarını
atarlar. Oradanda dışkıyla dışarı çıkarlar. Bazen bu delik yoktur son konağın
dışkısında yumurta görünmeyebilir.
-
Aortanın
iç duvarında göç eden larvalar irritasyona damarlarda daralmaya , yırtılmaya ,
ani ölüme sebep olabilir. Özefagustaki granülom’un çapı 4cm olabilir ve buda
yutma güçlüğüne , kusmaya , özefagusta yırtılma ve kanamaya sebep olur. Uzun
kemiklerde kalınlaşmaya sebep olurlar.
TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Dışkıda
yumurta görmek ile tanı konulabilir. Endoskopi ve radyografide gözükürler.
Erişkinlere karşı disophenol kullanılır. Granülomlar operasyonla
uzaklaştırılır. Doramectin kullanırsın. Arakonak spektrumunun geniş olması
kontrolü güçleştirir.
HİPERTROFİK PULMONER OSTEOARTHROPATİA
-
Uzun
kemiklerde periosttan köken alan yeni kemik üremeleri vardır. Kemiklerde
enlemesine kalınlaşma. Kemiklerde lokal kan akımındaki artış ile ilgilidir.
Bazı sistemik hastalıklar sonucu ortaya çıkar. Nöyrö-vaskğler refleks sonucu
periostta kan akımı hızlanır. Hastalıklar şunlardur.
-
Gögüs boşluğunda görülen hastalıklar:
Primer ve sekunder
pulmoner neoplazi ve tüberküloz , granülomlar , yabancı cisimler , özefagus
granulom ve sarkomları , valvüler endokardite yol açan dirofilaria immitis
enfesiyonuna.
-
Karın boşluğunda görülen hastalıklar
: karaciğer ve sidik
kesesi tümörleri , piyometra.
HABRONEMA DRASCHİA CİNSLERİ
-
Habronema
Muscae , Draschia megastoma türleri vardır. Habronema cinsindekilerin
erişkinleri 125-25mm uzunluktadır. Ağız kapsülü silindir biçimdedir. Erkeklerin
arka kısımı spiral şekilde kıvrılmıştır. Draschia cisinde erişkinlerin
uzunlukları 13mm kadardır. Ağız kapsülü huni şeklindedir. Yumurta her
ikisindede çok ince kabukludur ve içerisinde L1 vardır. Konakları tek
tırnaklılardır. Hapronema erişkinleri mide mukozasında , draschia meagstoma
erişkileri ise mide mukozasında granüller içinde bulunur. Arakonakları
sineklerdir.
YAŞAM ÇEMBERİ
Dışkı ile ya
L1’li yumurtalar yada L1’ler direkt dışarı atılır. Bunlar ara konak sinek
larvaları tarafından alınır. Larvalar sinek larvalarında gelişir ve sinek
gelişirken oda L3 formuna gelir. Sinekler son konağın ağzına doğru konduğunda
arakonak ağzından salya ile konak derisi üzerine bırakılırlar. Bu larvalar ya
konağın yalaması sonucu alınır yada direkt ara konak yutulur. Larvalar konağın
midesinin fundus kısımında 2 ayda gelişimini tamamlar. Draschia’lar ise
erişkinleri midede granülomlar içerisinde bulunur. Bu granülomlar birkaç delik
ile mide boşluğuna açılır. Parazitlerin yumurtaları bu delikten mideye düşer.
Eğer sinekler L3’leri hayvanın açık yarasına bırakırsa larva burada gelişemez.
PATOGENEZ
1- Mide habronemosis’i ve Draschiosis’i : Habronemada hafif gastritis , midede mukus artar.
Draschia’da ise midede kazeöz bir kitle ve parazit olan fibröz bir nodül
oluşturur. Bu nodül ya çıkıntı ile mide fonksiyonlarını bozar yada delinir ve
peritonitis gelişir.
2- Deri habronemosis’i ve Draschiosis’i : Deride lezyonlar bırakılan larvalar irritasyon sonucu
granülom şekillenir. ( yaz yarası )
3- Akciğer habronemeosis’i : larvalar ac’de apse yapar.
KLİNİK BELİRTİLER
Mide habronemosis'inde klinik belirti
yok. Mide draschiosis'inde nodül plöyris bölgesinde olursa sfinkter kapanmaz,
sindirim bozulur.
Deri lezyonları yara olan yerdedir.
kaşıntı var, kaşıntı yaranın genişliğini ve derinliğini artırır, yarada
granülom şekillenir ve çapı 8 cm'ye çıkar. Bu granülomlara yazın rastlanır,
havalar soğuyuncaya kadar iyileşmez. Larvalar gözde konjoktivitis, Konjoktivada
ülser ve nodül yapar
TANI
Deride iyileşmeyen granülom görülmesi
tanıda yardımcı. Yaradan alınan kazıntıda larva aranır. Larvaların kuyruğunda
dikenli bir çıkıntı var
Mide habronemosis'inde tanı zor,
dışkıda yumurta ve larva görülmeyebilir.
SAĞALTIM
İvermectin , Moxidectin kullanılır , vektör sineklerle
mücadele ederek kontrol sağlanır.
FILARIOIDEA ÜSTAİLESİ
PARAFİLARİA CİNSİ
Parafilaria bovicola Sığır, manda ,P.multipapillosa At. Deri altı bağ
dokusu ve intramuskuler bağ dokuda yaşarlar. Ön taraflarında çok sayıda papil
ve yuvarlak çizgiler var. P.bovicola arakonağı muscidaedir ,
P.multipapillosa’nın arakonağı ise haematobia cinsleridir.
YAŞAM ÇEMBERİ
Subkutan veya intramuskuler bağ
dokuda yaşayan dişiler buradan dermis ve epidermise göç ederler. Bu sırada
buralara ödemli ve hemorajik nodüller meydana getirirler. Daha sonra parazit
nodülün üst kısımını deriye doğru deler ve buraya yumurtalarını bırakır. Bu
sırada nodül içindeki kan ile yumurtalar
deriden dışarı akıtılır. Kan deride kurur ve kanda bulunan yumurtalardan
mikrofilerlerçıkar bu arada kanın kokusu
vektör sinekleri çeker. Deri yüzeyinde bulunan mikrofilerler arakonaklara girer
ve bunların vucudunda L3 halini alır. Vektörler beslenmek için deride ki
yaralara veya göze bu L3’leri bırakırlar. Bunlar daha sonra deri altına göç ederek
orada 6 ayda erişkin hale gelirler. Kanama odakları ise yaklaşık 8.aydan sonra
çıkar.
PATOGENEZ VE KLİNİK BELİRTİLER
Dişiler deride göç ederken ödemli
ve hemorajik nodül yapar. Nodül birkaç saat içinde kanamaya başlar. Kanama
durunca başka nodül şekillenir. ( yaz kanaması ) Lezyon soğuk havada kaybolur.
Hastalık bu şekilde 4 yıl kadar devam edebilir. Sekunder bakteriler deri altı
apselerine ve derine nekroz yapabilirler.
TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Klinik belirtiler tanıda şüphe
ettirir. Kanda yumurta , mikrofiler aranır. Ivermectin ve doramectin ilaç
olarak kullanılır. Vektör sinek mücadelesi kontrolde önemlidir.
Erişkinleri
12-30 cm kadardır. Erkeklerin kuyruğu spiral olarak kıvrımlıdır. Konakları
köpek ara sıra kedi seyrek olarak insan, at , ve deniz aslanıdır. Kalbin sağ
ventrikülü arteria pulmonalis , vena cava caudalis ve vena hepatica , seyrek
olarak da gözde ,bronşiyollerde , interdigital kist ve apselerde , beyin
arterlerinde ve spinal kanalda bulunur. Arakonak olarak Culex , Aedes , ve
Anopheles cinslerine bağlı sivri sineklerli kullanır.
YAŞAM ÇEMBERİ
Mikrofilerler
kan dolaşımında bulunur ve kan emmek üzere gelen sivri sinekler bu
mikrofilerleri alır ara konakta malpiki kanallarında gelişimine devam eder ve
L3 dönemine ulaşır. Daha sonra vektörün tükrük bezlerine girerler.
Sivrisinekteki gelişme yaklaşık 2 hafta kadar sürer. Sivri sinek kan emmek
üzere konağa geldiğinde bu parazitleri tekrar konağa bırakır. Enfekte bir sinek
yaklaşık konağa 10-12 arası L3 enfekte eder. L3’ler deri altı ve seroza altı
bağ dokusuna gelirler. Burada 4 ayda 2 gömlek değiştirir ve L5 olurlar. L5’ler
buradan venalar aracılığı ile kalbin sağına gelirler. Burada erişkin olurlar ve
6-7 ay sonra mikrofilerler çıkarmaya başlarlar. Mikrofilerlerin intrauterin
geçiside söz konusudur buda yani yeni doğan yavrulara gecebileceklerini ifade
eder.
PATOGENEZ
Son konakta
patojen etkiyi L5 , erişkin ve mikrofilerler meydana getirir. Patojenite
parazitin türüne , yerleşim yerine , sayısına ve konağa bağlı olarak değişir.
Damarlarda kalınlaşma , fibrozis ve trombüs , emboli , daralma , daralma sonucu
pulmoner hipertansyiyon, böbreklerde glomerulonefritis. Küçük dolaşımda
durgunluk: akciğer ödemi. Büyük dolaşımda durgunluk: asites. Mikrofiler
yoğunluğu fazla olduğunda vucutta antijen-antikor kompleksleri meydana gelir ,
değişik dermatitits tabloları şekillenir.
Caval Sendrom
-En ağır form ve genellikle köpeklerin ölümü ile
sonuçlanır.
-Erişkin sayısı 100’ü geçerse sağ atrium,ventrikülüs, V.
cava caudalis, V. hepatica parazitle dolar ve kalpten pompalanan kan miktarı
azalır.
-Erişkinler posterior vena cavaya geçerek karaciğerdeki
venöz kan basıncını artırır, parankim dokuda hasar, karaciğer yetmezliği oluşur, alyuvarda
kolesterol miktarı artar ve bu hücrelerin yapısı bozulur.
- Sonuçta hemoliz, anemi, hemoglobinuri ve
bilirubinemi.
KLİNİK
BELİRTİLER
Köpeklerde daha çok görülür. Bazı köpekler Dirofilaria
immitis ile enfekte oldukları halde herhangi bir klinik belirti yok. Klinik
belirtiler şunlara gore değişir ;
1- Parazit sayısı
2- Köpeğin büyüklüğü
3- Hastalığın hayvanda bulunuş süresi
4- Parazitin hayvanda yerleşim yeri
5- Köpeğin yaşına
-
Solunum güçlüğü , kuru ve kısık
öksürük ,kısa mesafeli koşulardan sonra bile yorulma, hareket güçlüğü ,
proteinüri ,hematüri ,hipoalbüminemi,bronchopneumoni,asites,burun kanaması.
EPİZOOTİYOLOJİ
1-
Sıcaklık ve rutubet: Bu faktörler vektörün ve vektördeki
parazitin gelişmesini etkiler.
2-
Konak popülasyonu: Çok sayıda
olduklarında arakonak enfeksiyonu için
kaynak oluşturur.
3-
Vektör arakonak popülasyonu: Enfeksiyonun
yayılmasını etkiler.
4-
Parazitin konaktaki yaşam süresi: Erişkin
parazitler 3-5 yıl canlı kalması önemli bir faktördür.
5-
Konak bağışıklılığı: Bu parazite
karşı konakta önemli bir bağışıklık oluşmaz. Ancak ara sıra immun yanıt
nedeniyle mikrofilerler ortadan kaldırabilir. Ve dişi parazitler kısır hale
gelebilirler.
TANI
Tanıda
klinik belirtiler önemli olup kanda mikrofilerler aranmalıdır. Önemli bir bilgi
ise mikrofilerler akşam saatlerine göre normal dolaşıma katılırlar günün erken
saatlerinde küçük kan dolaşımında gizlenirler. Daha sonra büyük dolaşıma
çıkarlar o saatlerde alınacak bir kan tanıda işimizi görebilir. Tanı yapılırken
natif kan muaynesinden , Membran Filtrasyon Testi , ELISA testi , PCR testi
kullanılır.
SAĞALTIM
Sağaltımda
önceliğimiz önce erişkinleri ortadan kaldırmak sonra mikrofilerleri yok
etmektir. Erişkinlere karşı ; Levamisole
günlük 2.5mg/kg dozda 14 gün süre ile verilir. Mikrofilerler için ; ivermectin
0.2mg/kg dozda verilir.
KORUMA
*L3 ve L4’lere karşı etkin bir antihelmentik
kullanılmalı. İlaç kullanımına sivrisineklerin görülmeye başlandığı dönemden
bir ay önce başlanmalı ve sivrisineklerin ortadan kaybolduğu dönemin bir ay
sonrasına kadar devam edilmeli.
ONCHOCERCA CİNSİ
Onchocerca
reticulata: Tektırnaklı fleksör tendo bağ dokuda
,O.armillata: Ruminantlarda
aortada, bazen tektırnaklı , O.
reticulata'nın vektörü Culicoides , O.armillata'nın vektörü
bilinmiyor. Dokularda nodüller içinde kıvrılırlar.
YAŞAM ÇEMBERİ
O.reticulata'nın mikrofileri derialtı
bağdoku ve lenf damarlarında. Vektör beslenirken mikrofilerleri alır.
Mikrofiler vektörde L3 olur. Vektör beslenirken L3’ü deriden içeri bırakır. L3
yerleşim yerine göç ederek erişkin hale gelir.
PATOGENEZ
1-
O.armillata erişkinleri: Aorta duvarında nodül ve
aneurismalara yol açar. Klinik belirti yoktur. Mikrofiler gözde körlüğe neden
olabilir.
2-
O.reticulata erişkinleri : 3-4 hafta ağrısız yaygın sıcak ödemli
şişkinlikler yapar. Bu sürenin sonunda şişlikler iner ve kaybolur , ligamentler
kalınlaşır. Küçük içi kazeyifiye veya kaslifiye nodüller kalır. Şişlikler
sinirlere basınç yapar ve topaklık görülür.
TANI
Deri
biyopsisinde ( linea alba ) mikrofiler aranır. Deri sıcak serum fizyolojiğe
konur , 6 saat beklenir. Mikrofiler sıvıya geçer , serum fizyolojik santrifüj
edilir , mikrofiler dipteki tortuda bulunur.
TRICHURIS CINSI
Trichuris
vulpis Köpek ,T.serrata
Kedi, T.campanula Kedi, T.globulosa Sığır ,T.discolor
Sığır, T.ovis Koyun, keçi ,T.skrjabini Koyun, keçi ,T.suis
Domuz sekumda ve colonda bunurlar. Erişkinlerinde ön kısım ince arka kısım
kalın şekildedir. Yumurtaları limona benzer her iki kutubunda tıkaç bulunur.
YAŞAM ÇEMBERİ
Yumurta
dışkıyla atılır. Dış ortamda 1-2 ay da yumurtada L1 gelişir. İçinde L1
olan yumurta enfektif. yumurta oral
yolla alınınca her iki kutbundaki kapak erir ve L1 yumurtayı
terkeder. L1 sekum mukozası bezlerine girer, gömlek değiştirip erişkin olur.
Erişkinler bezleri terkeder. Başları mukozaya sokulu olarak bağırsak lümeninde
bulunurlar.
PATOGENEZ VE KLİNİK BELİRTİLER
T.vulpis erişkin dönemde mukoza hücreleri ve
kanla beslenir. Başını bağırsak mukozasına gömer. Ağır enf.da kanlı ishal,
anemi, düvelerde ölüm görülür.Trichuris
vulpis köpeklerde hiponatremi (azotun düşmesi) ve hiperkalemi’ye
(potasyumun artması) yol açar. Yalancı Addison
TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Dışkıda
tipik yumurta görerek tanımızı yapabiliriz. Sağaltımda ivermectin kullanılır , köpeklerde
mebendazole domuzlarda fenbendazole , sığırlarda ise doramectin kullanabiliriz.
Köpek ve domuz barınaklarını temizleyerek kontröl sağlanabilir.
CAPİLLARİA
CİNSİ
Küçük ve ince parazitlerdir. Çıplak gözle
görülmeleri zordur. Uzunlukları 1,5cm kadardır. Yumurtası trichuris’a benzer
yanlardan basıktır.
Tür
|
Konak
|
Yerleştiği yer
|
Arakonak
|
C.obsignata
|
Tavuk,
hindi, güvercin
|
İncebağırsak
|
yok
|
C.caudinflata
|
Evcil
kanatlı, güvercin
|
İncebağırsak
|
Yersolucanı
|
C.anatis
|
Evcil ve yabani kanatlı
|
Sekum
|
Yok
|
C.contorta
C.annulata
|
Evcil ve yabani kanatlı
|
Kursak-özofagus
|
yok
|
Kanatlılarda görülen türler ;
YAŞAM ÇEMBERİ
Direkt
bulaşanlarda yumurtada sıcak havada 9-14 günde enfektif larva (L1) gelişir.
Konak yumurta ile enfekte olur. Bağırsaklara gelen yumurtadan larva çıkar.
Larva yerleştiği kısma giderek erişkin olur. İndirekt bulaşanlarda L1 yumurtada
gelişir. Yumurtayı arakonak alır, larva serbest kalır, arakonakta enfektif
olur. Sonkonak enfekte arakonağı yiyerek paraziti alır. Larva sonkonakta
yerleştiği yere göç eder ve erişkin hale gelir. Prepatent süre
3-4 hafta kadardır.
PATOGENEZ VE KLİNİK
BELİRTİLER-TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Parazit ön
kısımını mukozaya gömer. Ağır enfeksiyonlarda difterik yangı , iştahsızlık,
zayıflama ve ölüm gözlemlenir. C. Anatis’te hemorajik enterit , dizanteri ,
yemden yararlanamama, gençler duyarlıdır ve erişkinler rezervuardur. Tanıda
dışkıda yumurta aranır. Nekropside parazitleri çıplak gözle görmek zordur organ
ve mukozasından alınan kazıntı iki lam arasına alınır ve incelenerek tanı
konulur. Sağaltımda levamisole kullanılır. Kontrol olarak ise kanatlıların
temiz kümeslerde bulunlamarı ve periyodik olarak ilaçlama yapmak gerekir.
TRICHİNELLA SPİRALİS
Erişkinler
1,4-1,6mm arasındadır. Spikulumları yoktur. Kloaka üzerinde çiftleşmede
yardımcı iki çıkıntı bulundururlar. Anüs arka uçtadır. Bu parazitler
vivipardır. Larvaları çizgili kaslarda kist veya kapsül içinde bulunur.
Erişkinleri incebağırsak mukozasında gömülüdür. Konakları insan domuz rat fare
ayı at memeli ve kanatlılardır.
YAŞAM ÇEMBERİ
Enfektif L1
konağın kaslarında. başka bir konak aldığında L1 midede serbest kalır,
incebağırsağa geçer. 4 gömlek değiştirir,
2-4 günde erişkin olur. konakta parazite karşı aşırı bir duyarlılık
şekillenmişse veya konak ishalli ise incebağırsaktaki L1 veya erişkinler dışkı
ile dışarı atılır. Eğer bu gibi dışkılar veya bu gibi dışkılarla bulaşık
gıdalar diğer bir hayvan tarafından yenilirse gene enfeksiyon gerçekleşir.
Çiftleşme sonrası erkekler ölür. Dişiler Lieberkuhn bezleri ve Payer plaklarına
girer. 3 gün sonra dişiler L1 çıkarır. Dişinin yaşam süresi 1-4 ay.
Larvalar lenf yoluyla dolaşıma girer, tüm organ ve dokulara yayılır. Sadece
çizgili kaslara gidenler canlı kalır. Çizgili kaslara gelen L1'ler kas
hücrelerini deler ve burada konak rxnu sonucu etrafları kapsülle çevrilir.
Bunlar kapsül içinde büyür.konağın immun yanıtından korunarak çizgili kaslarda
yıllarca canlı kalabilir. Hatta konak öldükten sonra dahi larvalar
canlılıklarını 2-3 ay kadar sürdürebilir. *Enfekte konaklarda reenfeksiyonlara
karşı kuvvetli bir immun yanıt şekillenir.
PATOGENEZ VE KLİNİK
BELİRTİLER-TANI-SAĞALTIM-KONTROL
Evcil hayvanda
hafif seyirli, klinik belirti yok. Ağır enf. enteritis .Kaslara giden larva
akut myozitis, ateş, eozinofili yapar.İnsanlarda göz çevresinde ödem ve asites
Ağır enf. solunum kaslarının felci sonucu ölüm.Canlı hayvanda tanı mümkün
değil.Mezbahada et kontrolünde görülebilir
(trişineskopi).cambendazole,mebendazole,thiabendazole,flubendazole ivermectin
deneysel olarak etkili Larvalara febantel 20 mg/kg, albendazole 10mg/kg
.Domuzlarda aşı var.
1-Mezbahada domuz karkasları çok iyi
muayene edilmeli.
2-Domuz ahırlarında fare mücadelesi
yapılmalı.
3-Domuz etleri ve ürünleri iyi
pişirildikten sonra yenmeli.
4-Tüketici bilinçlendirilmeli.
Veteriner Hekim
Harun Kaya
Yorumlar
Yorum Gönder